Ben de bir oyun değerlendirme tadında giriyim ufaktan, ardından fikirlerimi(olmayan) beyan ederim notla, gri luxorla alakalı(eheheh gandalf gibi)
Luxor zor zamanlar geçirdi hapiste. Tanrısından uzakta kalmasından sonra hapis onu karısından, oğlundan ve çok sevdiği kasabasından uzakta bırakmıştı. ‘Tanrımı içimde tekrar bulabilecek miyim?’ sorusu kafasını kurcalarken, bir yandan da ‘hapisten nasıl çıkarım, ne zaman çıkarım’ soruları kafasını daha da bulandırmıştı. Bu yüzden tanrı meselesine kafasında gerekenden daha az zaman ayırmıştı. Kasabasından, tapınağından, arkadaşlarından(yani sizlerden) gelen yardımlar daha kuvvetli olmasını sağlamış, hapisten çıkış gününe kadar tek vücut kalmasını sağlamıştı.
Ve oyuna da zaten hapisten çıktığı gün başladık. 2 dk eve uğrayıp, karısını görüp bi duş almak istemişti luxor. O zaman tablonun duvarda olmadığını farketti ve kafasında soru işaretleri belirmeye başladı. O anda daha fazla kurcalamadı ve şaşaalı hikayemizin anlatıldığı tiyatroya gitti karısıyla. Evander muhteşem doğaçlamasıyla herkesi mükemmel karşıladı gösteriye; başlarda luxor un kafasında olan ‘ulan kesin yine bi saldırı olucak, az dikkatli oturayım taburemde’ düşünceleri de yerini eleştirel tiyatro seyircisi gebeşliğine bıraktı bu sayede.
Tiyatrodan sonra hepberaber hasret giderdik, pangar’ın evander ve tiyatrocu başıyla(adı neydi lan?!) girdiği muhteşem diyaloglara sahne olduk. O geceyi de luxor hariç herkes demircide sızarak geçirdi. Luxor da eve gidip karısıyla yaptığı diyalogta, tablonun çalındığını, çalındığı gün evde bir ıslaklık olduğunu ve sevgili karıcığının hemen o gün şerife olayı bildirdiğini öğrendi.
Ertesi sabah klasik bir sandpoint sabahına uyandık. Helecanlı, cesetli, sembollü, gizem dolu… Şerif eve uğradı luxorun ve notu verdi, don paça çıktı luxor evden, ordan sonra da tayfa toplandı ve hepimizin tecrübe ettiği garip kombata giriştik.
Ortalık sakinleşince de cesetlerin evlerini-babalarını kurcaladık, kah kese avuçladık bomboş evde lockpicklerle, kah acı dindirdik tatlı dilimizle. Değirmencinin hesaplarla oynadığını, paralarını ayakkabı kutularına koymak suretiyle biriktirdiğini gördük. Kederli babanın da yasak ilişkiden haberdar olduğunu, ama dizlerini dövmekten başka çaresinin olmadığını gördük.
Ordan çıkıp şerifle konuşmaya gittiğimizde şerif efendinin arka arkaya kombolar halinde ‘aa lan şu olmuştu… durun durun bu da olmuştu… hah unutmadan şunu da söyliyim...' diyerekten bize anlattığı hikayeleri dinledik. 3 tip, avcılar tarafından ölü bulunmuş, aynı şekilde oyulmuş ve not bırakılmış. Onlar da üstlerine saldıran manyak ibneyi yakaladıktan sonra farketmişler durumu, manyak ibnemizi senatoryuma yollamışlar. Avcıların 2si handaydı ziyaretlerine gittik ama 1i yoktu. Sonuç olarak konuştuk, cesetlere bakmaya karar verdik maaile olarak. Orda da oyunu bitirdik.
Hem orhan olarak, hem luxor olarak inanılmaz keyif aldım ben. Kendi mallıklarımdan arada istediğim şeyleri yapamadım, umarım farkedilmemiş, oyunun dinamiğine etki etmemiştir. Engin abiciğim başta senin olmak üzere, tüm takım arkadaşlarımın ellerine sağlık. Muhteşem bir oyundu. Son olarak şundan bahsetmek istiyorum; biraz çok meşgul etmek durumunda kaldım oyunu, ama aksini beceremedim, bazı işleri halletmeye çalışırken böyle olmak durumunda kaldı. Canınızı sıktıysam tekrardan affola.
NOT 1: Kawa’nın not meselesini unutmuşum. Yanlış hatırlamıyosam siyah kuşak gibi bir ranger grubunun mühürüyle bir mektup almıştı rahmetli. Scar bize ulaştırdı. Daha sonradan korvut amcaya açtırıp okuduk, kız kardeşindenmiş kawa’nın. Çok üzüldük, şaraplar içtik şerefine. Kız yakında kasabaya gelecem diyodu, o işi bi düşünelim demiştik.
NOT 2: Luxor’a bırakılan notta şunlar yazılıydı: daha önceden konuştuk efendi luxor, artık başladı. Sürünün başına geç ve bu işi bitir. Lordunuz
NOT 3: Luxor sandpoint ve crylorr haricine çıkamayacak, silah taşıyamayacak, bu yerlerdeki local otoritelere her gün bi gözükecek, ve bunlar 5 yıl boyunca geçerli olacak.