Fantastik Ortamlar
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
HomeHome  SearchSearch  Latest imagesLatest images  RegisterRegister  Log inLog in  

 

 genel bir değerlendirme

Go down 
5 posters
AuthorMessage
1UP
Admin
1UP


Posts : 3270
XP : 8894
Join date : 2008-11-20

genel bir değerlendirme Empty
PostSubject: genel bir değerlendirme   genel bir değerlendirme EmptyTue Jun 09, 2009 2:25 am

volkan'ın oyununda oyuncu olarak oynamanın süper zevkli olması yanında diyemoğluluğa da katkısı olacağını biliyordum. o oyundan sonra hem volkan'la konuştuk, hem kendim de düşündüm bu konuyu ve bizim harami oyunlarıyla ilgili şöyle bir değerlendirmem olacak:

rol yapma oyunları, -filmlerle, dizilerle, çizgi romanlarla, öykülerle, bilgisayar oyunlarıyla kıyaslandığında- hikayedeki karakterlerle kendimizi en fazla özdeşleştirebileceğimiz ortam. frp dediğimiz şeyin en zevkli yanı ve asıl olayı, o karakteri canlandırma kısmı aslında.

bizim oyunlardaysa (harami oyunlarında) herkes karakterinden çok sanki kendisini oynuyor, kendi gibi davranıyor. karakter ise sadece bir takım güçleri olan bir arayüz gibi kalıyor. tamamen böye değil tabii, ama büyük ölçüde böyle görüyorum. ya da en azından çok daha iyisini yapabileceğimizi biiyorum. aslında eski oyunlarımızı düşününce sanki bu durum bu kadar belirgin değildi gibi geliyor bir yandan.

bir yandan bizim oyunlarda genel olarak karakterlerden çok hep hikaye ön planda gidiyor. halbuki olayın zevkini çıkarabilmek, frpmizin hakkını verebilmek için karakterlere daha ağırlık vermek gerekir diye düşünüyorum.

hikayenin ağır basmasının, karakterlerin geride kalmasının bir kaç nedeni olabilir. birincisi, haramiler grubunun başlangıcından beri oynadığımız hazır senaryoların (ben ağır modifiye etsem de) 1 seansta başlayıp biten olaylar üzerinden gitmesi. ve her seferinde ortaya çok net bir olay ve çok net bir amaç koyması. böyle olunca doğal olarak karakteri canlandırmaktan çok bir 'olayı çözme' ya da 'macerayı başarıyla tamamlama' hissiyatı ön planda oluyor sanırım. hikaye peşinde koşturur durumda kalıyorsunuz.

bu oyun tarzıyla ilgili tabii bir yandan. her oturumda başı sonu olan kısa bir hikaye olması güzel ama bunu yaparken role-play'e, karakter canlandırmaya güzel yer ayırmak, hatta ön plana almak lazım. bundan sonrası için ben diyemoğlu olarak olayları biraz daha geri plana itip, ya da yavaşlatıp, karakter canlandırmaya daha fazla fırsat vermeye çalışacağım. biraz da öyle deneyelim.

ama diyemoğlundan çok burada oyunculara iş düşüyor gibi. karakterleri biraz daha detaylandırmak, bu adam ne yer ne içer, ne sever neden tiksinir, nasıl oturur nasıl kalkar onu detaylandırmak lazım. karakterin başına ne gelirse karakter nasıl değişir, ne gelirse hiç yapmayacağı bir şeyi yapar vesaire... oyun içinde bunları kafada tutmak lazım.

tabii sistemimiz DnD, kafada atak bonusları, damajları tutmaktan onları tutamıyoruz falan biliyorum : ) eskiden bir ara başka sistemlerden aparttığımız karakter dezavantajı/zayıflığı olayını kullanıyorduk, karakterlere acayip renk katıyordu falan. sistemi babalasam çok babalarım şimdi ama asıl olay bizde bu konuda, sistem ne olursa olsun.

oyunları da daha kısa tutalım diyorum. 4, maksimum 5 saati geçmesin. herkes karakterini canlandırmaya, atmosferi canlı tutmaya konsantre olsun, konsantrasyon azalınca da daha fazla uzatmayalım. istersek daha kısa ve daha sık oynayabiliriz.

ne diyorsunuz? asıl sizin lafınız kıymetli yine, o yüzden konuşun : )
Back to top Go down
http://fantastikortamlar.forumotion.com
valost

valost


Posts : 2847
XP : 8382
Join date : 2008-11-20

genel bir değerlendirme Empty
PostSubject: Re: genel bir değerlendirme   genel bir değerlendirme EmptyTue Jun 09, 2009 2:24 pm

oyunun genel heyecanına kaptırınca kendimizi karakteri oynatmayı unutuyoruz sanki. oyunun heyecanına kapılmak güzel tabi ama mühim olan bi yandan karakter... ben kendimle, valost'la ilgili bi eleştiri yapayım; son oyunda kurdu yediler, gözümün önünde golan'ı yediler... üzüldüm mü? üzüldüm tabi... ama bi kere kurdu orda bırakmamam lazımdı... ardında karakterin bi süre daha üzgün olması lazımdı ya da öfkeli. fakat götü kurtarma heyecanıyla, gnome'da kapıdan almayınca unuttum o mevzuları arada aklıma geldikçe ahlandım vahlandım... halbuki motivasyon olarak kullanabilirdim o durumu...
genel olarak bi paldır küldür gidiş yaşandığı zaman unutuyoruz karakterleri sanki... ya da belirleyici özellikleri arada kayboluyo, bi takım ya da ekip olarak macerayı çözen adamlar oluyoruz. geriye işte atılan zarlar, belli anlarda yapılan klasik hareketler kalıyo...

yine de her karakterin her oyun devam ettirdiği bi çizgisi var. ubor'un her boku karıştırıp kurcalaması, bitmeyen merakı; valost'un tehdite gelmeyen tavırları, siniri; caleb'in ölçü tanımayan ayılığı ve sıradışı hareketleri; latron'un neşesi ve azıcık hitpointiyle bi işlere girip girip çıkması gibi...

eksiklerimiz var mı, var... ama yine de iyi idare ediyoruz bence... biraz düşündükten sonra daha iyisini de yaparız...


afro
Back to top Go down
ubor metenga

ubor metenga


Posts : 1272
XP : 6852
Join date : 2008-11-21

genel bir değerlendirme Empty
PostSubject: Re: genel bir değerlendirme   genel bir değerlendirme EmptyTue Jun 09, 2009 3:46 pm

dün sabaha karşı enginle bu konu üzerine yaptığımız sohbet minvalinde olaya katılayım...

öncelikle sanırım karakterin geçmişini yazmak gerekiyor, fakat bu geçmişin olabildiğince ayrıntılı olması gerekiyor. içinde karakterin niye böle olduğunun ip uçları olmalı. fakat her ne kadar yazılsada bu geçmişler oyun içinde unutabiliyor. uborun güvensiz bir yapıda olmasını çok iyi kullanamıyorum, valost bağlı olduğu şeylere daha bi özen göstermeli, latron arada marista aşkını depreştirmeli, calebin alkol sorunu ne oldu? yani demek istediğim bu tür şeyler oyunun içerisinde unutulup oynatan karakterlerin istekleriyle karışabiliyor. karışacak tabi, ama arada bunlarında gözükmesi gerek. bir yandan oyuna başlarken gurup mantığıyla kurduk herşeyi ve guruba uymayan ama karaktere uyan hareketleri yapmıyoruz o yüzden. bu mavceranın devamlılığı açısından iyi aslında fakat karakterler güme gidiyor bu şekilde.

tüm bunları söylesemde bir yandan iyi oynattığımızıda düşünüyorum, yani her karakterin benim kafamda bir resmi var. bu söylediğim şeyler şikayet değil, daha iyi olabilme yolunda sözler.

sabaha karşı enginle olan uzun sohbetimizde combat mantığınında bizi çok sekteye uğrattığını konuştuk. combatta çok konuşuyoruz, sürekli dışardan şunu yap bunu yap, sen kaç, sen dal gibi komutlar veiyoruzki bu da aslında karakterlerin bağımsız olarak yapabileceği bir sürü güzel fikiri engelliyor. oyun dışı konuşmalar bizi bitiren şeydir. olabildiğince karakterin ağzından konuşmak gerekiyor sanırım. böylece o karakteri daha fazla hissedebiliriz.

combattan devam edecek olursak şöle bir sorunu daha söyleyebilirim: elimizde olmayan sebeplerle belkide çapulcu bir guruba dönüştük. tamam bir yandan öyleyiz. uborun bir büyücüyü yağmalamasına kim ne diyebilir... ama şöle bir şeyde var; mesela ubor bazen alakasız bir şeyide yağmalayabiliyor. bazen kendimi diablo oynar gibi hissediyorum. "allah yeşil item çıktı hemen kapayım" "du belki şundan mavi set çıkar hemen diğerlerinden evvel bakayım" gibi olaylar olabiliyor ve bu durum bi olaydan sonra ilk önce kim bakacak a dönüşebiliyor. doğal olarak biri böyle yapınca diğerleride nasiplenmek istiyor ve karaktere ters hareketler yapabiliyor.

tekrar belirtmek isterimki bunları olabildiğince eleştirel bakarak yazıyorum. aslında bu kadar abartı değil belki ama "vur abalıya" şeklinde bakarak belki daha güzelleştirebiliriz oyunu.

combat mantığı ve mekaniği karakteri canlandırmayı engelleyen bir şey. çünkü bir ton mekanik şey dönüyo arada. bunun üzerine daha konuşmamız lazım. sanırım daha konuşmalı durumlarda karakterler daha güzel ortaya çıkıyor. greyhawk ta geçen macera benim gözümde karakterlerin en güzel ortaya çıktığı maceraydı diyebilirim. çünkü bi ton npc vardı, daha çok konuşma vardı... şöyle bir önerim olabilir: bundan sonra oyun sonrası kritiklerde karakterler kendilerinin ve başkalarının yapması gereken şeyleri söyleyebilir. yani ubor aslında sen şöle yapsaydın daha iyi olurdu gibi. (tabi kırmadan:) böyle bir şeyi becerebilirsek karakter hem kendini savunacak neden öle yaptığı konusunda hemde bir hatası varsa karakterini bir dahaki oyunda bunu göz önüne alarak oynatacak. savunması geçerliyse diğer karakterler daha güzel anlayacak nasıl bir adam olduğunu.

dediğim gibi aslında iyi oynattığımız kanaatindeyim. fakat daha güzeli arayan adamlar olarak ilerlemekte gerek.

sevgi-saygı
Back to top Go down
Latron

Latron


Posts : 1363
XP : 6879
Join date : 2008-11-20

genel bir değerlendirme Empty
PostSubject: Re: genel bir değerlendirme   genel bir değerlendirme EmptyTue Jun 09, 2009 7:25 pm

bugün öğleden sonra bu başlığa 5 paragraf yazı yazdım, ibne forum uçurdu götürdü yayınlamadı amını avradını siktiim.
neyse.

şimdi öncelikle ben uzun oynamaktan çokça şikayetçi değilim. oturduğumuz zaman hakkını vermeden kalkmak olmasın istiyorum. ha iki haftada bir garanti oyun oynayabilirsek yapalım 4 saatlik ama şimdi sevgilisi olan var, havalar ısındı gezecekler tozacaklar. benim hiç sevgilim olmadı lan. oynarım ben ferepe hep.
tabi elbette uzun oyunun sonlarında yorgunluk konsantrasyon kaybı oluyor ama ne bileyim benim hoşuma gidiyor bi şekilde. karakter olayına girince belirli çerçevelerde oynattığımız karakterlerin fena olmadan başarılı canlandırıldığını düşünüyorum. ama fiziksel olarak salonda otururken makara kukara olduğunda, dikkatimiz dağıldığında veya hikayeyi çözme olayı bize daha önemli geldiğinde işi değiştirebiliyoruz. ama genel bir başarısızlıktan sözetmeyelimde daha özenli davranabiliriz diyelim bence. tabi burada kendi adıma konuşayım, latron amarran'ın aslında nasıl bir karakter olduğu o kadar oyuna rağmen üzerinde çok düşündüğüm kararlar aldığım bir konu değil. belki o işi halletmek gerekiyor etraflıca. yani çok kasıp halflingleri okumak, bardları incelemek lüzmu ne kadardır sayın diyem? numan oynatmıyorum iki karakterimde de, bu yüzden halfling dediğin halforc dediğin böyle böyle yapar diye bilemiyorum çok. o yönde eksiklerim var. karakterin işleyişine etki edecek temek özellikleri var mıdır gözden kaçırdığım? bi ara aklım kender ırkına kaydı latron'u oynatırken mesela, sonra yok dedim bu öyle olmaz. ha bi de şey diyeyim, birinci levelden okuldan yeni mezun 18 yaşında bi karakterden bahsediyorum bi de. yani karakteri birazda şen haramilerle beraber oturuyor. yoksa latron dediğin daha çocuk aslında. ben 18 yaşındaki halimi şimdi sokakta görsem siktir çekerim lan. yani illa temel bişeyler bulunur ama şu şöyledir bu böyledir diye yazmak çokta doğru değil gibi. yani ubor'a bakıyorsun daha önceki maceralardan bir görmüşlüğü geçirmişliği var, caleb desen eski ayyaş, valostu hiç saymıyorum zaten. (hoş valost'un karakter kağıdında yazan halinden daha akıllı olduğunu bilmem farkettik mi?) =))

neyse çok latron özelinde anlatmayayım ben gene. ama şu var ki, karakterlerin teker teker davranış biçimlerinden ziyade artık hepimizin severek bağlandığı bir "Şen Haramiler" konsepti oluştu. yani benim karakterim ne yapar değil, bu gruba yakışan nedir diye düşünüp öyle yapıyoruz. bu ayrı bir güzellik benim nazarımda tabi.

birde combat olayı sanıyorum özellikle engin diyemoğlunun ısrarlı muhalefetiyle karşı karşıya. o konuda karakterleri oynatışımızı etkilediğinden bahsedilmiş. şimdi bu combat mekaniğinin alternatifini oynamadığım için bilemiyorum. bu haliyle çok eğlendiğim yerler oluyor ama hepimizin sıkılıp oyundan komple düştüğünüde yaşadık beraber. daha önce pek hevesle karşılanmamış önerileri vardı engin'in o tarz şeyler gene gündeme gelicek mi mesela? ne yapılabillir o konuda?

hikayenin tek oturumda bitmediği, karakterlerin kendilerine zaman ayırabildiği frplerden bahsedilmiş. benim için sakıncası yok. sadece bazen fazla bilinmezlik yaşıyoruz. yani elimizin kolumuzun bağlandığı yerler oldu. doğru hareketi yapıcaz diye boşyere inat ettiğimiz, zaman kaybettiğimiz yerler oldu. bunları yaparken başta çok eğleniyoruz aslında. yani olmadık bir fikir geliyor aklımıza onu deniyoruz mesela. orası eğlenceli ama sonra tekrar tekrar boş dönünce bi yerde birbirimize bakıp hayattan tiksindiğimiz oluyor. bunun çözümü var mı bilemiyorum tabi.
Back to top Go down
caleb

caleb


Posts : 2328
XP : 7773
Join date : 2008-11-30

genel bir değerlendirme Empty
PostSubject: Re: genel bir değerlendirme   genel bir değerlendirme EmptyTue Jun 09, 2009 7:51 pm

selamın aleyküm,

herkeşler çok güzel yazmış. çok yerinde şeyler hepsi de bence. dünden beri iyi oldu bunların konuşulması. insan zaman içinde farkına varmaz hale gelebiliyor çünkü.

benim bu yukarıdakilerin üstüne söyleyeceğim çok bir şey yok gerçekten. tam olarak şöyle yapalım, böyle yapalım diyebileceğim bir şey de bilmiyorum şimdi; ama şunu biliyorum ki, bunların böyle güzel, ayrıntılı konuşulması bile herkeste o "farkındalığı" yaratacaktır kanımca.

kendi açımdan bakacak olursak, bende dikkat edilmezse fahişliğe varabilecek bir hata var cidden de, ubor'un da belirttiği gibi: n'oldu benim alkolikliğime? ben onda kendimce belirli bir çizgi tutturmaya çalışıyordum. şöyle ki, içki canım çekiyordu, gizlice içiyordum, arada sıvışıyordum, barda çok içiyordum falan; bir noktadan sonra da kendimi tutmaya başlamıştım. tamamiyle hiç içmeme şeklinde değil de, normalde canım çektiğinden biraz daha içme şeklinde. ama araya giren uzun aradan onceki oyun ve bu son oyunda hakkaten benim ayyaşlığımın esamesi geçmedi oyunumda.

bu, birbirine bağlı iki yönden önemli: hem karakterim açısından, hem de karakter şiitim (şeiiiiiiiiiiiiiiiiiiiit) açısından.

karakter şiiitim açısından, çünkü ben ekstra birkaç skill point mi ne almıştım bu eksi karşılığında. yani, hem ayyaşlığın cezalarını çekmeyip, hem de o point mi her neyse, onlardan faydalanmak oyunun dinamiği açısından da mekaniği açısından da olmaz.

karakterim açısından, e çünkü kalliiiib'i kalliiiib yapan şey bu. boru değil. denizcilik yapmış, yalnız gecelerde, tayfasıyla beraber yaptığı alemlerde vermiş kendini biraya, vermiş kendini dwarf spirit'lere (var mıydı lan bu greyhawk'ta? hehe). o egzantrikliğinin bir ayağı da içki şişesinin dibinde aslında yani.

en azından ben kendi adıma buna dikkat etmeye çalışacağım var gücümle.

bunun dışında, latron'un dediği de yerinde bence: 18 yaşındayız, 20 yaşındayız, hadi 22 yaşındayız. geçmişimiz elbette ayrıntılı olsun ama bir yandan hakkaten de o geçmişi şimdi beraber yazıyoruz. elbette küçüklüğümüzden beri mizacımızın, karakterimizin belirleyici yönleri olur ama tam gençlik yaşları olan bu yaşlarda büyürken de çok önemli şeyler olur.

son olarak, kısa oyun uzun oyunla ilgili bir şeyler söyleyeyim: kısa oyunlu, iki haftada bir şeklinde seanslar yapmamız zor bence bir sürü açıdan; e öbür yandan da uzun oyunlarda da
konsantrasyon çöküyor ister istemez. bilmiyorum uyar mı size ama benim şöyle bir önerim olacak: genelde cumartesileri oynuyoruz ya da pazar da düşünüyoruz. mesela hangi gün oynayacaksak o günün tamamında oynayalım, ara vererek. erken başlayalım. erkenden kastım sabah 9 değil elbette. ama 12de oturalım oyuna, güzelinden bir 3-4 saat oynayalım; sonra bir iki saatlik kendimize gelebileceğimiz bir ara verelim, ne bileyim, bebek'e inelim, atıyorum bir film izleyelim, dolaşalım hava alalım, sonra 2-3 saat ya da her neyse, bir o kadar daha patlatalım. hem tazelenmiş, hem odağımızı korumuş oluruz gibi geliyor bana. ne dersiniz bilmem.

iyi ki de söyleyeceğim bir şey yokmuş be. ayıcan! ayıcan!

hamiş. kombatlarda tamamen karakter olarak konuşalım bu arada harbiden.
Back to top Go down
1UP
Admin
1UP


Posts : 3270
XP : 8894
Join date : 2008-11-20

genel bir değerlendirme Empty
PostSubject: Re: genel bir değerlendirme   genel bir değerlendirme EmptyWed Jun 10, 2009 2:31 am

herkes bir şeyler söylemiş, uzun uzun yazmış, çok sevindim. oyun değerlendirme yazılarında coşkuyla heyecanla yazıyoruz, o apayrı süper bir şey zaten. ama bir de böyle daha oyun dışından bakarak, oyunu oynayış biçimimizi konuşmak da arada lazım. hafif eleştirel de bakıp (diyem-oyuncu karşılıklı) maksimum lezzeti nasıl yakalarız, onu daha kolay keşfedebiliriz.

işin sistem boyutundan gireyim yine. sistemimiz sevgili DnD. arada saçma sapan mekanikleri olsa da, orasını burasını çekiştirip eğip bükerek oynasak da DnD'yi hepimiz seviyoruz, tiksinerek oynamıyoruz. belki başka bişey oynasak daha çok severiz, ya da koşarak DnD'ye geri döneriz bilinmez. ama hepimiz orklarla dövüşmeyi, karanlık mağaralara dalmayı, büyülü ormanlarda gezmeyi, tapınak yağmalamayı, maceradan maceraya, aksiyondan aksiyona koşmayı seviyoruz. yüzüklerin efendisi'nin, conan'ın, indiana jones'un hastasıyız (di mi lan?). DnD'nin temelinde de bunlar var. DnD kullanarak bu mantığa ters bir oyun oynamaya da niyetimiz yok zaten.

şimdi haramiler oyununa bakalım. oyuna başladığımızdan bu yana olaylar deli gibi ilerledi. haramiler çeşit çeşit maceraya girdi, çeşit çeşit iş halletti. bu süper. bir sürü eksperiyıns aldınız, latron level 1'den 3'e geldi, caleb 4 oldu pavır ataklar yapıyor, ubor 5 oldu, fireballar atacak. bu da süper. ama bu kadar macerayla kıyaslandığında karakterlerin statları dışında neyi değişti?

karakterlerde o anlamda pek bir gelişim olmadı, zira hep geri planda kaldılar. evet, 18-20 yaşında başladılar maceralarına. o yaşta adamın mükemmel karakteri olmasını beklemeyelim, ama madem öyle yaşadıklarıyla birlikte değişime, gelişime açık olsunlar. bunu düşünmek oyuncu tarafından biraz emek istiyor olabilir, bu da zor geliyor olabilir. ortaya çıkacak hikaye, alacağımız zevk daha fazla olmayacaksa zaten kasmanın luzumu yok. ama bence apayrı lezzetler gelecek biraz daha karakterler üzerinden gidersek.

komple karakter oynatalım, macerayı sallayalım demiyorum. zaten bizim karakterler şu anda hem macera yaşamaya hem de karakter canlandırmaya çok müsaitler. ubor meraklı ve yağmacılık zaten karakterinin parçası. valost öfkeli bir rencır, inançları için yol tepmeye, adam kesmeye, savaşmaya hazır. caleb gerçek bir serseri ve maceraperest, bağlasan durmaz zaten. latron ise (benim gördüğüm kadarıyla) köyde oturup hanın çalgıcısı olmaya niyeti olmayan, hayattaki yerini arayan bir genç hobbit. bunlar zaten klasik DnD maceraları yaşamaya uygun karakterler. yani hem macera, hem karakter gelişimi gayet güzel paralel gidebilir gibi.

ha bunlar yetmezmiş gibi başınızda bir de hassirak efendi var zaten. biraz ske ske maceraya gireceksiniz gibi bir durum da var orada.

aslında biz eski oyunlarda karakterleri daha ön planda tutuyorduk. bir yandan da eskiden 'macera hiç ilerlemiyor grup serserilik yapıyor diye' diye şikayet ediyorduk. bu sefer de grup hissiyatı çok kuvvetli oldu. bunu istiyorduk zaten ve bu aslında şu anda süper, haramiler hissiyatı. bunun çok hastasıyız zaten. yine de karakterler yokolup gitmesin arada diyorum. bir de önceden de dediğim gibi, oynadığımız hazır maceralar çok olay ve amaç odaklı. ben de öyle götürdüm maceraları şu ana kadar, ama işte anca farkediyorum bu sefer de karakterlerin biraz ezildiğini.

sadece bunları aklımızda tutalım, biraz daha karakterlere ağırlık verip öyle deneyelim diyorum şu anda. 'macerayı nasıl bitiririm' ile birlikte, 'nasıl daha güzel bir hikaye ortaya çıkarırım' diye de aklımızın bir kenarında bulunsun. karakterleri maksimum kazanç sağlayacak şekilde değil de, dezavantajlarıyla, zayıflıklarıyla birlikte oynatalım.

kombatta olsun, kombat dışında olsun karakter ağzından konuşmaya, karakteri o anda içinde bulunduğu durumu yansıtarak canlandırmaya dikkat edersek süper faydalı olacak bence de. teknik, oyun dışı şeyler dışında sadece karakter içi konuşma olsa, en ideali.

bir de mesela, en genel/genel altına 'karakter yaratırken' diye bir şey yolladım. ona bakmak da faydalı olabilir biraz daha renk katmak için karaktere.

dezavantaj, zayıflık demişken. haramiler oyununa başlamadan önce bir dezavantaj mekaniği kullanıyorduk. buna göre karakterler aldıkları dezavantajlarla orantılı olarak yeni feat'ler ya da skill puanları alıyorlardı. caleb'in alkolikliği vardı, osurması geğirmesi vardı bir de : ) ubor'un büyü hırsı vardı. valost'un neyi vardı lan? bunlar aslında güzel şeyler, karaktere çok renk katan şeyler. daha sonra sistemi olduğu halde kullanmaya karar verince o mekanikten vazgeçtik. karakterleri de standart pathfinder karakteri olacak şekilde düzenledik.

böyle olunca o dezavantajlar karakterlerin parçası olarak bir süre kaldı. caleb'in alkoliliği, ubor'un büyü manyaklığı gibi. fakat mekanik bir getirisi, bir avantajı olmadığı için sanıyorum, gittikçe ortadan kayboldular. hala zevkli bence oynatması, ama dezavantajlı karakter oynatmanın bir getirisi olmalı diyorsanız yine düşüneyim onu. ekstra experience olur, kader puanı olur, feat skill olur...

WoD'da ya da true20'de mesela, tüm karakterler bir erdeme (virtue), bir de ahlaksızlık/kötü alışkanlık/zayıflığa (vice) sahip oluyorlar. diyelim ki karakter yardımsever ama çok kibirli. bunları canlandırdıkça bizdeki kader puanına benzer bir şeyler kazanılıyor. bu tip şeyleri düşünebiliriz isterseniz.

oyun süresine gelince. ben iki haftada bir oynamaya da büyük ölçüde uyarım, özellikle hafta içi akşamlarda da oturur mesela 7 gibi başlar 11'de bitiririz gibi bir şey mantıklı gelirse. ya da can'ın dediği gibi de yapabiliriz. herkes nasıl diyora öyle yapalım onu.
Back to top Go down
http://fantastikortamlar.forumotion.com
ubor metenga

ubor metenga


Posts : 1272
XP : 6852
Join date : 2008-11-21

genel bir değerlendirme Empty
PostSubject: Re: genel bir değerlendirme   genel bir değerlendirme EmptyWed Jun 10, 2009 11:32 am

güzel güzel, derli toplu yazmışın eng. sanırım bu konuşmalardan sonra herkez daha bi ayrı düşünecek karakteri ve ona göre oyun içinde uygulamaya çalışacak bu düşünceleri. zaten dahada konuşulur bu içki sofrasında olsun, bebekte olsun (bebeğe gidelim lan, hava güzel).

oyun süresine gelince şunu söyleyebilirim; 4-5 saatlik bir oyun sanırım benide tatmin etmez. gönül istiyor şöle saatlerce oynayalım ama o durumda da mallaşıyoruz... eğer canın önerisini uygulayabilirsek bence muhteşem olur. sabahtan başlayıp akşam bebeğe inip mesela sonrasında kafaları toparlayıp devam etmek pek şukela olur.
Back to top Go down
valost

valost


Posts : 2847
XP : 8382
Join date : 2008-11-20

genel bir değerlendirme Empty
PostSubject: Re: genel bir değerlendirme   genel bir değerlendirme EmptyWed Jun 10, 2009 4:39 pm

ilk olarak; barış şukela diyen ağzını yesinler... o ne lan öyle!

mevzuyu sulandırmadan, başlığı sikmeden geri döneyim...
engin abi, valost'un dezavantajı yoktu, avantajı vardı; şanslıydı(o nası şanssa artık, burnu boktan çıkmadı çocuğun)...

en son oyunlarda, şehirdeki oyunlarda da valost bi darlanıyodu, gözünü kan bürüyodu, hemen dalalım adam keselim yapıyodu... "kana susamış" diye bi şey düşünüyoduk hatta... neyse şehirden çıktık da rahatladı rançero... bu mevzuya ben bi dikkat ettim, tekrar şehre filan girersek sikicem ortalığı zaten... Smile

oyun süresi bi yandan grubun önündeki hedefle de ilgili bi şey... farkındaysanız, oyun süresi uzayıp beyinler sulandıkça role-play'i filan sallar olup amacımıza ulaşmak için koştur koştur ilerliyoruz... bi yere varmamız gerekiyosa en kısa yoldan varalım istiyoruz. can'ın teklifi güzel bence. erken başlarız, iki seans yaparız, kafalar bi yerine gelir...

uyuyan avantaj ya da dezavantajlara gelince, oyun içinde uygun bi fırsatta, role-play'e uygun bi şekilde o mevzu harlanabilir... caleb'in başına bi şey gelir mesela ve tekrar içmeye başlar... çok korkar bi yerde götünü tutamaz olur, osssurmaya başlar...

önümüzdeki oyunlarda valost'a bi parça renk katmayı düşünüyorum ben... uygun bi ortam var, çocuğun okuması yazması yok, ormanda büyümüş, kulak koleksiyonu filan var(bak bunu unutmuşum işte), ormanın ebesini sikmişler; başına gelenlerden sonra niye barbar olmasın diye düşünerek bi sonraki levelda karşınıza çok daha vahşi bi valost'la çıkıcam Smile
Back to top Go down
caleb

caleb


Posts : 2328
XP : 7773
Join date : 2008-11-30

genel bir değerlendirme Empty
PostSubject: Re: genel bir değerlendirme   genel bir değerlendirme EmptyWed Jun 10, 2009 11:07 pm

my name is caleb diye film cekicem
icmeyip icmeyip sonra deliricem
ehehehe
Back to top Go down
 
genel bir değerlendirme
Back to top 
Page 1 of 1
 Similar topics
-
» MKvA genel değerlendirme
» 04 Haziran 2009
» Yetimhane Piçleri - Oyun Değerlendirme
» genel
» genel

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
Fantastik Ortamlar :: Oyun Değerlendirme :: Şen Haramiler-
Jump to: