Fantastik Ortamlar
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
HomeHome  SearchSearch  Latest imagesLatest images  RegisterRegister  Log inLog in  

 

 2. Oyun (25 eylül 2011)

Go down 
3 posters
AuthorMessage
valost

valost


Posts : 2847
XP : 8584
Join date : 2008-11-20

2. Oyun (25 eylül 2011) Empty
PostSubject: 2. Oyun (25 eylül 2011)   2. Oyun (25 eylül 2011) EmptyMon Sep 26, 2011 12:30 am

bir senenin dolmasına az kala geri döndü ROtR oyunumuz. özlediğimiz dm, engin diyemoğlu'nun yöneticiliğinde(heh). sevgili kardeşimiz mert bey evlenip barklandığından bu oyundaki şahane karakterini greyhawk evreninde serbest bıraktığı için onsuz oynadık. ama rasmon'un varlığını hissettik onu da diyeyim.

uzun, role-play'li şahane bi oyun oldu. farklı farklı akıl karışıklıkları peşinde şen haramiler'in kaleye giriş macerasına dönme ihtimalimiz vardı bi ara. elde ipucu olmadan saatlerimiz geçecek gibiydi. aradan iyi yırttık. luxor'un bütün muhafızları karşısına toplayıp posta koyması, 20 adama intimidiate yaparak içlerinden birini tırstırması ve ardından pangar'ın(mehmeh) kader puanını da harcayarak alengirli işlerle mal muhafızları dinlemesi sonucunda aslında hedefimize ulaşmış olduk. belki daha çetrefilli yollar bizi bekliyordu. muhtemelen aynı sonuca birkaç farklı yoldan da ulaşabilirdik ama bir şekilde bu yolla ulaştık. güzel oldu. en heyecanlı yerinde de oyunu bitirdik.

engin'in kafası mükemmel sikilmiştir oyun içinde tahmin ediyorum. dört karakter sürekli ayrı yerlerde ayrı insanlarla konuştu odadan çıkmadan. odadan çıkmamak(terastan çıkmamak) oyun süresini bayağı kısalttı. yarıya indirdi hatta. ve engin de ara vermeden şekilden şekile girdi. bin türlü npc'yi şahane oynattı. demircinin kapısındaki direğe asılmış goblin suratlarını bile tabii ki bi goblin uzmanı olarak şahane canlandırdı.

oyunun bir yıldızı sanırım tarafı kawa'ydı. barış mükemmeldi. yerlerde yuvarlandık lan onu izlerken. arada gelen bir cool'luğunun yanı sıra iyi niyeti ve büyük saflığı mükemmeldi. tepeden vurarak adam bayıltmalar. bir vuruşta adam öldürmeler. ondan sonra ne yaptığını hatırlamamalar. engin'le karşılıklı halleri inanılmazdı. şerif'in muhabbetin ortasında "lan oğlum seni bıçaklamışlar," deyişi. kawa'nın "öldürmecesine vurmadım," savunması.

en mükemmeli, demirci'yle muhabbetleriydi. engin bey'in mükemmel role-play'i o iğrenç adama can verdi. hem tiskindik, hem sevdik. kawa'nın sırtından pelerinini çıkarttırması, önlüğü giydirmesi. yani bi adam bu kadar mı sallamaz otoriteyi, kanunu, şerifi. siktirsinler gitsinler demekten öte bi şey. gelicekler dalıcaz diyo. o kadar manyak bi adam. şerife gider yapması. onların anasını sikicez diye muhafızlara sallaması. ama arada kawa'ya, "sen de benimlesin ha," demesi. zavallı kawa'nın tamam diyerek başını önüne eğmesi. kader puanını kimseye zarar gelmesin diyerek bu uğurda harcaması...

bunları hatırlayıp ekükü mekükü yapalım gülelim diye yazdım. aklımdan gidenler olmuştur. baya güldük, baya eğlendik çünkü. değişik bir oyun oldu. sonunda bir yerlere varmamız da ayrı güzel oldu.

alican günde beş kere filan tiyatroya bakayım ben diyerek rekor kırdı heralde. onun da bi yandan kalbi ordaymış : ) o da enteresan bi karakter, henüz çözebilmiş değilim ama eğlenceli. handaki kaçak mal sokalım çabası eğlenceliydi.

diğer yandan da hakikaten paladinliğe yeni bir soluk getiren ama o soluğu paladinliğin kaldıramayacağını henüz fark etmemiş olan luxor'dan da bahsetmek gerek. deli manyak ve çılgınca hareketleriyle o da ayrı bi yön verdi oyuna. götünü siktiririm diye tehdit edip tehditi geri alıp, bizzat ben sikerim demek neymiş amk. şerifin arkasından iş çevirip başkanla konuşmak, ama ona da kılıf uydurmak filan. bakalım nereye kadar gidecek böyle, heyecanla izliyoruz. bi yandan da aslında pratik bi paladin. gerçek kötülerle başbaşa kaldığında onların canına okuyabilecekse, bi yandan da faydalı bi paladindir demek. pangar her yolda ona yardımcı olacaktır, merak etmesin.

pangar'ı oynatmak da çok zevkliydi benim için. pragmatist bi arkadaş. kendi küçük hesapları var. ayrı bi çerçevesi var. rahat. geziyo kaçıyo filan. cesareti var ama her an tırsıp geri dönebilir. motive olduğu zaman da becerikli bi arkadaş. küçük diplomasiler, hareketler filan. eğlence dolu bi insan. bi yandan gıcık ama o da zevkli çok.

güzel eğlenceli bi oyun oldu. bi ara sıçtık diye düşündüm hakikaten ama açıldık sonra. acaba rasmon'un peşinden ormanlara mı girseydik diye çok düşündüm. ama bi şekilde hallettik, iyi oldu.

encin diyemoğlu ve barış diri'nin performansları da oyunu unutulmaz oyunlar arasına soktu bence.

ha bi de tüm bunların dışında bir yerlere iki başlık açalım. npc'ler ve olaylar-dedikodular filan diye. oraya bi liste yapalım. haftaya oynasak bile aklımızdan çıkıcak bi sürü şey olucak. unutmayalım. oralara tuttuğumuz notları atarız. her oyunda ayrı ayrı uğraşmayız.

öperun.
Back to top Go down
ubor metenga

ubor metenga


Posts : 1272
XP : 7054
Join date : 2008-11-21

2. Oyun (25 eylül 2011) Empty
PostSubject: Re: 2. Oyun (25 eylül 2011)   2. Oyun (25 eylül 2011) EmptyMon Sep 26, 2011 12:57 pm

kasaba o kadar güzel ve ayrıntılı ki yağ gibi kayıyor oynarken, fakat nedense "ee kawa ne yapıyorsun?" sorusuna "eüü ben bi şerifin oraya bakayım!" diye cevap verdim hep. ulan adam, önünde misçik kasaba var dolan bi, gez gör : )
volkan kardeşime katılmakla beraber oyunun yıldızı konusunda fikir ayrılığım var (birbirimizin sırtını kaşıyalım minvalinde bir karşı takdir değil bu söylediğim) Kawa yı güzel oynattım, kabul. Fakat bu karakter ile birlikte frp karakterleri nasıl oynatılmalı hususunda daha bir bilgilendim sanırım. Kawa çok basit bir karakter, oynatması çok kolay. 1 ve 2 den oluşan bir sayı tablosu gibi. birbirine çarpıp bölsende sonuç 1 ya da 2 çıkıyor. adam güçlü, saf, çirkin; sadece tırmanabiliyo ve biraz surviver var. motivasyonu, inandığı şeyleri az ve belli. karaktere kendi hırslarını ve motivasyonunu katmayan bir oyuncu için muhteşem ve çok kolay bir karakter. ve şunu diyeyim bunca yıldır alengirli, zor karakterler oynatan ben için müthiş zevkli bir karakter. bu bağlamda benim için oyunun yıldızı pangar cortesa oldu. zor bir karakter öncelikle. konuşan ve bir dolu özelliği olan bir adam. bakın bir örnek vereceğim bu karakterin kendine güvenini anlatmak için. pangar arka kapısından tipleri dinlemek için dükkana girer, pangarı tanıyan dükkan sahibi hoşgeldin derken pangar bi arkada işim var der ve hızla arkaya hallenir. dükkan sahibi dur ne işin var, nereye der demez pangar ya tamam al şu altını anlatırım sonra diyip arkaya yollanır hemen. bakın bu husus önemli, pangar işi oldu bittiye getirip kafasındaki yere gitmiştir. başka bir şekilde "ya arkadaki mallarına bakmak istiyorum" gibi bir bahaneyle diplomasi uygulamaya çalışsa olay hem gerçekçi olmayacak hem de pangar büyük ihtimalle sonuca ulaşamayacak. bu oldu bitti tavrı aslında zar atmadan 20 atmış gibi bir sonuç doğuruyor ve deneyimli bir dm olan engin bunu anlayıp olayı akışına bırakıyor. rol yapmak budur, karakteri doğru oynatırsan zar atmaya gerek kalmaz! ardından şov devam etti tabi, duymak istediğini duyamayan pangara "hop pangar ne yaptın içeri alayım seni" diyen dükkan sahibinin kafasını duvara dayayıp "sen bi şey duyuyo musun?" diye karşılık verdi. baktı o da duymuyo ve işte derslik bir hareket... KADER PUANIMI KULLANIYORUM! şimdi tırım tırım aranıyoruz bir delil bulalım diye ve böle bir fırsatta yapılacak en güzel hareket budur. pangar kulağını ilk dayadığında duyabilmiş olsaydı bir şeyler sanırım şöle bir şey olurdu: "ulan paslı ejderdeki karıya kesiğim... yemekler çok boktan... bilmemneye uyuz oluyorum... dikkatli olalım..." vb. işte kader puanı burada süper devreye girdi, karakter doğru yerde doğru zamanda olur ve yapmak istediği şeyi mükemmel yapar. ve herşeyi açan kilit konuşma bu kader puanıyla birlikte elimize geçmiştir artık. kısaca tüm bunlarla ve bunların yanındakilerle birlikte oyunun unutulmazı, zor ve karışık karakterini süper oynatan volkan oldu bana sorarsanız.

Orhanın karakter enteresan bir şekilde "kirli harry" tadında ilerliyor. kendi yollarıyla işi halleden, pis paladin : ) paladinlik testisini bir yerinden boşaltırken bir yerinden dolduruyo. bu adamları sorgulama sahnesi Luxorun aşırılıklarına rağmen süperdi : ) Orhan bir takdiri haketti. Fakat bu başkanın "artık her şeyi bana haber ver" olayını unuttuk. bir yandan başkan ile şerif arasında bir sürtüşme var gibi sanki, bilemedim. açık konuşayım orhan ve alicandan biraz tırsıyordum gereksiz yerlerde oyunu çok domine ederler mi diye. fakat pek olmadı bu oyunda böyle bir şey. onlarda deneyimli birer oyuncu olmuşlar gibi. çok işlevsel ve karışık karakterleri var. eksikleri sanırım bu karakterlerinin özelliklerini tam olarak bilmemeleri ya da oyun içerisinde bu özelliklerini unutmaları. paladin ve cadı özellikleri kullanılmalı. ama bu da oynayarak olacak şüphesiz. Ewander vesta için henüz uygun şartlar oluşmuş değil. onu çok zorlayan, yeteneklerini göstermesini engelleyen bir ortam var. fakat alican bu durumdan sıkılmasın isterim. büyücü tadında bir karakter için en zorlayıcı şey oyunun her anında aktif olamamanızdır. fakat öyle bir an gelir ki, sadece sizin başrolde olacağınız bir iş gelir ve kollarınızda adriana limayı buluverirsiniz. fighter oynatmak, her an güzel kadınlarla takılmak ise; büyücü gibi bir karakter, ender anlarda dünyanın en güzel kadınını elde etmek gibi bir şeydir... orhan ve alicana tavsiyem şudur; büyülerinizi ve yeteneklerinizi çok iyi bilin, her an aklınızda olsun. o an orhan ve alican a ait olan yeteneklerle bir işi halletmektense, karakterlerin özellik ve yetenekleriyle bir işi halletmek her zaman daha iyi sonuç verir.

engin diemoğluna ne diyeyim... niska teyze olsun, demirci das korvut, ölü goblinler olsun muhteşemdi. artık enginin güzel dmliği bilinen bir şey haline geldi. her oyunu ayrı güzel oluyor, daha ne diyeyim : )

son olarak frp tarihinin en dandik araştırma anını da kayıtlara geçireyim:

kawa: ee olaydan sonra dikkatinizi çeken bir şey var mı?
cüce: yok
kawa: kolay gelsin!
Back to top Go down
1UP
Admin
1UP


Posts : 3270
XP : 9096
Join date : 2008-11-20

2. Oyun (25 eylül 2011) Empty
PostSubject: Re: 2. Oyun (25 eylül 2011)   2. Oyun (25 eylül 2011) EmptyMon Sep 26, 2011 1:20 pm

hahahah... ne güzel yazmışsın lan barış : )

sesli güldüm oyun değerlendirmelerinize ipneler.
Back to top Go down
http://fantastikortamlar.forumotion.com
 
2. Oyun (25 eylül 2011)
Back to top 
Page 1 of 1
 Similar topics
-
» 5. oyun (20 eylül 2013)
» 12. Oyun (08.Eylül.2017)
» 9. oyun 16.01.2015
» 10 eylül oturumu (3.5inci oyun)
» 13 eylül 2009

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
Fantastik Ortamlar :: Oyun Değerlendirme :: Rise of the Runelords-
Jump to: