şimdi karakter isimlerini, yer isimlerini falan hatırlayamıyorum. bazı olaylar da hayal meyal kalmış kafamda, ilkokul kompozisyonu gibi olursa ondandır. eksikleri birlikte dolduralım.
torgrim (engin) ve
magrimar (alican) olarak biz iki cüce bizim klanla alakalı bir dedikodunun peşindeyiz. kuzeydeki bi şehre gitmeye çalışıyoruz. yolumuzun üzerinde önce enteresan arabacı amca
manu ile karşılaştık. arabanın arkasında baykuş-ayı karışımı garip bir yaratık vardı. göya postu satacakmış. yol üzerinde
vulpes'i (orhan) gördük. onun da yolumuzun üzerindeki köye gitmekte olduğunu öğrenince arabaya aldık.
yolda eşkıyalar yolumuzu kesti. ağızlarını kırdık. vulpes yaralandı, iyileştirmeye çalıştık. köye üstümüz başımız kan içinde vardık. halk bir nümayişle bizi karşıladı. aha cüceler gelmiş diye galeyan oldu. lan noluyor deyince köydeki maden damarı ve satılık ev dedikodularını öğrendik. bizim de madene ve eve talip olduğumuzu düşündü köy halkı. köyde, köyün büyücüsü Kehri (
tarask mıydı?) şerifle birlikte bizi karşıladı. bira yerine çay, canımız çekerse bayan arkadaş ikram etti. bizim gibi bir yolcu olan orman korucusu (?)
ali (adını hatırlayamadım) ile tanıştık.
köydeki olay şuydu: tarask'ın da hocası olan köy büyücüsü ölmüş, evin kime miras kaldığı da muallak. açık arttırma olacak, o bekleniyor. tarask ve köy halkı evi kütüphane yapalım halka açalım falan diyorlar. köye gelmiş haydut kılıklı iş adamlarıysa evi kendi amaçları için satın almak istiyorlar. neden bilmiyoruz, madenle mi alakalı yoksa başka bi hedefleri mi var. galiba bu hacılar
lumber consortium'un adamıydı. ibne keresteciler : P
sonra öğrendik ki, demircinin oğulları bi yerden bi para almaya gitmiş. bu para gelirse köylü evi alacak, tarask da ilim irfan yuvasına kavuşacak. amma velakin bu kardeşlerden biri köye geldi, parayı taşıyan diğeri ise gelemedi. bu zavallı sabinin canı söz konusu olduğunda, ihale nedir aq bunlar nebçim isnanlar diye olayları anlamaya çalışan cücelerin kafaları netleşti. çocuğu kurtarmak için son görüldüğü yer bilgisini alıp bataklıklara doğru yola çıktık. demirci amca da yanımıza takıldı.
mekanı bulduk, orada bir takım çil atan adam yiyen tipsiz kurbağaları dövdük. ibnelerden birinin midesinden mi çıkmıştı neydi çocuk? elemanı kurtardık, paraları aldık, köye döndük. ihale gününü beklemeye koyulduk.
açık arttırmayı parayı basan köylüler kazandı. kapitalist ibneler hariç herkes sevindi. biz de hem güzel dostlar hem düşmanlar kazanmış olduk.
buradaki işimiz bitti yola koyulalım, hepimiz aynı yolun yolcusuyuz diye ayrılacakken, tarask da beni artık burda tutacak birşey kalmadı diyerek yanımıza katıştı. hep beraber yola çıktık. yol üzerinde bu keresteci haydutlar baya çete halinde yolumuzu kesti. derslerini hemencecik verdik ipnelerin, sağ komadık. üstlerinden çerçöp (parapul) dışında bişey çıktı mıydı, kaçan oldu mu hatırlamıyorum.
en son nehir kenarındaki küçük bir hana geldik. ertesi gün teknelerle karşı kıyıya geçmeden önce geceyi orada geçirmeye karar verdik. son durum buydu.
şurda az daha bilgi var:
http://fantastikortamlar.forumotion.com/golarion-un-yiitleri-f41/15-nisan-perembe-ilk-oturum-t294.htmşimdi hatırlayan katkıda bulunsun, volkan diyem de mekanların isimlerini falan bize az hatırlatıversin. sonraki oyunda haritamızdan işaretleyelim. mis gibi a3 harita var oyundan kalma, duvarımda asılı.