Fantastik Ortamlar
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
HomeHome  SearchSearch  Latest imagesLatest images  RegisterRegister  Log inLog in  

 

 6 kasım 2009 oturumu

Go down 
4 posters
AuthorMessage
1UP
Admin
1UP


Posts : 3270
XP : 9096
Join date : 2008-11-20

6 kasım 2009 oturumu Empty
PostSubject: 6 kasım 2009 oturumu   6 kasım 2009 oturumu EmptyFri Nov 06, 2009 1:25 pm

ne güzel oyun oldu lan. hele sonu helecan fırtınasıydı hehe...
Back to top Go down
http://fantastikortamlar.forumotion.com
caleb

caleb


Posts : 2328
XP : 7975
Join date : 2008-11-30

6 kasım 2009 oturumu Empty
PostSubject: Re: 6 kasım 2009 oturumu   6 kasım 2009 oturumu EmptyFri Nov 06, 2009 2:09 pm

iki koldan deliler gibi akıp giden frp seanslarımızın mkva olanında bir bölümü daha geride bıraktık. hepimiz sağolalım, varolalım. pirat

kim? affraid

orrath, tinen, korian, yhenni'den olusuyordu grup oncelikle. lannet de bir sure daha yanlarindaydi. korian ve wanwe anlasamayacaklari konusunda anlasmislar, wanwe ormanina dogru yola koyulmustu. sonradan gruba sebastian eklenecekti.

ne zaman: affraid

hathol olayi mahkemesinin sonuclanmasindan ve fairhill koyunden ayrilip, yola koyulduktan sonra.

nerede: affraid

fairhill. sonra tek tuk agaclarla kapli corakca bir araziden gecerek ulasilan Essal Kalesi; oradan sinirdisi operasyon, utiko koyu. hedef simdilik Arabel gorunuyor.

ne: affraid

arabel'e dogru bir yolculukken oncelikle, dinlenip kendimize gelmek icin ugradigimiz kalenin lordu Sir Reynald'in kacirilan oglu Boldwin karsiligi istenen fidyeyi sinirdisindaki haydutlara kisi basi 500 altin (tinen istemedi, orrath da kendi adina bizim almamizi kabul etti) karsiliginda teslim ederek Boldwin'i geri getirmek.

neden: affraid

oncelikle, fairhill'den soyle bir uzaklasmak. orada bir suru tatsizlik oldu. farkli maceralara yol almak. grupca soyle keyifli atraksiyonlara girmek. cebimize uc bes kurus koymak. yhenni'nin memleketi arabel'i ziyaret etmek istemesi.

nasıl: affraid

kaleye varana kadar basimiza gelen doga olaylarindan wanwe'nin yoklugunu (biraz fazlaca) hissettik. yagmurlar, kurtlar, kamplar derken arada lannet sinsisinin borc alma adina cebimizdekilerini bosalttigini fark etmemizle hastalanan korian'i daha fenalasmadan lannet'in biraktigi haritada gozuken kaleye dogru var gucumuzle yola koyulduk. burada kendimize geldik az biraz. sonra, bahsi gecen gorevi kabul ettik. kalede sebastian'la tanisip, birbirimizle anlastiktan sonra sabahin korunde sinir disindaki utiko koyune dogru yola koyulduk. sebastian wagner efendinin hem sesi, hem kendi tatli bir adam oldugu belli oldu hemen. utiko koyunun haninda etraftaki capulcular tarafindan baskina ugradik. puskurttuk bir sekilde. sonra, fidyecilerin basinin adami kerak geldi bizi almaya, harabelerine gittik. baslari toros'la konustuk. sandigi teslim ettik. sulaleden dolayi sadece boldwin'in acabilecegi sandigi acmasiyla bize kiliclarin cekilmesi bir oldu. bir yerlerde birileri kelek atmisti. lord mu, lord'un yanindaki danisman kilikli antar mi? toros'a anlatmaya calistik. illa ki rehin istedi ertesi gun icin. basta okey dedik, sonra buyuk sinsilikle ertesi gun dinlenmis ve domuz gibi olarak saldirdik adamlara. yhenni bir garip oldu. neyse ki, iclerinden birini oldurduk sadece. toros ve diger hayatta kalanlari baglayip, aynen topukladik yanimizdaki boldwin'le, kaleye dogru. ve oyun bitti.

