Fantastik Ortamlar
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
HomeHome  SearchSearch  Latest imagesLatest images  RegisterRegister  Log inLog in  

 

 19. Oyun (6 Kasım 2019)

Go down 
2 posters
AuthorMessage
valost

valost


Posts : 2847
XP : 8584
Join date : 2008-11-20

19. Oyun (6 Kasım 2019) Empty
PostSubject: 19. Oyun (6 Kasım 2019)   19. Oyun (6 Kasım 2019) EmptyFri Dec 06, 2019 7:39 pm

Hello. Bir buçuk önceki oyunun değerlendirmesi bu, buçuk kısmı, Evander&Pangar oyunu oluyor. O sonra gelecek.

Oyuna Crylor yollarında başladık. Üzerinde hak iddia ettiğimiz, oraları biz aldık ele geçirdik, bizim malımız dediğimiz fakat hiç ilgilenmediğimiz Dikentepe’den gelen bir gümbürtü ve yükselen ince bir duman, akşam nöbet tutan arkişlerimizin ilgisini çekmişti. Ertesi gün yolumuzu hafiften oraya çevirdik ve olanları anlamaya çalıştık.

Dikentepe’ye yaklaşınca yerde yaralı yatan bir amca gördük. Götü başı yanmış, neyi var, öldü mü kaldı mı derken anladık ki, canlıymış, amcada hala iş varmış. Adı Brendan Foseway gibi bir şeymiş ve büyünün ve büyülü eşyaların kontrol altında tutulması gerektiğine inanan, gücün cahillerin eline verilmemesi gerektiğini savunan Suskunlar adlı daşşaklı bir örgütün elemanıymış. Topladıkları büyülü eşyaları bi büyülü kulede saklarlarmış bunlar. Meğer bizim Dikentepe’nin altında da büyü gücü yüksek bir madde varmış. Onu oradan almaya gelmiş. Fakat Esrar Arayıcıları denilen, isimlerinden de anlaşılacağı gibi büyü müptezeli bir grup eleman ondan önce varıp, bunu Dikentepe’nin altından almış götürmüş. Amca ve çömezi(Aten) E.A. ile çatışmaya girmiş, Fireball’lar atılmış. Brendan amcanın çömezi bu arada yanmış kül olmuş.

Fireball’u atan abinin adını da yazalım: Chayan’mış. E.A’nın önemli adamlarından biriymiş.
Neyse buraları aklımızda kalsın diye not şeklinde yazıyorum: Brendan Crylor’a gittiğimizi duyunca bize olanları anlatmamız için bir adres verdi. Kaymaktaşı’nda lonca binaları varmış. Orada Alerina Ten isimli hanım ablaya burada gördüklerimizi iletebilirmişiz. Ablaya, ‘Brendan’ın kahverengi gözleri senin için parlıyor’ dersek bize inanırmış.

Olay yerinde tartışmalı bazı defin işlemleri yaptıktan sonra yolumuza devam ettik ve şehre giden yol üstündeki Lanetli Çekiç isimli handa durakladık. Orada Jodi isimli bi hanımla karşılaştık, kendisi Sandpoint’e gidiyordu ve Das amcayla bi muhabbeti vardı demir çelik üzerine. Zamanında tanışmışlar, beraber çalışmışlar. Şehirde de Gümüş Kadeh diye bir demircisi varmış. Yeni bir sipariş için Dasla konuşmaya gidiyordu.

Biz yolumuzu şehre çevirdik. Kapılara vardık. Kapılara varmadan önce sefil çadır kentini gördük ve sonrasındaPangar ve Evander’in gruptan ayrı bir maceraya(ehem) atılmasına yol açacak olan olay gerçekleşti. Dalin isimli bir dallama, külyutmaz Pangar’ı sana harita satacağım diye kazıkladı. Bu macera ve olanların devamı sonradan konuşulur.

Neyse efendim, kapıdan içeri girerken çok sıkı bir denetime tabi tutulduk. Neredeyse donumuza kadar arandık. Scar kardeşimiz olanca asosyalliği ile rüşvet vermeye kalkışınca ve yandaki diğer muhafız olayı çakınca işler büyüdü. Evander’in çantasındaki envai çeşit ibnelik, iblislik ve şeytanlık item’larının bir kısmı da ortaya saçılınca, daha kapıdan giremeden yarrağı yedik heralde noktasına geldik. Pangar olarak aklımdan geçen, arkadaş köylüyle her yere gitmeyeceksin oldu.

Burda başımızı dertten kurtaran, Luxor’un şehirdeki yıllarından tanıdığı, şimdilerde yüksek muhafız olan Kadren oldu. Ön ismini hatırlayamayacağım fakat şehrin ileri gelen ailelerinden Kadrenlerin oğlu. Ailenin kendisi büyü ile ilgili, şehrin kuruluşundan beri buradalar. (Oğulları da muhafız. Bir ibnelik var yani.) Bu arkadaş bizi kapıdaki sıkı denetimden çıkardı, kalacağımız yeri önerdi, yol boyunca ağzımızdan sinsilikle laf almaya çalıştı falan filan. Hana gidince de masamıza oturdu. Şimdi ben orayı tam bilemiyorum, işemeye gitmiştim ama masaya döndüğümde Evander’in Kardeşler değirmeni, Foxglove filan bir şeyler gevelediğini fark ettim. Kadren’le güzelce muhabbete girmişler, bizimkiler de şaşkın şaşkın bakıyorlar. Nasıl olduysa içimizdeki en akıllı arkadaşımız bir sebeple bu ibnetor Kadren’e güvenip ne var ne yok, nereye girecek nereye çıkacaksak anlatmış.

Kadren’i salladıktan sonra şehirdeki ufak turlarımızda şehrin muhafızlarının peşimizde olduğunu fark ettik. Kardeşler değirmenine filan muhafız dikmişler. İşler karışmış yani. Anladığımız kadarıyla, bu Kadren Kardeşliğin elemanlarından biri. Deri değiştiren midir, nasıl bir kertenkeledir, onu sonra çözücez. Ama düşmana geldik demiş olduk.

Neyse onun da çözümü Pangar ve Evander’de var, halledicez.  afro

Şehre niye gelmiştik: Deverin hanımın referansı ile Yargıç Tratur ile görüşmeye. Scar’ın pederi hapse tıktırmaya. Ve asıl önemlisi Aldern’in notlarından aldığımız bilgilerle kardeşlik ismi ardına saklanan, salgın yayıcı deri değiştirici insan kurban edici cinayet listeleri yapıcı orospu çocuklarını öldürmeye gelmiştik.

İki konuda da yargıçla görüştük. Scarnetti pederi içeri attırmak için işlemler başladı. Diğer konuda ise işler biraz karıştı. Yargıç amca, okka okka daşşaklı olmasına rağmen anlattıklarımızla şaşırdı, biraz da kafası karıştı(Leorry’nin adres sorması, Steriç’teki devlerin istilasından başlayarak hayat hikayesini anlatması filan, haklı adam). Uzun konuşmanın sonunda şöyle bir ortak noktaya vardık: Biz araştırmaya devam edicez bu kardeşlik işini. Götümüz bir yerde hukuken sıkışırsa arkamızda duracak yargıç amca. Ayrıca Kadren’den o da kıllanıyor. Ve asıl önemlisi Bay İ. isimli ibnetorun kim olduğunu da öğrendik kendisinden: Yargıç İlturin. Böyle tarikat marikat işlerine bakan yargıç.

Çeşmenin başını tutmuş bu ibneler yani. İlturin ile ilgili de şöyle şeyler öğrendik: çok güzel bir hanımefendiye gönlünü kaptırmış(bu heralde Xenesha). Bayağı bir sanat düşkünü. Haftaya evinde bir sergi olacakmış. Buna bir şekilde iştirak edebiliriz dedik.

Ardından Pug’ın fantastiş aletleri dükkanına gittik. Orada 8000 gp verirsek heal için rahibe hiç ihtiyacımız olmayacağını öğrendik. Kötü müzikten kurtulma ihtimali Pangar'ın kulaklarına şiir gibi geldi ve para biriktirmeye başladı bile. Ve bir de zaten bildiğimiz bir şey daha: Aldern gelip kafesleri sipariş almış, buradan götürmüş vs...

Atladığım şeyler olmuştur heralde. Kombatsız, büyük şehre ilk adımı attığımız bir oyun oynadık. Engin Diyemoğlu’nun eline ağzına gurban.

Şehre gelince yapacağız dediğimiz ama yapmadığımız şeyler oldu. Bunlara bakalım bir sonraki oyun:

-Sandpoint’e Deverin’e güzel bi mektup yazalım. Güzel bi cevap bekleyelim. Orada neler oluyor, sikimizde değil. Az ilgilenelim.

-Rasmon ne bok yedi, oralarda ne yapıyor? Kiliseye gidecektik, gitmedik. Gidelim.

- Aldern’in evine girecektik. Bir punduna getirip girelim.

-Suskunlar’a Brendan’ın mesajını iletelim. Neler olduğunu anlatalım.

- Değirmen işi zaten apayrı.

- Evander’in elinde bir büyü kitabı var, ona bakacak unutuyor hep. Baksın.

elephant
Back to top Go down
parakoz

parakoz


Posts : 95
XP : 5873
Join date : 2009-02-04

19. Oyun (6 Kasım 2019) Empty
PostSubject: Re: 19. Oyun (6 Kasım 2019)   19. Oyun (6 Kasım 2019) EmptyFri Dec 06, 2019 7:54 pm

arada minik bir kerhane maceramız var, bir de en son han değiştirdik. onun da dışında tamamdır gibi abi, eline sağlık.
Back to top Go down
 
19. Oyun (6 Kasım 2019)
Back to top 
Page 1 of 1
 Similar topics
-
» 1. Oyun (24 Temmuz 2019)
» 18. Oyun (29 Ağustos 2019)
» 20. oyun 17. Aralık. 2019
» 24. oyun
» 2 Kasım 2008

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
Fantastik Ortamlar :: Oyun Değerlendirme :: Rise of the Runelords-
Jump to: