giriş

beyler peki başı sonu belli olan AP yerine tam tersi şöyle bir modele ne diyorsunuz?

hepinizin içinde olduğu gemi fırtınaya yakalanıyor ve sürüklenip karaya vuruyor. bambaşka bir ortama düştüğünüzü farkediyorsunuz.

cangıllarla dolu tropik, vahşi topraklardasınız (güney amerika ekolü). koskocaman vahşi bir bölge. istediğiniz yeri istediğiniz biçimde keşfetmekte, gezmekte, araştırmakta özgürsünüz. fakat ortam çok tehlikeli, o yüzden hayatta kalmak için birlikte hareket edip yardımlaşmak tek şansınız. kendi yolunuzu kendiniz çizeceksiniz. belli bir göreviniz, amacınız, herşeyi birbirine bağlayan bir ana olay yok. başlangıçta tek amacınız hayatta kalmak. ortam hakkında bilgi sahibi oldukça kendi amaçlarınızı oluşturmakta, istediğiniz olayın peşinden gidip istediğinizden uzak durarak istediğinizle dost (başarabilirseniz) istediğinizle düşman olarak kendi maceranızı yaratacaksınız. bu vahşi toprakta kral da olabilirsiniz, ağacın dibinde çürüyüp gidebilirsiniz de.

karakterlere hayvan gibi background oluşturmaya gerek yok, en azından oyuna başlarken. oluşturursanız uzun vadede renk katacaktır kesinlikle. ama ölümcül olacak ortam, söyleyeyim. en başta tek ihtiyaç olan o gemide neden bulunduğunuz. bu oyun için gruptan ziyade bir karakter havuzu oluşturup o oturuma kim gelmek istiyorsa onun geleceği bir modelden de gidilebilir. her oyundan önce nereyi araştırmak, nereye gitmek istediğinize ve hangi karakterlerin yolculuk edeceğine karar vereceksiniz. ona göre ben ortamı hazır edeceğim. herhangi bir oturumda bir olay da olabilir, sadece bir harabe araştırması da olabilir. mantıklı bir yere bağlanması gerekmiyor, sıkıldığımız anda oturumu sonlandırabiliyoruz. dünya ve mekanlar da dinamik olacak, gittiğiniz yerlere tekrar gittiğinizde değişmiş bulabileceksiniz orayı. yine mekanlar sizin gücünüze göre ayarlanmayacağından bir yere girip abovv diye kaçmanız (daha sonra tekrar gelmek üzere) sık gerçekleşecektir muhtemelen. ya da oyuncu havuzu mantığından gidersek, bazılarınızın gittiği yerlere bazılarınız gitmemiş olabilir.

ne dersiniz? ilginç mi bayık mı?

valla kulağıma hoş geldi okuyunca, ama benimkine güvenilmez bu konuda, erbabı konuşsun

konsept beni açıkçası heycanlandırdı. lost kafasında, başı sonu belli değil herşey yarattığımız karakterin elinde. hikayeye de sanırım sefil durumda başlicaz, daha da heycan getiricektir oyuna sefalet. nereye çekersek oraya gelicek yani, büyük bi özgürlük var bu konuda.

ama kafama takılan durumlar da var.

örneğin class olayında kısıtlama olucak gibi hafiften. ölümcül olaylar olduğunu okuyunca birden ulan ya fighter ya ranger yapmak lazım kafasına girdim. mage bard falan nasıl tutunur zorlu survival koşullarında bilmiyorum. bide bu aşırı özgürlük durumu grup kafası ortamından bizi uzaklaştırabilir gibi geldi. ilk combatta sıçış olmasın sonra. ayrıca ortamlarda belliki diplomatik olaylar minimum seviyede işlicek, yani oylamada düşündüğümüz diplomasi isteğinden uzaklaşıcaz.

içime sinen ve beni kıllandıran durumlar bunlar. grup ne der???

beyler, bakın burada sandbox (yukarıda bahsettiğim gibi serbest) oyun ile adventure path (hikaye ağırıklı başı sonu belli) oyun karşılaştırması babında 2 mükemmel makale (ve birine cevap niteliğinde bir başka makale) var. ikisinin avantajını dezavantajını karşılaştırmış, çok güzel anlatmış abiler. biraz meraklısına ama ilginç gelirse bi göz atın derim (sadece ingilizce malesef).

Sandbox gaming vs. adventure paths: in defense of highly narrative adventures
http://lostlevel.wordpress.com/2010/02/25/sandbox-gaming-vs-adventure-paths-in-defense-of-highly-narrative-adventures/

Sandbox design or Adventure Path design?
http://grumblingrognard.blogspot.com/2009/02/what-is-d-sandbox-v-adventure-path-part.html

sıkılmaz okursanız yorumlarınızı beklerim.

gençler engin en son ağlanıyordu hangisini oynayacağımıza karar vermedik diye.
ben ada'lı sürprizli, bilinmezli, tehlikeli konsepti oynama taraftarıyım. herkes diyeceğini desin.

Latron wrote:

gençler engin en son ağlanıyordu hangisini oynayacağımıza karar vermedik diye.
ben ada'lı sürprizli, bilinmezli, tehlikeli konsepti oynama taraftarıyım. herkes diyeceğini desin.

abiler karar verdim bende adalı olanı istiyorum

valost wrote:

+ şehir, entrika, diplomasi: golarion bu konuda çok elverişli. çok kamandırıcı benim gördüğüm kadarıyla(gördüm bi kısmını güvenin). yabanları da adam domaltıcı.
+motivasyon konusunda emin olamadım. yıllardır götümüzü kurtarma peşinde koşturduk. zevkliydi ama diğerine kastırmak daha yeni daha heyecanlı bi deneyim olabilir.
+ haydutlar, gizli örgüt mensupları, barbarlar, askerler

daha entrikalı, daha az aksiyonlu, bol role-play ve gerilimli bi oyun peşindeyim sanırım. şen haramiler konseptinden ayrı bi yol çizmek eğlenceli olur gibime geliyo. bu uğurda lg karakter bile oynatırım mesela. ülkesini seven, bayrağına bağlı, büyüklerine saygılı filan...

abiler ben demişim zaten ne istediğimi. değişen bi şey yok.

ada iyidir bana da

merhabalar, tam burdayım, ortamları kızlar geride bırakıp gelmiş bulunmaktayım.

öncelikle uzun zamandır foruma bakamadığım için özür dilemek istiyorum. akturun ortam koşulları nedeniyle interneti sadece 15 dk. civarında kullanabildiğim için forumdan ziyade okul işlerini ve facebook(gerekliydi arada )u kovaladım.tekrardan affınıza sığınıyorum.

oyun konusunda ise öncelikle; kesinlikle varım. ne oynanırsa oynansın.oyunlardan ise ikisi de cazip geldi bana.ama öncelikli isteğim sanırım ilk düşünülen. kararlarım da şu yönde:

+ şehir, entrika, diplomasi.
+ anti-kahramanlık
+ haydutlar, gizli örgüt mensupları, barbarlar, askerler ...

bunları seçmemdeki neden de şu: sene başında başladığımız oyun da aşağı yukarı bu şekilde ilerlemek üzereydi ve ben çok kamanmıştım. ucunda kalan zevki yaşamak istediğimdendir bu oyunu seçmem

ada olayı da çok kulağa hoş geliyo. bi değişik, heyecanlı, börtü böcekli. bana hertürlü uyar. abilerimle oyun oynıcam var mı ötesi

karnak wrote:

merhabalar, tam burdayım, ortamları kızlar geride bırakıp gelmiş bulunmaktayım.

öncelikle uzun zamandır foruma bakamadığım için özür dilemek istiyorum. akturun ortam koşulları nedeniyle interneti sadece 15 dk. civarında kullanabildiğim için forumdan ziyade okul işlerini ve facebook(gerekliydi arada )u kovaladım.tekrardan affınıza sığınıyorum.

oyun konusunda ise öncelikle; kesinlikle varım. ne oynanırsa oynansın.oyunlardan ise ikisi de cazip geldi bana.ama öncelikli isteğim sanırım ilk düşünülen. kararlarım da şu yönde:

+ şehir, entrika, diplomasi.
+ anti-kahramanlık
+ haydutlar, gizli örgüt mensupları, barbarlar, askerler ...

bunları seçmemdeki neden de şu: sene başında başladığımız oyun da aşağı yukarı bu şekilde ilerlemek üzereydi ve ben çok kamanmıştım. ucunda kalan zevki yaşamak istediğimdendir bu oyunu seçmem

ada olayı da çok kulağa hoş geliyo. bi değişik, heyecanlı, börtü böcekli. bana hertürlü uyar. abilerimle oyun oynıcam var mı ötesi

adam ol hayırsız!!!

engin hazır yol yakınken, hatta yola henüz çıkmamışken çıkar beni listeden, hevesli de çok zaten, sorun olmaz sanırım.

mupteda wrote:

engin hazır yol yakınken, hatta yola henüz çıkmamışken çıkar beni listeden, hevesli de çok zaten, sorun olmaz sanırım.

la noldu? : ) sorun olmaz tabi neden olsun. oyun başlayana kadar fikrini değiştirirsen dön gel.

bu arada genel konsept hakkında bugün yarın final kararı söyleyeceğim. karakter yaratma işlerine girelim ufaktan.

mupteda wrote:

engin hazır yol yakınken, hatta yola henüz çıkmamışken çıkar beni listeden, hevesli de çok zaten, sorun olmaz sanırım.

cenk şu hevesli kısmını anlamadım. bi desene o ne?

1UP wrote:

mupteda wrote:

engin hazır yol yakınken, hatta yola henüz çıkmamışken çıkar beni listeden, hevesli de çok zaten, sorun olmaz sanırım.

la noldu? : ) sorun olmaz tabi neden olsun. oyun başlayana kadar fikrini değiştirirsen dön gel.

askerlik şubesine 1 ay kala kafa iyice oraya kaçtı hacu, büyük ihtimalle alıp götürecekler zaten, o noktada ayrılmaktansa şimdi ayrılmak daha iyi, sıkıntı olmasın size. götürmezlerse, oyun da başlamamış yahut uygun bi yerinde olursa dönerim tabi, 1 ay sonra çıkacak kerrake meydana. bundan gayrı, bende oyun hevesi bitmez, orda sıkıntı yok : )

valost wrote:

mupteda wrote:

engin hazır yol yakınken, hatta yola henüz çıkmamışken çıkar beni listeden, hevesli de çok zaten, sorun olmaz sanırım.

cenk şu hevesli kısmını anlamadım. bi desene o ne?

volkan sen beni bi vakit düşman belledin ben de bunu ıskaladım galiba; ne lan bu 2 3 haftadır onu bi desene?

mupteda wrote:

valost wrote:

mupteda wrote:

engin hazır yol yakınken, hatta yola henüz çıkmamışken çıkar beni listeden, hevesli de çok zaten, sorun olmaz sanırım.

cenk şu hevesli kısmını anlamadım. bi desene o ne?

volkan sen beni bi vakit düşman belledin ben de bunu ıskaladım galiba; ne lan bu 2 3 haftadır onu bi desene?

ne düşman bellicem lan seni. okuduğunu anlayan bi insan olarak o yazdığın cümlede canın bi şeye sıkılmış hatta oyun heveslilerine sıkılmış gibi bi anlam çıkardım. ha ben yanlış anlamışım demek ki. canın başka şeye sıkkınmış.

bütün heveslilere yeni greyhawk oyunu olarak ne oynayacağımızı açıklıyorum: rise of the runelords.

Rise of the Runelords (RotRL) bir Adventure Path (AP). yani level 1'den level 15'lere kadar hazırlanmış epik bir mega-macera. bize o kadar fikir sordun şimdi bizi sklemiyor musun demeyiniz. hepsini yazdım bir kenara, ama en sonunda bunda karar kıldım (neden şehirli ya da adalı oyunu tercih etmediğimi merak ediyorsanız ayrıca açıklayayım, ama şimdi uzun uzun yazıp sizi sıkmayayım dedim).

RotRL, küçük bir kasabada başlayıp gittikçe büyüyen bir macera. çok kabaca, çok iyi yazılmış klasik bir DnD macerası diyebilirim. bol bol kötü adam ve yaratık dövmece, dağ tepe gezmece, kahramanlık edip masumları kurtarmaca, tünellerde dancınlarda gezip büyülü eşya toplamaca olacak. ancak hem karakterler, hem olaylar hem de mekanlar çok güzel yazılmış gördüğüm kadarıyla. tırt başlayıp epik olaylara girişmece hissiyatı çok güzel ayarlanmış. ayrıca ne kadar klasik macera yapısı üzerinden gitse de, başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz acayip durumlar da yok değil. bir diğer özelliği de, okuduğum kadarıyla, macera ilerledikçe ölümcülleşmesi. oyuncunun gözünün yaşına bakmıyor bazı yerlerde. korkak adamlar oynatasınız diye söylemiyorum (oynatmayın!) ancak karakter ölümlerini de karakterlerin bir parçası olarak görünüz.

her AP gibi bu da başı sonu belli olan, çerçevesi oldukça net çizilmiş bir macera. yine de sizin istekleriniz doğrultusunda fırsat oldukça modifiye edeceğim. doğası gereği biraz railroady (ana hikayenin ilerlemesini oyuncuların tercihlerinin önünde tutuyor, bu anlamda zaman zaman oyuncuların imkanlarını daraltıyor). bunu da fırsat oldukça serbestleştireceğim mümkün mertebe. yine de en baştan bunu aklımızda bir yerlerde tutarsak daha rahat ederiz.

karakterler:

istediğiniz class/ırkta istediğiniz karakteri yaratmakta özgürsünüz. iki isteğim var: maceranın başlayacağı kasaba olan Sandpoint'in her bir karakter için bir şekilde önemli olması. bir de serserilik peşinde, ne koparsam kar kafasında değil de, iyiliksever, yardımsever adamlar olmaları.

karakterler birbirini tanıyor mu olacak yoksa oyunun başında mı tanışacaklar karar verelim. benim tercihim en azından bir tür tanışıklıkları olması. sandpoint'te doğup büyümüş yakın arkadaşlar olabilirler. çocukluk arkadaşı olup, dağılıp sonra tekrar kasabaya, ailelerinin yanına dönmüş olabilirler. belki bir kısmınız köyden hiç ayrılmadı, bazılarınız ise büyük şehirde okuyup geri dönüyor (latron amarran misali).


Sandpoint

sandpoint küçük, nispeten sakin bir kasaba. şimdilik demircisi oduncusuyla tipik bir kasaba gibi düşünebilirsiniz. burayla ne alakanız olduğunu, buralıysanız ailenizin burada neci olduğunu, değilseniz burada kimlerle ne gibi bağlantılarınız olabileceğini düşünelim. bir fighter ya da rogue şerifin yardımcısı, bir cleric rahibin çömezi (belki de üstü), bir druid köyün delisi olabilir (ehehehe). kasaba ile ilgili herhangi birşeyi merak ediyorsanız sorunuz.

gogogo.

alllah çok kamandım lan hemen gene. ada mada kalmadı aklıma amk çük kadar aklım var demek ki?
druid oynatsam diye düşünüyodum ama şehirlere giriceksek zıçarenga olur o da. ben gene bi bakınayım, bi de bi araya gelip konuşalım kim ne yaratıcak diye. herkes aynı şeylere kamanmasın, veya kimse istemediği karakter oynatmak zorunda kalmasın, bana bu kaldı diye.

Latron wrote:

alllah çok kamandım lan hemen gene. ada mada kalmadı aklıma amk çük kadar aklım var demek ki?
druid oynatsam diye düşünüyodum ama şehirlere giriceksek zıçarenga olur o da. ben gene bi bakınayım, bi de bi araya gelip konuşalım kim ne yaratıcak diye. herkes aynı şeylere kamanmasın, veya kimse istemediği karakter oynatmak zorunda kalmasın, bana bu kaldı diye.

valla çok şehir odaklı değil olaylar, ama yine de gün gelir yolunuz düşer... klasik druidin genel farklı bir motivasyonu, bakışı oluyor her duruma. biraz özel bir class. grup içine macera içine itina ile yerleştirmek gerekiyor, paladin gibi biraz. ama druid istiyorsan düşünelim, ayarlanır.

dediğin gibi herkesin gönlüne göre yapalım karakterleri. alican'la volkan rogue kafalarındaydı en son. şimdi ne diyorlar bakalım?..

bu akşam bakıcam işalla senin önerilerine. kafamda bi rog var aslında ama grubun durumuna göre bi karakter seçebilirim.

encin gh mı golarion mu?

gh beybi.

flanaess'in neresinde geçeceğine %75 karar verdim, %95 olunca onu da söyleyeceğim : )

puanlar ve fiyatları da yazsana hacı. taban kaç? kaç puan var? kaçtan sonra 2-3 puan veriyoruz?