Zenginlik, refah, sefahat içerisinde yaşam süren şirket sahipleri ve aynı yerde hastalık, sefalet içerisinde yaşayan, kötü yiyeceklerle beslenen,
ve bu durumlarını kabul eden köy halkı.
Doğa ile uyum içerisinde yaşayan, içinde yaşadıkları ormanın ağaçlarını kesen şirkete zarar vermek için içme sularını zehirledikleri söylenen
orman perileri.
Hastaları iyileştirmek için yapacağı panzehirin malzemelerini bulup ona getirmelerini isteyen güzel köy şifacısı.
Görev veren bir şirket müdürü ve yardım isteyen bir şerif, sonuçta harekete geçen bir süper grup.
Şirket ile kârlı bir anlaşma yapılır, at satın alınır, kerestecilerden rehber bulunur, ondan da gerekli bilgiler alınır,
gece kamp kurulur, çeşitli düşmanlar ile mücadele edilir ve tabii ki galip gelindikten sonra yola devam edilir.
Benim kişisel olarak sevdiğim gerçek hayata daha yakın olan, iktidar mücadelesi içeren, derinlikli karakterleri bulunan,
az kombatlı, entrikalar ve gizemlerle örülü, ustaca kurgulanmış bir senaryo.
Şirket ile köylülerin arasındaki çatışma çok gerçekçiydi. Dilenciden şirkete giden yol da çok iyiydi.
Grubun şirketin kendilerinden haberdar olup olmadığı şüphesi çok heyecanlı.
Yoğun heyecandan dolayı yaşanan endişe ve bir an önce eyleme geçmek istenmesi DM imizi biraz sinirlendirdi.
Sinirlendikçe de bize 20 lik zarlar attırdı
Hırsızımızın heyecanlı karakteri ve temkinli olmasını gerektiren mesleği arasındaki gidip gelmeleri çok başarılıydı,
henüz farkında olmasa da başarılı bir ticaret erbabı kendisi : )
Rangerımız ise artık onun çöplüğüne girdiğimiz için zevkten dört köşe olup, kabararak gezinmeye başladı, tam bir orman adamı : )
Cücelerimizin bu yaşanan ticaret ilişkilerinden çok rahatsız oldukları hissediliyor. Bu durum bilge rahibimizi derin bir kedere boğmaktayken,
genç savaşçımızı ise ise öfkelendirip kendi kendisine söylenmesine, en sonunda da bu duruma artık katlanamayıp çileden çıkan sevgili büyücümüzün
kayışını koparıp kendisini soğuk sulara atmasına sebep oluyor : )
Benim eyyorlamam bu kadar, herkese sevgiler, saygılar