|
| 7. oyun (17. Ocak 2014) | |
| | Author | Message |
---|
valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: 7. oyun (17. Ocak 2014) Sat Jan 18, 2014 5:18 am | |
| sıcak sıcak yazıyorum. engin diyemoğlu'na saygılarımı sunuyorum. ellerine sağlık. biz kendi planlarımızı yaparken "aynı anda başka yerde" bambaşka olayların yaşandığını öğrendik. hayat da bu değil mi zaten, biz planlarımızı yaparken kader neyse istediği, onu yapar ve bize onu dayatır. biz sair'i sağ salim kasaba dışına çıkarıp, luxor ve rasmon'un yeminlerine zarar vermeyecek şekilde yakalamayı ya da öldürmeyi düşünürken, biri gidip sair'i parçalara ayırmış. oyun içinde yaşadığım dehşeti anlatamam. bu işi gerçekten luxor'un yaptığına inandım. olay geliştikçe içim rahatlasa da, gözümün önüne, Heironeous'un gözünden düştükten sonra deliren zavallı luxor geliyor ve sair'i çaresizlik ve üzüntü içinde parçalara ayırdığını, sonra da kasabadan kaçtığını düşünüyorum. korkunç hüzünlü. ilk kısımda kasaba içinde ipucu toplamaya çalışarak grubu akıllıca dağıttık ve aklımızda soru işareti bırakmadan kasabadan, luxor ve gardiyanın peşinden ayrıldık. grubu teker teker, ikili ikili dağıtmamız çok faydalı oldu o anlarda. seri hareket ettik. aksi olsa, hep beraber bi yerden cevap alsak tatmin olmayıp hepsini gezmek isteyecek oyun zamanından çok kaybetmesek de gerçek zamanımızdan çok harcayacaktık muhtemelen. wilderness'a çıktıktan sonra da her şey bambaşka oldu. iz peşinde koştuğumuz ilk gece, ürkütücü orman, karanlık, bir an görünüp kaybolan aymira, luxor'un kaybolan ayak izleri ve karanlıktan çıkan goblinler yüzünden yarım kaldı. kasabaya geri dönüp dinlenip gündüzü beklememiz iyi oldu. o kısım beni rahatlattı açıkçası. şerif hemlock'un tanıdık çaresizliği, akıl vermeleri, yanımızda olması iyi geldi. (alican burları ve öncesini yazarken şerif'in yanında tüysüz muhafız ve dallama mörsinarelerle geldiğini de unutma). gündüz orman gezmesi ise bambaşka oldu. bi kere rencır kardeşimiz bütün maharetlerini sergiledi. iz bulma, iz sürme, kaybedip geri bulma... hedefimiz elbette luxor'u bulmaktı. bence grup olma konusunda da burda güzel bir sınavı şahane bir şekilde atlattık. 20bin altın peşinde gidip luxor'u orda kaderine de terk edebilirdik. başka yollara da girebilirdik ama sadece luxor'u bulmaya, başı beladaysa onu kurtarmaya konsantre olduk. ve bence hep beraber bunu elimizden geldiğince başardık. önce aymira'nın sonra luxor'un izlerini bulduk. sonra skik goblinlerin kalesine doğru dikentepe'ye ilerledik. ardından da küçük baskınımızı gerçekleştirdik. küçük baskınımız da bir yere kadar gayet başarılı oldu. o baskında bi 10-12 goblin indirdik. rahip-şaman ne zikimse rastalı bi goblin indirdik. eee bi de bugbearlarının amına koyuyoduk (o crit nası kaçtı, kafayı yicem ya. zikicektik orda tipsiz şişko ibneyi). pangar olarak yeni yeteneklerimi kullanamasam da pangarlığımı konuşturdum. çançan aşağıdan bağırıp indiricektim bugbear'ı yanımıza. bi turn-2 turn daha dayansak yaslıcaktım kriti götüne ama işte orada bi yerlerde bi şey oldu, bayılmışım kan revan neyse. asıl mevzuya gelelim. şimdi bu oyuna damgası vuran birçok olay oldu. ama en önemlisi kalkanını, kutsal sembolünü, katedralini, rahipliğini her şeyini bırakan rasmon vamas'ın kahramanlığını bırakmaması oldu. teker teker hepimizi ölümden kurtardı. pangar'ı baya ölümden döndürdü. elinde kalkan onlarca oku savuşturdu, onlarca darbeye karşı koydu. sırayla herkesi güvenli bölgeye taşıdı ve en sonunda (pangar hayal meyal duydu, gördü) tanrısına yakararak herkesi iyileştirdi. ben st. cutberth'ın yerinde olsam, rahiplerim içinde bütün parayı rasmon'a basardım... gerçekten epikti. elinde kalkan, gözlerinde umutsuzluk, rasmon hepimizi kurtardı... son olarak: bu pangar'ın ikinci ölümle yüzleşmesi. bu tür deneyimler onu daha sinsi, daha hesapçı yapıyor. ve daha da tehlikeli. şimdi gücümüzü toplayıp luxor'u kurtarıcaz. o bugbear'ın da anasını zikicez. ağlayıp zırlayarak af dileyecek o şişko piç bizden. ama affetmicez. sevgiler. | |
| | | 1UP Admin
Posts : 3270 XP : 9096 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: 7. oyun (17. Ocak 2014) Tue Jan 21, 2014 12:21 am | |
| goblin şaman ve panteri dikentepe bruthazmus! | |
| | | parakoz
Posts : 95 XP : 5873 Join date : 2009-02-04
| Subject: Re: 7. oyun (17. Ocak 2014) Sun Jan 26, 2014 7:24 pm | |
| - bi önceki oyun çok acayip yerde kalmıştı, sair luxor’la rasmon’dan yemin istemişti, bizimkileri her şeyi göze alıp bu yemini ettiler - bu oyuna luxor olmadan başladık bakalım nolucak diye - bi baktık rasmon eşylarını toplamış, ben kiliseden ayrıldım, st. cuthbert beni terk etti diyo. Katakullili yeminin pis sonuçları hemen kendini gösterdi, koskoca rahip bildiğin düz adam olmuş. Şok 1 - oyun başında şerif hemlock şehirden bi kaç kamil paralı askerle kasabaya geldi, tipleri gözümüz kesmedi - şerif belediye başkanına giti tek başına - sonra garnizona gittik luxor’u görmeye, kapıda askerin biri “şerif gelmiş, doğru mu, sıçtık,” falan diyip titreyen dizleriyle beklenmedik bi gerginlik yarattı - noldu diye sorduğumuzda sair’in parçalara ayrılıp öldürüldüğünü öğrendik. Şok 2 - kontrol etmeye hücrelere indik her yer kan revan, duvarlar kırmızıya boyanmış adeta - sorduk adamlara noldu, luxor nerde diy, üstü başı kan içinde sinirle ayrıldı burdan,baltası falan da kanlıydı diye. Şok 3 - topladığımız 20000$’ın olduğu kasa da kayıp. Şok 4 - dedik burdaki gardiyan nerde, o yoktu falan dediler. Adı ne? Vachedi! - kan izlerini takip ettik, şehirde sorduk soruşturduk, fark ettik ki garnizonun en daşşaklı atı gitmiş, tahminimiz luxor aldı gitti kaçtı sair’i parçaladı diye - sonradan vachedi’yle ilgili kritik bi gerçeği öğrendik; çocukları kaçırılmış, para toplayıp almayı planlıyomuş. Bide kocaman bi kılıcı varmış lavuğun - grubun bi kısmı vachedi’nin evine gitti, götüyle yazdığı belii olan bi not bulduk: “özür dilerim, yapmak zorundaydım.” - sonra luxor’un evine bi ziyaret yapıldı, dendera’nın olaylardan haberi olup olmadığı kontrol edildi, tabi ki yokmuş - grubun diğer ikilisi şişko’ya gidip vachedi ile ilgili sorular sordu - son olarak teorimiz şöyle bir hal aldı: vachedi parayı alıp Sair’i öldürmüş, sonra garnizona gelip bu durumu gören luxor deliye dönüp paladinliği de muhtemelen sakata düştü diye o gazla cesede girişip paramparçam etmiş - toparlanıp hızlıca yola çıkmamız gerekiyordu, yağmur yağarken izler hızlaca kaybolduğu için - bi baktık aymira oralarda, sinirli sinirli ben de gidicem, bu işler böyle oluyosa adaleti yerine getiricem diye geziniyo - garnizonda atları alıp yollara düştük, scar’ı ışıl ışıl eyledik - her 15dk’da bir durup iz sürdük, böyle 1-1buçuk saat kadar vakit harcadık, luxor’un taşşaklı atıyla vachedi’ye yaklaştığını izlere bakarak anladık - bi yerde luxor’un takipten koptuğunu fark edip durduk - o sırada arkamızda çok kısa bi süreliğine bi ışık yanıp söndü - sonra luxor’u bulmak umuduyla ormanlara daldık, götümüze dikenler battı, scar yaramıza ısırgan bastı - birden goblinler çıkıverdi karşımıza, parıldayan scar’a yolladılar okları - atlarımıza saldırdılar ama çok zorlanmadan 4 tanesini indirdik, ok atan piçler ormanın içine kaçtı. engin diyemoğlu yine mükemmel goblin oynattı. - izleri bulamadığımız, kamil kamil gezdiğimiz için geri dönme kararı aldık - kasabaya dönüp olayları anlattık, dendera bitmiş, şerif gerilmiş, gereksiz bi sürü sıkıntı - kapıdaki guardlar aymira’nın bizden 10dk sonra yola çıktığını söylediler, arkamızda beliren ışığın onla ilgili olduğuna dair tahminlerimiz güçlendi - sabah kalktık, toparlandık, şerifle konuştuk, desteğini aldık. Denizden çıkarma yapmayı düşündük ama sonra vazgeçtik - pangar korvut’tan güzel short sword, evander simyacıdan 4 alchemist fire aldı - sabah vakti ormanları gezdik, dağ, tepe, bayır tırmandık - önce ilk tuzağı gördük ve aymira’nın izlerinin bulduk, sonrasında ikinci tuzak ve luxor’la atının izlerini - dikentepe’ye yardırdık izleri takip edip, sonra da gizli kapağı bulup içeri daldık - sinsice köpeklerin yanından, uyuyan bebiş gibi pumanın yanından geçtik - scar önce puma’yla dost oldu, sonra içeride hede hödü yapan goblinin görünce hemen basıverdi oku - böyle olunca goblin şaman tanglela sarmaşıkları doladı - sahibine saldırıldığını gören puma aniden dönüp scar’ın üzerine atladı, scar üzüldü - rasmon sarmaşıklardan sıyrılıp goblinin yanına gitti - evander sarmaşıklara daldı yardım edicem diye, yakalandı tabii - pangar ise kapının orda kaleden kimse geliyo mu diye kontrol ediyodu ortalığı - sonra goblin duvardaki otların içine dalıp ortadan kayboldu - scar onu hayalkırıklığına uğratan pumaya girişti ama puma bu, fıt fıt kaçtı - evander dev kediyi uyutuverdi - şaman birden başka bi yerde belirdi - koskoca ranger scar misçik gibi kedinin boğazını kesti. Şok 4.5 - büyü yapmaya kasan goblini pangar okuyla vurdu - goblin bu kez de guş oldu, kaçarken scar oku götünden soktu, goblin öldü - bundan ufak bir goblin ordusu üstüme saldırdı, rasmon kalkanıyla goblinlere geçit vermedi, oklarla, slumberlarla 9 goblini sikizledik - scar gitti goblinlerin bağlı duran köpeklerini okladı - sonra kulenin balkonunda goblinler gördük, pangar iskambil oynayan goblinlerden birini vurdu - goblinleri vurmaya başladıktan sonra başka bi yerden bugbear çıktı, okları fırlattı - pangar az ilerledi ok attı, scar da aynı işlere girişti - vurulan scar’ı koşup rasmon kalkanıyla korudu, arkaya kör noktaya çekti, oklara kendini siper etti - sonra bi gazla evander açığa çıktı büyüler yaptı - evander’in açıkta olduğunu gören rasmon bu kez onu kalkanla korma altına aldı - bu sırada pangar ağzını bozup bugbear bruthazmusa küfürleri savurdu, öküzadamı delirtti - az kalsın krit geliyordu ki ok balkonda kaldı, bugbearın bacağına deyip birazcık huylandırdı - ağzındaki yeni küfür henüz havaya dokunup dünyayı kirletmemişken, bugbearın attığı bir ok pangar’ın karnını deşti - tabii ki kahraman allahsız rahip rasmon bu kez ona siper oldu, savaş alanından kurtardı, evander’e de geri koş demeyi ihmal etmedi - rahiplik gittiği için büyü yok tabii, çantadan çıkarıp healing potion döktü pangar’ın ağzına - bugbear durur mu, görmeden okları fırlattı, ama rasmon yine karşıladı - pangar çok kötü durumda, gözleri kararmış, hiçbi şeyin farkında değil… - işte tam o sırada oerth’te çok az ölümlünün tanık olduğu, greyhawk’ta ancak efsanelere konu olan bir olay cereyan etti: rasmon içindeki tüm iyilikle, imanla st. cuthbert’e arkadaşının iyileşmesi için dua etti, ortalığı bembeyaz bir ışık kapladı, melekler bu güzel olay karşısında kendilerinden utandı. Şok ∞ - mucizevi bir biçimde eski gücüne kavuşan rasmon hem inancını hem de arkadaşlarını kurtardı, iyi insan olmak için rahip olmaya gerek olmadığını tüm canlılara, ruhlara orada kanıtladı - scar'ın gazyla evander köprüyü alchemist fire ile ateşe verdi, bakalım nasıl gidicez oraya - seni sikmeye gelecez bugbear diyerek oradan uzaklaştık, orman içindeki ranger kulübesine gidip orada kalmaya karar verdik - kulübede oyunu bıraktık - o gece tüm bu yaşananlar karşısında şoka uğrayan evander, pangar’ın küfürlerinin etkisinde kalarak defterine şunları karaladı:
heyvan gibi birisi okuz gibi derisi tirttir zaten gerisi oleceksin bugbear
guzelce bir oku var sari yesil boku var burda pis bi koku var oleceksin bugbear
gotu buyuk pumadan sik sik eder durmadan kilin cikti lokmadan oleceksin bugbear
gel bi cizek gotunu koparalim cukunu kuruturuz lan kokunu oleceksin bugbear
bana derler evander kah susarim kah soyler olacaksin derbeder adam ol lan bugbear oleceksin bugbear | |
| | | valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: 7. oyun (17. Ocak 2014) Fri Jan 31, 2014 1:14 am | |
| eline sağlık alican. bugbear türküsünün güzelliği bir yana, "allahsız rahip rasmon" da şahaneymiş... eheh... | |
| | | | 7. oyun (17. Ocak 2014) | |
|
Similar topics | |
|
| Permissions in this forum: | You cannot reply to topics in this forum
| |
| |
| |