CoT 4. oturum

arada 2. oyuna 2.5 filan diye seslenmişiz aynı başlık altında. aslında bu dördüncü oturuşumuzmuş. o da benim bok yemem oyun değerlendirmeden görüktüğü kadarıyla. buçukları kaldırıyorum. 2 kaldı. 2.5 tamamlandı 3 oldu. bu 4. oyunmuş oldu. başlıkta da öyle yazıyor. oyun değerlendirmelerde bi eksik yok yani, notumuzu alalım. bunu da niye söylüyorum, diyeyim.

mert'le engin'le uzun süren şahane bir "şen haramiler" konuşması yaptık. mükemmeldi ama bikaç yerde içinden çıkamadık. aklımızda neler kalmış diye. hepsi var ama çok karışmış. oyun değerlendirmelere başvurduk ama orda da kim öle kim kala. şahane bi yandan, modern sanat eserleriyle dolu orası. jemeallar mı istersin, şiirler mi, chornicleslar mı, hepsi süper. o yüzden oyun değerlendirme yazsın herkes gönlünce ama bir yandan da birisi de olanları yazsın.

ibne barış, güya bu senin işindi. vakanüvis sendin. aldığın notları geçir güzelce. şehirde oynuyoruz, bi dünya insanla tanışıcaz, bi sürü mekan görücez, o harita baştan aşağı dolucak, sonra dünyaları gezicez(bu vaatleri de unutmayalım). notlar olmazsa kim kiminle nerede nasıl oynıcaz sonra burda.

oyuna gelirsek. güzel oyundu, en heyecanlı yerinde kaldı. role-play açısından fena geçmedi. güzel tartışmalar oldu. uzun bir süre kenarda kaldım, dm olarak çok rahat bir oyun geçirdim : ) bütün oyunu aslında siz sürüklediniz. eğlenceliydi. karakterleri biraz daha fazla tanıyınca çok daha güzel olacak gibi geldi. grup olarak mükemmel bi dengeniz var çünkü. iyi anlaşmaca ama bi yandan tartışmaca.

lağım kahramanları da güzel isim oldu sanki : )

lağım kahramanları bence şahane isim ehehehe...

olayları özetleme, olayların kaydını tutma işini barış'a bırakıyom.
ben bi npc listesi gibi bişey yapabilirim, obsidian'da falan da olur forumdan da olur.

aslında bir şekilde hep hareket halinde, hiç durağanlaşmayan bir tempoda ilerlese de role-play ağırlıklı bi oyun oldu. karakterleri canlandırmak için güzel fırsat bulduk. yeri gelince bol bol taktiksel konuşmalar da yaptık, köprüyü kıralım, ağaçlara saklanalım falan diye ama o konuşmalar da karakter içindeydi (arada, ''sende heal yok mu olm'' muhabbeti bi dönse de. ehehe). bence o açıdan zevkli oldu.

mekanik olarak götü boklu level 1 adamlar olsak da artisliğimiz havamız yerinde, büyük işler yapıyoruz. hellknight (çömez) dövüyoruz namımız yürüyor, adıyla sembolüyle terörist örgüt kurup pusuyla mahkum kaçırıyoruz. götümüzün bokuyla bir tür kahramanlık, büyük adamlık hissiyatı var. bir yandan keyifli, bir yandan umarım götümüze kaçmaz : )

bir de tabi bu oyunun hakkı o kombatı oynamak, öyle bitirmekti. heyecan kursakta kaldı.

bi sonraki oyun kombatla açılıyor beyler hazır olun eheh...