***


diyalog/kombat dengesi cok ayarinda bir oyundu. sirf diyalogun da zevki ayri elbette ama soyle iki attack yapmanin da tadina doyum olmuyor. o yuzden volkan diyemoglu'nu kendi adima tebrik ediyorum. npc'ler, performansina ve eyyamina alisageldigimiz lannet ve yine guclu bir karakter olarak karsimiza cikan toros one cikan npc'lerdi. tam olarak muhabbet edemedigim ama haliyle tavriyla accaip konusma istegi uyandiran berg de gizemiyle ayri ekolden cok iyiydi bence. senaryonun gidisati ilginc olacak gibi. arabel'e varabilecek miyiz bakalim sonunda. bu toros pesimizi birakmaz.

herkesin tekrar ellerine saglik.

sebastian'in tatli diline,
korian'in sinsiligine (ehehe),
orrath'in baltasina,
tinen'in bahtsizligina (hahahah),
yhenni'nin kendini gururla tinen diye tanitan diline.

: )
Back to top Go down
valost

valost


Posts : 2847
XP : 8584
Join date : 2008-11-20

6 kasım 2009 oturumu Empty
PostSubject: Re: 6 kasım 2009 oturumu   6 kasım 2009 oturumu EmptySun Nov 08, 2009 10:31 pm

herkeslerin ellerine tatlı dillerine sağlık...

çok güzel bi oyun geçirdik sanki...
oldukça zevkliydi... bi çok yerinde acayip eğlendim...
ilk olarak lannet'in sizi ekip kaçtığı yerde gerçekten zor durdum kahkaha atmamak için... başlangıçta haritanın arkasındaki yazıyı yanlış yorumlayışınız harikaydı... yüzünüze yüzünüze gülücektim Smile

korian'ın, bu bizim ölü amcamız, dedemiz olsun muhabbetine çok güldüm ayrıca... ayrı bi şahane kısımdı sandıktakinin dedeniz olduğunu iddia etmeniz... hemen combat çıkmasaydı orrath'a da sorucaklardı senin de deden di mi diye Smile

kaledeki muhabbetleri olabildiğince kısa kesip hızlıca maceraya girdik... sebastian da gruba katıldı... dürüst bir elf rencırın yerine madrabaz bi bard giriverdi... kaleye varış öncesi durumlarda "rencırsız grup rezil olur" şeklinde bi ders vermek niyetim yoktu ama iş oraya geldi... yağmur dinmedi, doğru düzgün bi sığınak bulamadınız, korian galiba donuzgribi oldu...

kaleden çıkışınız sonrası vardığınız handaki muhabbet de güzeldi... korian ve sebastian, iki eyyamcı, içeride elleri kolları bağlı üç haydut, dışarıda bikaç manyakla başbaşa kaldı... mermi manyağı oluyorlardı Smile

orrath kombatta ortalığın amına koydu...
"hangi güzel yüz ki toprak olmadı, hangi ceylan göz ki yere akmadı, hangi can ki canından olmadı... bu kombatta da haydutlar unutulmadı..."
bestesini de bardınız yapsın....

fakat işin en fantastik kısmı thoros ve adamlarıyla olan muhabbetti... kim daha haydut ortaya çıktı sabah... "biz bi eşyalarımızı toplayalım," ve "hmmm o zaman siz paraları sandığa koyun" kısmındaki hareketler efsaneviydi...

rencırı rencırlıktan, rahibeyi dinden imandan çıkaran bi sinerji var... temennim tinen'in arkadaşlarını yola getirmesi Smile heheheh!

size handa saldıran haydut sırra kadem bastı... thoros ve adamları elleri bağlı harabelerde yalnız bırakıldı... hmmm, bikaç oyun önce de dövdüğünüz bi half-orc rahip gözlerinizin önünden kaybolmuştu... düşmanlarınız çoğalıyor sanki Smile

şimdi de yanınızda, arabel'e paladin olmaya yola çıkıp beş para etmediğini anlayınca haydutlara kılıcını teklif etmiş(google: stockholm sendromu)(gehen) genç bir soyluyla kaleye geri dönüyorsunuz... yeni bölümde mükemmel bi macera bizi bekliyo sanki...



son olarak; birkaç düzeltme...

belki önemlidir Smile

toros ----- thoros
boldwin ---- baldwin
essal kalesi ---- belesa kalesi
utico ----- utica
Back to top Go down
Latron

Latron


Posts : 1363
XP : 7081
Join date : 2008-11-20

6 kasım 2009 oturumu Empty
PostSubject: Re: 6 kasım 2009 oturumu   6 kasım 2009 oturumu EmptyMon Nov 09, 2009 9:13 am

üç beş bir şey de ben yazayım güzel oyunumuz hakkında.

Yola koyulmamızla birlikte ıslak ve seksi bir grup olduk. üzerimize yapışan kıyafetler birbirimizi daha iyi tanımamıza vesile oldu diye düşünüyorum. Bu arada kamp yapacak yerlerin medeniyetten uzaklığı, kendi battaniyelerimizi çubuklarla üzerimize derme çatma tutturmaya çalışmamız, ateş yakıp başında kurumamız falan hep yavaş yavaş grubumuza tecrübe kazandıran hareketler. Yani burda şöyle bir güzellik var aslında, ranger olmadan bu işleri yapmış olmamız, bize daha sonrası için yardımcı olur. Gene yağmurda kalırsak deriz ki şöyle bir çubuk lazım, dengesini böyle tutturmuştuk güzel olmuştu vs. Elimiz ufaktan alışsın bu işlerede.

Sonra yatalım uyuyalım dedik yabanda kurtlar geldi. Sleepimizle baltamızla kılıcımızla kurtların amına koyu koyuverdik ve yola devam ettik. Korian yorgun hasta haliyle hana kadar gelebildi. Neyse orada şifalı çorbasını içti, biz ufaktan bişeyler yedik yolun yorgunluğunu üzerimizden attık. Kaleye gidişimiz lordla tanışmamız görev almamız kısımları klasik bir maceranın gerekleri gibi oldu. Ardından Sebastian'ın oyuna gelmesi gerçekleşti. Burda Barış fazla dönüp dolaşmadan açık açık "Ben macera peşindeyim, birlikte dolaşabileceğim grup arıyorum, sizde maceraya gidiyorsunuz, eğer sorun olmazsa bende katılayım" diyerek meseleyi dallandırıp budaklandırmadan ortaya koydu. Bizim içinde rahatlık oldu, bende düşünüyordum şimdi nasıl gelecek, niye birlikte dolaşıcaz, tanıdık mı çıkacak kim çıkacak diye. Böyle sade ve basit bir hamleyle olay çözülmüş oldu. İşte handa duvarda asılı adam aranıyor ilanı, bizim gidip lorla konuşmamız ve Sebastian'ın gelişi hep klasik bir frp, d&d macerası tadıydı. Şen Haramilerde şeytanlarla iblislerle pazarlık yapıp, deli deli koca haritanın altını üstüne getirip, burnumuzu boktan kurtaramadığımız için ikisi farklı farklı lezzetler yaşatıyor, hiçbirşeyimiz eksik kalmıyor şükür.

Sonra sınırı geçip buluşma noktasına geldik. İçerdeki tipler "Biz size biraz sonra bulaşıcaz" diye bağırıyorlardı resmen. Zaten fazlada bekletmediler sağolsunlar hemen mevzu başladı. Ben bi ara dedim half-orc hancı kardeşim elinde satırıyla aşka gelir mi diye ama tabi fazla ümitkar bir bekleyişti o. Neyse zaten ilk kısmı gene hallediverdik. Sonra baktık bizim dedenin kemikleri çok ilgi çekiyor yukarı çıkartalım gözlerden ırak olsun. Tabi bu sırada zıv zıv diye aşağıda okları bizimkilere gömmüşler. Aşağı inip mevzunun geri kalanını hallettik. Durduk yere olay çıkartan çapulculardan fena halde sıkılan Orrath en sonunda daha fazla dayanamadı, kan dolan gözleriyle elleri kolları bağlı demeyerek yerdeki lavukların hepsini biçti. Bunun üzerine Tinen'den de azarı işitti. Ve daha sonra oyunumuzun kırılma noktasının yaşandığı o meşhur hesaplaşma noktasına doğru yola çıktık.

Bir seneyi aşkın süredir birlikte o kadar oyun oynadık, ama bundan seneler sonrada geri dönüp baktığımızda anlatırken Sebastian'ın sabah yaptığı o eyyam esnasında bütün grubun heyecandan elinin ayağının birbirine dolaşmasını yad edicez. O ne heyecan fırtınasıydı be arkadaş. Bir bok yemek üzereyiz ama bir türlü içimizede sinmiyor gibi, bi yandan adamlar sağlam gibi, sleep tutar mı tutmaz mı belli değil gibi... Gerginlikten çişim geldi resmen. Allahtan bir şekilde sleepler, fearlar cayır cayır imdadımıza yetişti, Tinen'in akan pekmezini toparlayıp yarım yamalak lordun oğlunu kaçırdık. Peşimizde diyem Volkan'ında dediği gibi zibilyon tane adam var artık. Kaleye gidiyoruz orda bu üçkağıdı yapan ibne kim onuda bilmiyoruz. Burnumuz gene bi boklara girecek onu biliyoruz ama.
Back to top Go down
1UP
Admin
1UP


Posts : 3270
XP : 9096
Join date : 2008-11-20

6 kasım 2009 oturumu Empty
PostSubject: Re: 6 kasım 2009 oturumu   6 kasım 2009 oturumu EmptySun Nov 15, 2009 2:07 am

geç gelen oyun değerlendirmemi yazayım.

oynadığımız mkva oyunları içinde en zevklisi olabilir bu. bi kere kombatı, muhabbeti, karar verme, olayı çözme bölümleri falan çok dengeliydi. en başta, yabanda zaman geçirdiğimiz bölümlerde tempo düşük olsa da, kaleye varışımızla birlikte olaylar kendiliğinden tıkır tıkır gelişti ve fantastik bir finalle sonlandı.

lannet yine lannetliğini yapıp, bize 10 altın uygun görüp bırakarak kimbilir ne delimanyak maceralara atılmak üzere yanımızdan ayrıldı. başkası yapsa korian olarak çok kızardım, lannet ibnesine kızamadım. tekrar karşımıza çıktığında kulağını az bi çekeriz, ya da zaten o bize büyük eyyamlarla gelir muhtemelen. bıraktığı dandik haritayı da unutmayalım tabii. bir süre daha üzerinde yaza boza kullanacağımız mkva haritası olacak gibi.

korian yollarda hasta oldu, kendini yine tinen'in şefkatli kollarında buldu eheheh... ne hikmet ki ben de oyundan bir kaç gün sonra donozgribi olup kendimi selenin kollarında buldum. nasıl bir roleplayse...

bana en başta kaledekiler de, lord da halim selim, altından bi terslik çıkmayacak tipler gibi gelmişti. hoş hala lord'un kendisinde terslik olmayabilir, ama kale tarafında bir ibnelik olduğu ortaya çıktı. bi yandan aklıma geldiydi en başta, dediydim 'belli değil kime ne götürüyoruz' diye ama yapacak bir şey yoktu pek. bir de ben en başta yhenni sandığı açıp içine kısacık da olsa bakabildi zannettim. hiç açamadığını anlamadım. yoksa belki tuttururdum açalım bakalım diye.

sebastian paşanın da aslında gruba girişi o coşkun hokkabaz kişiliği ve goygoyu sayesinde oldu. orrath'ı tanımıyo olsak, 'ben macera arıyom agalar' diye gelse siktiri çekerdik herhalde. sonra anladık ki hakkaten karizma 20 bir kişiymiş sebastian. o bağlamda her türlü girermiş aslında gruba.

ha bir de, grupta bi 'biz bi kendi aramızda konuşalım' hukuku oluştu. lordla konuşuyoruz, 'biz bi kendi aramızda konuşalım, size döneriz' deyip hanlarda toplantılar yapıyoruz. sebastian 'sizinle gelem mi' diyo, yine aynı şekilde karar alıp bildiriyoruz falan. lorda fiyat teklifi maili atmadığımız, sebastian'ın cv'sini istemediğimiz kaldı.

sebastian'ı ben karakter olarak sevdim, beğendim. türlü türlü oyuncağı olan bard gibi bir karakter barış'ın elinde olunca volkan'ın başı büyük ağrıycak o kesin ama tadından da yinmicek bi yandan. goygoycu kişiliğiyle grubun eyyam potansiyeline +20 kattı, bakalım neler olacak. wanve'nin gidişiyle ve haydutların içinde haydutluk yapmamızla birlike, zavallı rahibe tinen bu serserilerin arasında doğal olarak kendini daha sık sorgulamaya başladı. o da grupta bir nevi dengeleyici olarak varlığını ne kadar sürdürecek bakalım. korian, sebastian'ı görünce 'marifetli' olmak hakikaten nasıl bir şeymiş onu görmüş oldu. büyü desen büyü, karizma goygoy desen kralı, bilgi desen bilgi... korian ile wanve gibi uyumsuzluk olacağını hiç zannetmiyorum, zira sebastian hem her yola gelen anlayışlı bir karakter gibi, hem de hakikaten bir şeyde israr ediyorsa karizmasıyla onu kabul ettiriyor olacak. yalnız dediğim gibi, asıl marifetlinin endam ettiği grupta korian'ın yeni rolü ne olacak, onu görmek de eğlenceli olacak gibi.

dedemizle birlikte meksika sınırını geçtikten sonra takası yapmak için geldiğimiz bardaki el mariaçilerin bize terslik yapacağı mertin de dediği gibi çok belliydi. sebastian'ın da gelişiyle iki koldan atılan sleep'lerle fukaraların defteri çabuk dürüldü. fakat kaçan ibnetoru yeterince ciddiye almamamız, 2 ossuruk sebastian ve benim canıma mal oluyordu, vicdansızlar camdan pencereden sokuzladılar okları. yine tinen'in kollarına zor attım kendimi. ha sonra ne oldu, cellat orrath'ın baltasında can verdiler. oradaki hancı halfork amca da mükemmel küçük bir karakterdi yine, tam bir vahşi batı ortamı vardı orda ve bence çok eğlenceliydi.

kerak ibnesi artis tavırlarıyla korian'ı uyuz etti. ulan sanki biz istedik fidyeyi sen para getirdin bize. yok kalsın o zamanlar, yok illa böyle olacaklar. tok haydut ibine. orada bizimkilerin az bi pazarlık yapamamasına da inceden kıl oldu korian, göz göre göre tuzağa pusuya gidiyoruz diye huysuzlanarak gitti hep.

oyunun en mükemmel, en zevkli kısmı ise thoros'un inine girdiğimiz kısımdı. şimdi sebastian'ın da gelişiyle, grubun diplomatik potansiyeli %1500 olmuş durumda. 3 eyyamcılar korian+sebastian+yhenni olarak orada saatlerce dil döktük yine de thoros nuh dedi peygamber demedi. az bi peygamber dedi yine de ama lan. korian orada son hareket olarak 'biz şimdi buradan gidiyoruz, sen de bize arkamızdan kılıç çekmiyosun, biz de sana paranı alıp yarın geliyoruz' diyerek olayı noktalandırma gayretindeydi ki, sebastian son bir goygoyla 'sabahı edelim, öyle bakalım' diyerek hem keçi korian'ı hem haydut thoros'u kafaladı.

sonrası tam bir gerginlik, tam bir sefil komiklik, tam bir palpfikşınlıktı. hagaden frp hayatımızda böle gerginlik azdır. orada aslında tam ihtiyacımız olan şey hypnotism büyüsüymüş, charm değil. onu doğru kullanabilsek, çok büyük ihtimal kombata gerek kalmadan oradan ayrılabilecektik. ama charm yemeyip de sebastian işareti verince, davrandık büyüye kılıca : ) yine sleepler konuştu, bayılanlar oldu. volkan diyem çok ağlıyor orada sleepleri hızlı yaptık diye skerdik biz yine onları Razz dediğim gibi hypnotism'i de yanlış kullandık, power atakları da 'acaba full round mu' diye kullanmadık. o combatta tinen'i ve kurtarmaya geldiğimiz boldwin'i kaybediyorduk az daha ama yine son anda herkesi sağ salim kurtarıp haydutları etkisiz hale getirmeyi başardık. gerçek kahramanlar gibi : )

şen haramilerden daha harami bir grup olma yolunda emin adımlarla ilerliyor mkva. arkamızda bizi sevmeyen birilerini bırakıp duruyoruz bakalım. e herkesi de ensesinden yakalayıp öldürecek değiliz (hoş uyuyanın uyanması baltayla oluyor genelde). karşımıza çıkanın da cezasını yeniden vermeye hazırız hehehe...

kaleye doğru giidyoruz bakalım ama sınırı geçene kadar başımıza ne ibnelikler gelecek. hadi geçik, kalede bizi sikezleyivericekler mi? işin sırrı galiba aslında çok açık, elimizdeki ilgi baya yeterli de biz kafamızı toparlayıp bi ayamadık mevzuya. şu boldwin'le bi güzel muhabbet edelim bakalım, neler diyecek. paladin olacakmış, haydut olmuş. o da bizden sayılır sonuçta.
Back to top Go down
http://fantastikortamlar.forumotion.com
valost

valost


Posts : 2847
XP : 8584
Join date : 2008-11-20

6 kasım 2009 oturumu Empty
PostSubject: Re: 6 kasım 2009 oturumu   6 kasım 2009 oturumu EmptySun Nov 15, 2009 3:05 am

1UP wrote:

dedemizle birlikte meksika sınırını geçtikten sonra takası yapmak için geldiğimiz bardaki el mariaçilerin bize terslik yapacağı mertin de dediği gibi çok belliydi. sebastian'ın da gelişiyle iki koldan atılan sleep'lerle fukaraların defteri çabuk dürüldü. fakat kaçan ibnetoru yeterince ciddiye almamamız, 2 ossuruk sebastian ve benim canıma mal oluyordu, vicdansızlar camdan pencereden sokuzladılar okları. yine tinen'in kollarına zor attım kendimi. ha sonra ne oldu, cellat orrath'ın baltasında can verdiler. oradaki hancı halfork amca da mükemmel küçük bir karakterdi yine, tam bir vahşi batı ortamı vardı orda ve bence çok eğlenceliydi.



uuuu buraya bayıldım... sergio leone'nin filmlerini ulaştıran barış'ı ayrı öperim, sergio abiyi ayrı...

kasabanın içinden esen rüzgar, kırık camlar, çarpan kapılar, pis dişli adamlar, at hırsızları... engin bey tam 12'den vurmuş, kendimi de biraz tebrik ettim o atmosferi verebilmişim diye...

ve centilmen haydutlar; onlardan centilmen daha haydutlar... işte vestern beybi...

Smile
Back to top Go down
caleb

caleb


Posts : 2328
XP : 7975
Join date : 2008-11-30

6 kasım 2009 oturumu Empty
PostSubject: Re: 6 kasım 2009 oturumu   6 kasım 2009 oturumu EmptySun Nov 15, 2009 3:14 am

ulan ben hic oyle anlamamistim hakkaten sergio leoneler, westernler.
simdi oyle dusununce daha bi kral oldu
vay be...
Back to top Go down
 
6 kasım 2009 oturumu
Back to top 
Page 1 of 1
 Similar topics
-
» 3 aralık 2009 oturumu
» 3 Eylül 2009 oturumu (3. oyun)
» 18 Temmuz 2009 oturumu (2. oyun)
» 10 ekim oturumu (4. mu 4.5 mu?)
» 10 eylül oturumu (3.5inci oyun)

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
Fantastik Ortamlar :: Oyun Değerlendirme :: Marifetli Korian ve Arkadaşları-
Jump to: