6. oyun (20 aralık 2013)

6. oyunumuzu tamamladık hehe

bu oyunda,
+ kasabanın altındaki tünellerin gezmediğiniz kısımlarını gezdiniz
+ sair'in kasabadaki suç ortağı vayla'yı yakalayıp konuşturdunuz
+ delek'in arkadaşı barla ile konuşup nualia'nın geçmişi ve hamileliğiyle ilgili bilgi topladınız
+ yeraltı tesislerindeki yazılarla ilgili brodert quink'ten bilgi topladınız
+ sair'i konuşturup sandpoint'e saldırı, nualia, goblinler ve dikentepe ile ilgili bilgi topladınız

ve birer level atladınız, hehehe.

bence güzel oyun oldu, bombastik anları ve genel temposuyla.

paladin luxor ve rahip rasmon'un yemin durumları, sair'in derin devlet operasyonları ve hülle usulüyle hapisten çıkarılması derken garip bi yerde kaldık, bi sonraki oyunda fantastik gelişmeler bizi bekliyo o kesin.


herkes karakterini şahane canlandırdı. oyundaki durumun gerginliği vesilesiyle bi ara herkes kendi tarafından faklı bir bakış açısıyla farklı bişey söylüyordu, o kısımları izlemesi çok zevkliydi : ) sonlara doğru baskın bir yöntem ortaya çıktı, grubun/maceranın hayrı adına luxor ve rasmon bir takım fedakarlıklar yaptı, onların sonuçlarını da önümüzdeki oyunda göreceğiz herhalde.


eğlendiniz mi, maceradan oyundan karakterlerinizden randıman aldınız mı bi deyin hele, konuştuk ama burdan da konuşak.

bi de, OYUN ÖZETİ YAZIN, ALO. biriniz en azından.

yes. engin diyemoğlu'nun ellerine sağlık diyerek başlıyorum sözlerime.

bu oyunun en güzel yanlarından biri geride bıraktığımız, engin'in yukarıda sıraladığı büyük soru işaretlerini temizlememiz oldu... maceralardır bizi kitleyen sair en sonunda konuştu. istediğimiz bilgilerin çoğu zaten ondaymış.

ben çok zevk aldım. zaten pangar'ı oynatmak çok zevkli. kendine has bir dünya görüşü var, siz de şahit olmuşsunuzdur. esnek.

oyun açısından geldiğimiz nokta önemli. aslına bakarsanız oyun-macera açısından geldiğimiz nokta çok da önemli değil. şöyle ki, aldığımız bilgilerle şunu biliyoruz. nualia o yaratığı serbest bırakmadan bizim gidip o işi bozmamız lazım. sair sayesinde ahlaki bir açmaza düşmeseydik, bu bilgiyle çoktan yolu yarılamıştık.

grup ve karakterler açısından hassas bir noktadayız. bunu nasıl atlatıcaz, neler yapıcaz onu konuşmamız lazım. bugün orhan'la konuştuk biraz mesela. o kendi aramızda konuşmayalım benim engin'le konuşmam lazım diyor. bir şekilde bu olayda bir kamplaşma oldu. ve bedel ödeyecekler aslnda hayır demek isteyenlerdi. onları bir şekilde istemedikleri bir şeyi yapmaya zorladı hayat ve grup arkadaşları : )

şimdi önümüze alternatifleri serip düşünmemiz gerekiyor. kendi aramızda volkan, orhan vs. olarak konuşmayabiliriz. bu oyun içinde role-play'le beraber pangar-luxor konuşacak demek oluyor zaten. bence de güzel. şöyle bir ayrım yapalım. karakterinin bilmediğini bilmek istemeyenler birbirleriyle konuşmasın bu konu hakkında. ve oyun başladığında herkes karakterine göre oynasın. ama herkes diyemle konuşsun...

vardığımız yer enteresan. rahip ve paladin olarak en kritik kararı mert ve orhan verdi. ibne sair'in ahlaki tuzağına düştük. ben hem pangar, hem volkan olarak tabii ki etrafından dolaşılmasının uygun ve mümkün olacağını düşünüyorum. ama zaten bi paladin'le aramdaki fark da bu...

bence bundan sonraki oyun çok daha zevkli ve eğlenceli olacak. role-play'in zirvelerine çıkacağız. karmaşık bir durum içindeyiz ama grup olarak güzel bir şekilde içinden çıkacağımıza inancım tam...

özet işini de şimdi yapamıyorum. notlar ofiste. hatta özet işini direk alican'a paslıyorum. her oyun diyor şöyle yazıcam böyle yazıcam. yazsın okuyalım.
sevgileeerrsss...

hehehe bireysel olarak oyuncularla görüşmelerim sürüyor.
volkan'la ofizde konuştuyduk,
mert'le mailleşiyoz,
orhan'la da bugün maç sonrası konuştuk, mailden de devam ederiz.
bi sonraki oyun fantastik olacak kesin : )

şu yöntem ile gidelim hakikaten: oyun dışı bir toplu konuşma ve çözüm değil de oyun içi roleplay ile, roleplaye bağlı, roleplay olduğunu bilerek ne olacaksa olsun bakış açısıyla dalalım. ortak bir yol mu bulunur, dövüşenler vuruşanlar mı olur, küsenler barışanlar mı olur, her şeye hazırlıklı olalım, ne olacak görelim, sonrasında oturup bakarız şimdi ne olacak diye hehe. 

ne dersiniz?

son oyun çok ilginç gelişmelere sahne oldu hakkaten. ama önce;

o tünellerin amına koyucam az kaldı. gir çık gir çık tillahımız sikildi daracık karanlık koridorlarda. yok tek sıra git kalkana ışık yap, oku nereye atıyom, kim arkada sıkıştı türlü türlü eziyet her seferinde. aşağıyı lunaparklardaki labirentli korku tünellerine çevirmiş eşşoğlu eşşekler. goblini zıplar, quaizidi kafa uzatır, büyüsü bilmemnesi eksik olmaz. bi de bize de alışkanlık yaptı günde iki defa girip gezmeden duramıyoruz. müptelası olduk. illa bi sığışıcaz, anlar gibi yok buranın üstü neresi, yok kuzeyde miyiz, hmmmm nemli bura, dere geçiyo burdan. ne skimize yarıycaksa haritacı olduk aşağıda.

bunun dışında, kasaba içi dinamikler çok iyi. zaten kasaba çocuğu olma fikri hep işin en zevkli kısmı. bişey mi sorucan, hop rahip zantus, para mı lazım, hop zenginler, bürokrasi mi var, hop belediye başkanı. emniyet desen komple kontrolümüz altında. itin uğursuzun takıldığı meyhaneye bile elimizi kolumuzu sallaya sallaya girip şeklimizi koyup çıkıyoruz mis gibi. tabi bunun karşılığını canımızla kanımızla veriyoruz o ayrı. kasabaya canımız feda.

bu son oyunda sair ibnesinin pazarlığı yüzünden kulis üstüne kulis döndü, planlar, kararlar, ibnelikler havada uçuştu. pangar'ın aklına gelen çözüm şuydu, edilecek yemini kelime oyunları ve türlü sinsiliklerle geçersiz kılıp sairin canını almak. ama bir yemini ederken bunun altında böyle birşey olduğunu bilerek etmek zaten yemini baştan geçersiz kılıyordu. ve dolayısı ile bir rahip ile tanrısı arasında "birader sen kimi kandırıyorsun orda?" şeklinde istenmeyen sürtüşmelere yol açması şüphesizdi. yine de, rahip vasmon'un aklı ortaya başka bir çözüm önerisi koymaya yetmeyince, kendisini kasabanın insanlarına karşı mesul hissedip, kararını verdi. verdiği kararın nelere yol açacağını hala ben de tam olarak bilmiyorum. elbette engin diyemle görüşmelerimiz var, ona verdiğim kararın arkasında rasmon için neler düşündüğümü aktardım, beraber yorumluyoruz. tabi roleplay içerisindeki mekanik dışı etkisini şimdiden kestirmek güç.

belli ki önümüzdeki oyunda hem macera ile uğraşıcaz hem de karakterler ve roleplay ile. hakkımızda hayırlısı neyse o olsun gençler. allah kimseyi doğru yoldan saptırmasın.

frp özlemi ve coşkusuyla oynanan bir inanılmaz oyunu daha bitirdik. engin diyemoğlu’nun ellerine sağlık, oynadığım en iyi oyunlardan biriydi. az kombatlı, bol kulisli… hikayenin gidişatını etkileyen cinsten.

özete gelirsek:

-tünellerden çıktık
-hana gidip oturduk, 1 saat sonrasına sözleşip ayrıldık
-evander not ettiği rünlerin bir kopyasını çıkardı
-deli tarihçiye gittik, çevirileri bıraktık, adamın aklını aldık
-sonra tekrar tünellerin girmediğimiz yerlerinin keşfine çıktık, kalkanı yaktık
-dört goblinle karşılaştık
-oklar fırlatıldı, kritler atıldı, goblinslay geleneğimiz bu oyunda da devam etti
-bizde sıkışanlar, karşıda ise bayılanlar oldu
-başka yöne ayrılan yolun sonunda eskiden örülmüş bi duvar gördük
-duvar dinlendi, hava koklandı, sesler duyuldu
-duvar diğer taraftan örülmüş, bunu anladık
-paladin luxor büyü var mı diye baktı, baktırdı. balzyozla yıkabilir miyiz burayı dedi
-sonra çıktık şişko’nun yerine gittik vayla lavuğunu ve delek’le ilgili bilgi bulmak için
-hana girdik, havamızı attık, cakamızı sattık
-adamlara mekânlarında bira ısmarladık
-luxor tombik’le konuştu
-grubun geri kalanı önce delek’in pampasıyla konuştu, nuelia ve delek’in pompişleriyle ilgili güzel bilgiler öğrendi
-dedik vayla’yı nasıl buluruz, onu kirk hammett bilir dedi
-o da anlattı, dedi ki “ilk hedefiniz kasap!”
-kasap’a gittik vayla’yı bulmaya. bir böğürmeyle işin tüm sinsiliği ortadan kalktı
-pangar hemen dışarı çıktı her ihtimale karşı
-luxor adam gibi teslim olmasını söyledi, valya sallamadı
-kapının önünde köpeği artistlik yaptı, scar ehlileştirmeye çalıştı olmadı
-evander her kritik anda olduğu gibi bir düşmanı daha uykunun huzurlu yatağına yatırdı. bkz. quasit, kanatlı yarasamsı yaratık… (bizde yalan yok)
-rasmon kapıyı açtı ve gördü ki “tabut boş!”, “ne tabut boş mu?”
-yok o başka oyun
-ama içerisi duman dolu, küçük oyunlar dönmüş orada
-scar köpeği bağladı, sonra dışarı pangar’ın yanına koştu
-pangar vayla diye bağırıp sneak attack yapmaya çalıştı. oldu mu? olmadı ama vurdu bebeyi
-buna rağmen fıtır fıtır kaçtı sinsi
-bu arada hanın içindekiler odaya girdi
-damlarda kaçarken vayla’nın ayağı kaydı yere düştü
-pangar’ın krit atıp bileğine ok saplamasıyla da ilgili olabilir bu durum tabi
-sonra adam ölmesin diye dualar, hatimler…
-odayı aradık, çantayı karıştırdık, malları çerçiledik
-luxor döve döve konuşturdu herifi
-o da rüşvetçi bi emir eriymiş, bunu öğrendik
-altınları köyün dışında bi ağacın altına gömmüş amk leprikonu
-engin diyemoğlu’nun mükemmel roleplayi sayesinde adama üzülmedim desem yalan olur, ıslah ederiz biz bunu
-bir ranger olarak scar köpeği güvenilir bir yere bırakmaya kastı, şöyle ki:
s: buralarda köpeği bırakabileceğim neresi var?
dm: das korvut, bir de ranger bi abi.
s: hangisi daha yakın?
dm: das korvut.
s: tamam köpeği rangera götürüyorum.
-gece oldu yattık
-evander necronomicon’u okudu, sonra luxor’la kahvaltı yapıp menemene ekmek bandılar
-grup toparlanınca aymira geldi, dedi ki sair sizle ve başkanla konuşmak istiyor
-önce çevirileri öğrenmek için deli tarihçiye gittik
-az biraz anlattı, medeniyet kötülüğün üzerine kurulmuş, bi de fışkiye dikmişler, tüm boklar oradan geliyomuş (zaten aşinayız)
-deli tarhçi haklı çıktı, koçum deli!
-garnizona gittik, sairle görüştük
-mahkûmların yerini zırt pırt değiştirdik, asansör yaptık adamları
-sair’le makul ama grubu derinden etkileyen bir konuşma yaptık
-beni serbest bırakın, her şeyi anlatıyım, nualia’yı da bu işten vazgeçireyim ama alırım paracıkları, dedi
-başkan kızdı, çıktı gitti
-karar almada zorlanıldı, komplo teorileri döndü, grup etik olarak bölündü
-allahsızlar gidip 1 saatte 20 bin “dolar”ı topladı
-aymira’nın para teklifini geri çevirdik
-engin diyemoğlu scar’ın goygoycu babasından pangar’ın justice league babasına her türlü yetkili abiyi mükemmel oynattı
-paraları aldık, paslı ejder’i scar’ın babasından zor kurtardık
-bu sırada daha sıkıntılı durumda olan allahçılar da götlerini yaktılar herhalde, bakalım
-parayı verdik, planları öğrendik
-nuelia cthulhu’yu mu bişeyi salmaya kasıyomuş, ama kolay değil o işler
-başsız goblinler dağılır, operasyonu sıçırırlarmış
-ben ikna edicem diyo sair efendi, ama buna fırsat kalır mı önümüzdeki oyunda belli olacak
-olmadı zaten kendimizi mancınığa bağlayıp şatoya fırlatıcaz, baskın nedir herkese göstericez
-sonuç olarak roleplayleriyle, bambaşka motivasyonlarıyla her anlamda dönüm noktası olan şahane bi oyunu geride bıraktık, geçmiş olsun

koçum alican eline sağlık : )