Hello frp severler...
Değerlendirmesini yapmadığımız 1,5 oyun var.
Önce Pangar ve Evander’in gruptan ayrı macerasını özet geçeyim.
Sevimli maceracılarımız şehrin dışındaki çadır kentte 1 gün 1 gece geçirdiler. Pangar’ı kazıklayan Dalin’in peşindeydiler. Fakat Dalin’in bir zavallı, çulsuz bir eşşoleşşek olduğunu, ne puştluk yaptıysa kardeşinin hayatını kurtarmak için yaptığını anladıktan sonra ona yardım etmeye karar verdiler. Bunun için de Kutsal Azizler Bakımevi’nden Dalin’in kardeşi Şotrol’u kaçırmaları gerekiyordu. Para her kapıyı açar şiarıyla rüşvetler, allemler kullemler ile bebe bir şekilde oradan çıkarıldı, sevimli kahramanlarımıza ve abisine teslim edildi. Şehrin kapıları akşam kapandığından gece Dalin’in siktir boktan izbesinde, hastalıklı çocukla beraber geçirildi. Ertesi gün de şehre giriş yapıldı.
Pangar, 17,5 gp’sini geri almak için çıktığı bu macerada yaklaşık 50-60 altın harcayacarak şehre geri dönecekti. Üstüne bir de Evander, Çekiç isimli narkotiğin müptelası olmuş, Pangar da izbede hastalık kapmıştı.
Bu macera ile ilgili küçük notlarımı ekleyeyim, eksikleri Alican tamamlasın:
Gromrar’ın Yeri: Pangar ve Evander’in şehir dışında ilk gittiği, çişli bira içtiği yer.
Bir de Morodin’in Yeri vardı, tam adını hatırlayamadığım. Çekiç denilen narkotiğin satıldığı yer burası. Çekiç’in içinde tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz ama inek boku ihtiva ettiğinden eminiz.
Lem’in Kuzuları: Lem diye ihtiyar bir ibine var. Çocukları dilendiriyor, hırsızlık ettiriyor. Bir de timsahı var bunun. Çocukları timsaha yem ediyor. Kuzular da işte hırsızlık yapan zavallı sümüklü çocuklar.
Kutsal Azizler Bakımevi: Bu arkadaşlar da St. Cuthbert kisvesi altında bir mekan açmışlar. Göya sağlık hizmeti veriyorlar. Fakat biz biliyoruz ki, Aldern elinde kafeslerle buraya gelmiş. Dalin’in kardeşi Şotrol hastalıklı fare tarafından bu sırada ısırılmış. Fakirlik kader olduğu için de yine burada tedavi altına alınmış. Normal hastaların yattığı yerin dışında bir de alt katları var. Orada artık deney mi yapıyorlar, ne sik yiyorlar bilemiyoruz. Şotrol’u da burada yatırmışlar. Bakımevinin içinde üst katta gezinen güvenlikler filan da vardı, Pangar gördü. Burada sekreter gibi çalışan şişko bir abla vardı, para karşılığında Şotrol’u getiren oydu. Ne yazık ki, bu ablayı Evander şimşeklerle kızartmak zorunda kaldı.
Son oyunumuza gelir isek...
Son mağceramız, en edemediğimiz maceralardan biri oldu. Büyük bir kısmı, bir isim benzerliği peşinde galeriye gidelim, oraya gidelim, yok buraya gidelim şeklinde geçti(Çayan/Şayan vs gibi bir şeyle Luxor’un dövülmesine yol açan gardiyanla, Esrar Arayıcıları’nın fireball’cu adamını aynı adam sanmamız vs). Fakat tamamen boşa değildi elbet, bu ne poh yesek sekansından şöyle accayip bir bilgi ile ayrıldık: Kayıp olan ama sonra ortaya çıkan deli ressam Andasolu meğer bizim Leorry’e çok benizyormuş. Baya yani. Amcaoğlu filan gibi de değil, kardeş kadar. Ayrıca şöyle 400 gp bayılıp bir tablo alırsak, Yargıç İlturin’in sergisine davetiye ayarlayabilirmişiz. Bu işe girsek mi lan girsek sergiye gitsek vs gibi şeyler konuştuk.
Hah bütün bu işlerin öncesinde ise St. Cuthbert’e tedavi olmak için bayıldığımız paraları da unutmayalım. Pangar ve Şorlot iyileştirildi. Dalin tedavi edildi mi, onu hatırlamıyorum.
Harekete geçtiğimizde de sıçtık açıkçası. Aldern’in şehirdeki evine girdik. Sessizce eve yaklaşıp evin dibinden ıslıkla arkadaşlarını çağırma planı Pangar’ındı sanırım. Dahiyane!
Evde Aldern’in kızkardeşi ile karşılaşmamız... Aynı esnada Luxor’un dışarıda evin diğer sakinlerini kesmesi... Haneye tecavüz. Cinayet. Adam kesmek. İşler büyüyor amk diyerek oradan uça koşa Pangar’ın şehirdeki aile evine gitmemiz... Tam bir curcuna.
Evander’in görünmez olarak geride kalması ve Aldern’in kızkardeşinin cesetleri muhafızlardan gizlediğine şahit olması, kadının bir boklar yediğine tamamen ikna olmamızı sağladı. (Pangar da aslında kadının tarikatı duyunca hopladığını anlamıştı ama kan revan ortalıktan dolayı tırstı, muhafızlar gelecek sikilecez filan diye).
Pangarlar’ın evden ayrılıp tekrar Aldern’in eve girdiğimizde Aldern’in kızkardeşinin aslında onun kılığına sokulmuş Mira(yanında da Roxar diye biri vardı) adlı bir karı olduğunu anladık. Yargıç İlturin’in emriyle buraya yerleşmiş, amacı da biz buraya geldiğimizde bizi dehlemek... Niye? Onu anlamadık. Evde bir şey olmalı ama ne? Evi ara tara, oraya bak buraya bak, bula bula evin tapusunu bulduk amk. Başka da bi zikim yok. Bir de buradan yüklü bir para bulduk. 1000 gp mi? Tam meblağı bilemiyorum.
Bir diğer nokta: Aldern’in evine geldiğimizi ve ortalığı karıştırdığımızı biliyor tarikat. Evdekilerden biri biz çıkıp geri dönene kadar gidip onlara haber vermiş. Neyse, ortada az buçuk bir muamma, üç beş ceset ve tarikata tekrar çektiğimiz ‘abiler biz burdayız, gelin bizi sikin,’ sinyaliyle oyunu kapattık. Yani... sonunda elimizde bilgi kırıntıları var yine... Mira’dan bir şeyler öğrendik fakat öğrendiklerimizi bir türlü kullanamıyoruz.
Duyduğumuz, tam birleştiremediğimiz noktalar ve notları da yazayım. Eksikleri ekleyin...
Mira ve Roxar, Geoff’tan gelmişler ve Vecna’cılar. Bay İ(İlturin) de liderleri. Yani Yani İlturin de Vecna’cı. De mi? Bu tarikat neci arkadaş, neye tapıyorlar, ne peşindeler, yok sandpointin altı yok üstü, yok orta yediköşe, yok yedikardeşler, değirmenler. Neyin peşindeyiz ben anlamıyorum artık.
Lady Andeisi: Incubulus Tarikatı’ndan. Hapse girmiş fakat kaçmayı başarmış. Ne tesadüf ki gardiyan Chayan’ın shift’i sırasında yine. (Incubulus: salgın, hastalık, kabus tanrısı. yasak tanrılardan). (aşağıda bu aplayla ilgili bi notum var).
Büyücü’nün Mumu: Esrar Arayıcıları’nın mekanı. Başlarında Moly Rose var. Dikentepe’nin altındaki bir güç taşını, bir şeyi almayı başarmış adamları, Şayan. Onla ne bok yiyecekler bilemiyoruz. Bizi ilgilendiriyor mu, onu da bilemiyoruz.
Efendi Volt diye bir notum var. Fakat kim olduğunu yazmamışım. Sadece İlturin’e hesap veriyor yazmışım. Bu arkadaşla ilgili notunuz varsa ekleyin. Kimdir bu Volt?
Değirmende normalde 20 kişi filan oluyormuş. Tören tarikat işlerinde ise 30 kişi filan oluyormuş. Mira, hala değirmen kullanılıyor ama bi başka yere taşınma olabilir gibi bir şeyler geveledi.
Relina diye bir hatun varmış. Kızıl saçlı, açık tenli, yeşil gözlü, güzel bir kız. Tarikat işi mesajlaşmaları o iletiyormuş ilgilelere, sağa sola. Mira bahsetti bundan. Koca şehirde nerde bulunur bu gız, bilemiyorum tabi.
Jensen Smite: Kurban edilen bir tüccarmış.
Beth: Kurban edilen genç bir kadın.
Bu ikisini de Mira anlatmış olmalı.
En epik olaylardan biri de Leorry ve Skar’ın Lord Ignaz Manz ile görüşmesi ve bunu hiç anlamamamız. Oyundan sonra öğrenmemiz. Olm 1. adama gitmişsiniz, göt versek randevu alamayız haberimiz yok. Manz Leorry’e bi kumarhane fişleri verdi sanırım. O mekan da belki ileride araştırılabilir. Mekanın adını en azından aklımızda tutalım, karşımıza çıkarsa he bura ora diyelim.
Şehrin büyük 7 ailesinin, hatta Lord Manz’ın bile Kardeşlik tarikatına üye olduğu söyleniyor. İlturin ve Kadren ailesinin dahlinden eminiz.
Bunların dışında önemli olan şöyle bir şey var: Dr Davalus diye biri var Kutsal Azizler Bakımevinin başında. Kafesleri haftada 1 alıyormuş o da. Bu ayrıca Sterich tarafındaki aile isimleri gibi bir isimmiş. Bunun Leydi Andeisin ile bir bağlantısı var mı yok mu, ne var bir düşünelim. Bendeki notlarda ikisini birbirine bağlamışım ama bunu bir bilgi ile mi yoksa aklıma gelen bir fikir ile mi yaptım, bilemiyorum...
Son olarak bir önerim var:
Oyun akıcılığımız ve ilerlememiz için bu. Elimizde bir iddia, noktalarını birleştiremediğimiz bir komplo ve bir tarikat var. Benim(hem Pangar, hem Volkan olarak) inancım, bu işte müspet bir delil bulmadığımız müddetçe ilerlememizin imkansız olduğu. Yargıç Tratur’u ikna etmemiz bile o açıdan mucizevi bir şey. Herif dinledi, bize okey dedi. Ve kanıt getirin dedi.
Yani demem o ki, bu mucize bence bir kere daha gerçekleşmeyecek. St Cuthbert’e gidelim, oraya gidelim, buraya gidelim ve yardım bulalım ile ilerleyemeyeceğiz çünkü hem ikna edemiyoruz kimseyi, hem de aslında ne olarak ne aradığımızı, ne istediğimizi de bilemiyoruz. Kardeşlik mi diyoruz, Vecna peşinde miyiz, başka bir bok mu oluyor, komple kafa karışıklığına doğru gidiyoruz. Bence bu işi artık 3. kişilerle konuşmayı bırakalım. Bir planımız olsun. Net ilerleyebileceğimiz bir şey keşfedelim ve oradan gidelim. Gerçek bir delile ulaştığımız zaman da Tratur’dan başlamak üzere diğer yardım edecek yerlere gideriz.
Aklıma gelen en belirgin ve net şey de, şehrin dışındaki Kutsal Azizler Bakımevi. Aldern’in oraya kafesleri götürdüğünü biliyoruz. Hasta çocuğu orada tedavi kisvesi altında yerin altında tuttuklarını biliyoruz. Dr Davalus gibi bir herifin(yani canlı ele geçirirsek konuşturabileceğimiz) varlığını biliyoruz. Net bir şekilde, konsantre bir şekilde plan yaparsak böyle girme çıkma işlerini başarıyla yaptığımızı da biliyoruz. Buraya konsantre olalım derim.
Siz de deyin ne edelim.
Sevgilerss...