Arada bir oyunumuz daha vardı, özeti watzapta, onu da ekleriz buraya.
İlk toplu online oyunumuzdu bu, pandemi sağolsun. kaldığımız yer itibariyle toplayıp ilerlemek kolay ve zevkli oldu ama konsantrasyonu masa başında olduğu kadar kuvvetli tutmak zor oldu benim için. fakat engin diyemimiz sağolsun, mesafe tanımadan yine süper bi macera yaşattı bize.
oyunda nerde kalmıştık? azizler hastanesini basmıştık, düşmanı kese kese alt katlara doğru iniyorduk ve yerin altına doğru indikçe dehşet de büyüyordu. deneyler, ölüler, yarı ölüler, hastalar, vücuttan çıkan her türlü sıvıyla doldurulan havuzlar, kurnalar, pis kokular.
yanımzda ekstra kuvvet olarak erkek güzeli, paladinlerin caprio'su aemun ve ninja folks var. ayağımızın dibinde bir önceki oyunun sonunda esir aldığımız roth lamm. babadan oğula nesil bunlar: çocukları timsahlara yediren lamm'in oğlu nekromansır olmuş, yakaladığına kablo boru bağlayıp hastalık yaymaya çalışıyormuş. (lamm'in üstünden çeşitli alet edavat da çıktı, en enterasanı insanlarla uzaktan konuşmayı sağlayan bir değnekti. artık sandpoint parmaklarımız ucunda.)
lamm'i az bi konuşturup az bi tokatlayıp araştırmaya devam ettik. girdiğimiz bir sonraki odada, kayıp paladin bansur'u, lamm'in her şeyini not ettiği defterini bulduk. ki bu defterin her satırı insanlık suçu, lamm'i darağacına mı, yağlı kazığa mı, neşeli bir idama götürecek her şeye sahip muhtemelen. fakat lamm bir süre daha hayatta kalacak çünkü paladin bansur'u hayatta tutabilecek tek kişi -şimdilik- o. neyse efendim, bu odada başka kablolu, yataklara bağlanmış, sağdan soldan kan verilen tanımadığımız birkaç kişi daha vardı. bunların iki tanesinin göğsünde 7 köşeli yıldız vardı. arka tarafta ise parmaklıklar arkasında sefil bir halde inleyerek duran bir hanfendi bulduk. onu da kurtarmış olduk.
leydi andaisin'i arkasında bulacağımızı düşündüğümüz iki kanatlı büyük bir kapıyı sona bırakıp, içeride biraz daha gezindik. ıvır zıvır bazı iksirler, veba maskeleri kara cübbeler vs dışında çok kayda değer bir şey bulamadık.
büyük kanatlı kapıların arkasında ise, kulağımıza çalınan ve lamm'in de bahsettiği, leukademon'u bulduk. bir fanusun içinde. bu arkadaş, incabulos'un 4 baş meleğine hizmet eden iblislerden biriymiş. nerdeyse kamil paladin aemun'un gazına gelip fanusu kırıp iblise dalıcaktık da, son anda pangar'ın o meşhur sağduyusu baskın çıkıp bunun önüne geçti. yoksa sıraya dizecekti iblis bizi.
iblise dokanmadan geçtikten sonra ince uzun bir koridora girdik, burada da düşmanın türlü çeşitli hileleriyle karşı karşıya geldik. neredeyse mışıl mışıl uyutuyordu bizi ibne karının sisli büyüsü. yine pangar'ın meşhur sağduyusu devreye girdi. lan olm haydin yabmayın böyle diye bi ittirdi grubu. ardından da aemun bi gazladı güzelce, herkesi(leori hari) kendine getirdi. sisli koridoru aşıp bir sonraki odaya girdik, son düşmanın karşısına çıktık.
yine pis sıvıların bulunduğu, envai çeşit iğrençliğin bir havuzda toplandığı bir odaya girdik. odanın ortasındaki havuzun üstünde de kocaman bir heykel, incabulos. leydi de salına salına karşımıza çıktı. şimdi bu leydi biraz korkunçtu. kıkırdaklı kaburgalı, büyükçe bir asalı, iğrenç bir karı idi. rahmetli. şükür kısa bir kombat oldu, uzun sürse zıçmıştık muhtemelen. ilk hareketinde kendini koruyabilenler bile zarar gördü, mideleri bulandı. koruyamanlar yerlere kustu, sefil oldu, altına sıçtı. ikinci turda da andaisin, luxor'un canını emdi neredeyse. o saldırı luxor'a değil, pangar'a, evander'e filan yapılsaydı helvayı kavuruyorduk şimdi. sağolsunlar luxor ve skar düşmana acımadı. allah yarattı demediler oku baltayı yapıştırdılar. putkıran luxor son darbeyi vurup leydiyi sıçırttı, oradan da hızını alamayıp heykele daldı, leydinin ölümüyle de zayıflamakta olan heykel luxor'un baltası altında tuzla buz oldu. kazandık yani. büyük zafer. hadi geçmiş olsun.
ve bu büyük başarıdan sonra, artık oyunun sonlarına gelmişken evander nedense parçalanan heykelin tozlarını burnuna çekti ve komaya girdi. bayağı gitti, kapandı yani. düştü kaldı. daha saçma ne yapılabilir ki diye düşünürken, pastadaki çilek pangar'dan geldi. o müthiş sağduyusuyla alt katında biri ölmek üzere diğeri onun başında nöbette iki paladin'in olduğu, daha önemlisi dandik bir fanusta bir iblisin tutulduğu hastaneyi çadırkent'in fakir ve sefil ve akılsız sakinlerine bağışladı. gerçekten inanılmaz bir andı. allahtan pangar gehgeh diye bakınırken diğerleri hemen müdahale etti de, vitaminsiz mlları hastaneden çıkarmayı başardılar. yine de her şeye rağmen, bunun da güzel bir sonucu oldu ve bu vesileyle leory'nin çalgısı kırıldı.
şimdi grup ikiye bölünmüş durumda. herkes şehre dönerken pangar aemun'un yanında, cahiller geri gelirse diye nöbet tutmakta. onun dışında, son iki oyundaki performansla, kötüler ya yakalandı ya öldürüldü. gerekli deliller toplandı. grubumuz elinden gelen ne varsa yaptı ve nihayetinde mevzuyu bağlamaya yaklaştı sanki.
Home 
