|
| 04 Haziran 2009 | |
| | Author | Message |
---|
Latron
Posts : 1363 XP : 7081 Join date : 2008-11-20
| Subject: Oyun Değerlendirme Fri Jun 05, 2009 12:02 pm | |
| Evet yeni karakterler, yeni macera, ama en önemlisi yeni bir DM. Volkan Sümbül! Zorumuzla topuzumuzla akşamın bir saati pendikten yollara düşen gönül dostlarımızla bir FRP oturumunu daha hakkıyla bitirdik. Elbette bu maceranında bir değerlendirmesi olacak. olmalı. Ben şimdi iş yerinde kendime çalışıyor süsü veriyorum o yüzden tam hakkını veremem. Hele siz bir başlayın bende yazıcam. | |
| | | valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: 04 Haziran 2009 Fri Jun 05, 2009 6:53 pm | |
| leydiis and centilmını... benim için bambaşka şahane bi deneyim oldu... oyun oynatmak oyunculuk kadar zevkliymiş bunu anladım, sanırım ilerledikçe daha da zevkli olucak... emeği geçen herkese teşekkürler... pendikten üşenmeden kalkıp gelen selen'e ve katakulliyle zamanına el koyduğumuz can kantarcı çok teşekkürler... ilk olarak şunu söyliyeyim, sizi uzaktan izlemek mükemmel zevkli bi şeymiş... role-play'inizi, eyyamınızı, muhabbetinizi izlemek süperdi. bi kere çok heyecanlandım oyunun başında... muhabbeti nası kuracağınızı bilmiyodum ve size bıraktım... beraber gidip gitmeme fikri sadece size ait olacaktı, bir grup olarak davranıp davranmama ya da... ilk saniyeden sıçma korkusu vardı içimde ama işler korktuğum gibi olmadı... gerçi tahmin ettiğim gibi de olmadı ama güzel oldu ayrıca oyun boyunca en az sizin kadar şaşırdım ben de... grubun dengesi ve ilişkileri çok enterasan gelişti ve bence düşündüğünüzden -ve benim sandığımdan- çok daha güçlü bir grup ortaya çıktı. bunda herkesin farklı bir karakter oynatmasının rolü olduğunu düşünüyorum... yenilik iyidir... herkesin karakteri taptaze, zamanla oturucak... yalnız şöyle bir durum var... engin diyemoğlu, oyunculuğa duyduğu hasretle beraber karakterini çok iyi hazırlamış. backround'ını vs. filan yazmıştı ve muhtemelen kafasında adama yakın bi oyun oynattı... grubun devamı da backround'u yazıp hazırlarsa arada, her şey daha da güzel olucak... tabi bi yandan can'ın karakterini akşamüstü yarattık, iki saat sonra oyuna başladık. yepisyeni karakter iyi tabi de, o kadar tazesi de zor olsa gerek. yine de can şahane oynattı adamını, oyun içindeki hareketleriyle nası bi adam oynatacağını bi şekilde ortaya çıkardı... daha az pastoral oyunlarda daha fazla eğlenip coşacağının garantisini veriyorum ben sonuç olarak dün gece ben çok eğlendim, çok zevkliydi her şey ve heyecanlıydı. ufak tefek hatalarım ya da gecikmelerim oldu, mazur görün, bu amına kodumun sistemi beynin bi kısmını çat diye kitliyo. ilerleyen oyunlarda en azından combatlarda daha hızlı ilerler mevzu... herkeşlerin eline sağlık... heyecanla bekliyorum değerlendirmeleri okumayı ve... bana diyemlik kapısını açan ve oyun içinde çok yardımcı olan engin diyemoğlu'na teşekkürü borç bilirim... yaşasın dm sendikası!!! | |
| | | 1UP Admin
Posts : 3270 XP : 9096 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: 04 Haziran 2009 Fri Jun 05, 2009 9:14 pm | |
| volkan yazdın mı senaryoyu, ne zaman oynuyoruz bi dahakini ehehehe... mükemmel zevkli bir oyun oldu benim için. daha önce de oynamıştım ama en zevklisi buydu, bunu çok rahat söyleyebilirim. tadı damağımda kaldı. birlikte oyun oynamak mükemmel bişeymiş. ben hakkaten diyemoğluluk geleneğinin getirisiyle ve de oynayacak olmanın coşkusuyla, erkenden, hayvan gibi hazırlamıştım karakteri. geçmişi, background'u, davranış biçimi, hali tavrı... sonradan düşününce 'ula bak şurada şöyle davransaydım karaktere daha güzel oturacaktı' dediğim yerler var tabii. ama bunlar oynadıkça oturur sanıyorum. üstelik daha ortaya çıkacak çok fazla yönü var korian'ın, onu biliyorum, ve o çok zevkli olacak ilerki oyunlarda. grubun birbirini tanımıyor olması, o anda tanışıyor olması ayrı bir lezzet kattı. herkes karakterini daha derin hazırlayabilmiş olsaydı çok daha güzel olurdu bence ama emprovizasyonla da fena gitmedi. devamında da güzel olacak bu konsept, eğer iyi oynatabilirsek, karakterlerin birbirini tanıması, ilişkilerinin gelişmesi falan. zaten dün gece barışla konuştuk, wanwe ve orrath'ın ilişkisi ve geçmişi ile ilgili güzel fikirler çıktı. ama ben bilmeyeyim onları, oyun içinde ortaya çıksın çıkacaksa : ) grubu birlikte yaratınca daha oyun başından sağlam oluyor grup, 'aman dağılır mı, başlamadan sıçar mı' tehlikesi olmuyor ama bu lezzet de olmuyor o zaman sanki. umarım daha çok karakterler üzerinden giden bir oyun olur bu. güzel gitti grubun birlikteliği. korian zaten birbirinden alakasız görünen bu karakterleri birlikte tutan güç gibiydi. wanwe-orrath muhabbeti çok renk katan bir şey oldu. wanwe'nin efendiliği, orrath'ın çekingen ama sinirlendi mi ortalığı ziken hali, fakat ikisinin de yabaniliği güzeldi. orrath'ı sakin tutmak, gittiğimiz medeni yerlerde gelecek tepkilerle başa çıkmak ilerki oyunlarda zevkli olacak. wanwe ormanda hayatımızı kurtardı. iyi ki rencır olmuşun barış : ) iz bulmak olsun, kamp kurmak olsun, yağmurdan korunmak olsun ve en önemlisi yiyecek bulmak olsun. handan don paça kaçtığımız için açlıktan ölecektik hepimiz yoksa. selen de güzel oynattı pelor rahibesi tinen'i bence. handaki combatta ölecek olan adamı iyileştirmesi, çiftliğin orda ölüler için dua etmesi, gömelim diye tutturması çok güzeldi. demek ki serseri değil efendi karakter oynattırmak lazımmış selen'e : ) büyülere kamanması, oyundan önce apar topar okuyup, oyun içinde güzel kullanması da şahaneydi. o turn undead olmasa zaten o combatta direk ötermişiz. ben dumanın içinde saklanırken, yhenni paşa da evin içlerinde gezinirken 3 kişi halletti o combat'ı : ) 'girişimci' yhenni de korian'la beraber grubun en eyyamcı karakteri gibi görünüyor. oyundan sonra volkan'ın kamerasına bakınca gördük ki can kantarcı oyun boyunca bizi ve kendisini kaydetmekte imiş : ) muhtemelen maceranın daha sonraki kasabalarda, şehirlerde geçen bölümlerinde yhenni daha ön plana çıkacak, daha sinsi işler becerecek. o son combata gelmişken. o ne combatmış arkadaş? ilk oyununu oynatan diem, ilk oyununu oynayan oyuncular nasıl başa çıksın o combatla? combat kısmı konsantrasyonumuzun en düştüğü bölüm oldu muhtemelen. konsantrasyon düşünce de oyunun dağılması çok kolay oluyor. ilk oyununu oynatan volkan diyemoğlunun, zombisiyle orkuyla büyücüsüyle impiyle bin tane elemandan oluşan o combatta kafasının karışması normal, bizim diğer oyunda bile beynimiz eriyor combatlarda. ama ondan ziyade oyuncu olarak bizlerin azcık kasıp oyun içinde, karakter içinde durmamız gerekiyor bence. bir de kısa oynamak güzelmiş. hem enerjimiz, konsantrasyonumuz ayarında gidiyor, hem de tadı damakta kalıyor. volkan diyemoğlu mükemmele yakın götürdü oyunu. kendisini bir kez daha tebrik ederim, devamında oynayacağımız oyunlar için şimdiden ALLLLLEEEEAAAAAAAAHHH derim. | |
| | | caleb
Posts : 2328 XP : 7975 Join date : 2008-11-30
| Subject: Re: 04 Haziran 2009 Sat Jun 06, 2009 12:18 am | |
| basta soyleyecegimi sona saklayasim geldi, o yuzden buyrun ara kisimlar once: oyuna gelecek olursak: guzel, kisa, kompakt bir oyun oldu. her yonuyle mis gibi aklimda hala. yine sacma sapan bi cenabetlik gelip beni buldu tabi ama hayat iste, alisiyoruz. kasabadan hemen cikmayi hic istemiyodum ama dogal olarak gelisen olaylar bunu gerektirdi. yoksa o handa kamanmistim cok : ) grubun kendi ic kimyasi cok kral oldu bence. ne idugu belirsiz korian, klerik tinen, mert oktay, baris diri (abi akilda kalici isimler secin ya ) halfork-ranger ikilisi hep super tadlar kattilar kucucuk oyunda. harbiden ozellikle son ikisi arasindaki muhabbeti oyunlar birbiri ardina dizildikce izlemek ilginc olacak, baba falan diyo ya herif (hahaha). bu arada harbiden ozellikle halfork ve klerikin ve onlarin yaninda rançeronun kombattaki katkilari super otesiydi. ben gerzek gibi evin icinde sinek bocekten kacarken her boku hallettiler. ellerine saglik. bu arada, yasli amcayi yollarda devirdigim icin pisman miyim? hayir degilim. eglendim mi? evet cok. karakterim yhenni'yi sevdim sanirim. icimdeki bastirilamayan eyyamci vucut bulmus gorunuyo kendisinde. bakalim ne olacak. rogue'un dinamiklerine biraz daha alismam gerekiyo, bakin o kesin. ne sneak attack geldi aklima, ne hide vs'yi anlamli kullanabildim. zamanla olacak elbette. hevesim kursak bolgesinden coktan cikti. evet, iste basta soyleyeceklerim: heidegger abinin super bi lafi var, "dil, insanin evidir," diye. dm'lik de genel konsept olarak frp de tam boyle bir sey bence. oncelikle dm'in diline birakiyorsunuz kendinizi, sonra da kendinizi katiyorsunuz bir sekilde, elimizden, dilimizden geldigince. sonra bir bakmisiz, greyhawk'in bin yillik tas duvarlarindan buram buram sizan nem kemiklerimizde. iste, volkan sumbul de kendi evinin catisi icine bir ev daha kurdu bize onceki gece kendine has diliyle. bu kadar kisa zamanda bu kadar guzel, bu kadar minimum hatali bir oyun ortaya cikarmak herkesin hakki degildir heralde. ben boyle bir seye kalkismis olsam, ortaya coooook buyuk bir bok sicmistim kesin, kendi adima en azindan onu soyleyebilirim. o yuzden, onunde sevgiyle egiliyorum. ve grup arkadaslarimin yanaklarindan tek tek opuyorum. | |
| | | valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: 04 Haziran 2009 Sat Jun 06, 2009 12:34 pm | |
| allaaaaah! ne güzel yazmışın canciğim, onore oldum | |
| | | caleb
Posts : 2328 XP : 7975 Join date : 2008-11-30
| Subject: Re: 04 Haziran 2009 Sat Jun 06, 2009 1:36 pm | |
| haci sen oynat, biz yazalim | |
| | | | 04 Haziran 2009 | |
|
Similar topics | |
|
| Permissions in this forum: | You cannot reply to topics in this forum
| |
| |
| |