| role-play: soğuk hücre | |
|
|
|
Author | Message |
---|
valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: role-play: soğuk hücre Sat Feb 06, 2010 1:33 am | |
| valost daracık hücresinde bi toparlanıyor. bi demir parmaklıklara, bi kapıya bakıyor. sıkıntıyla tekrar yere oturuyor.
"büyük yarraaan altına girdik. hacılar, en büyük hata bende. o sik kafalı mayron'u adam sandım, kılıçları alırken filan paşa paşa verdim. sonumuz da bu oldu. ama bi yandan da orda mayronla adamlarını dövsek, hadi bi de dışarı kaçsak ne bok yicektik, onu da bilmiyorum. şimdi burda kapana kısılmış olsak bile en azından iblisin kim olduğunu öğrendik... ha ne sikime yaradı, şimdilik bilmiyorum. ama başımıza gelicekleri biliyoruz. içimizden biri boku yedi galiba. ubor daha iyi bilir o işleri. şimdi iblis birimizi kullanacaksa yolculukta o kişi bitti heralde di mi? bi de aslında son bi şansımız var... anladığım kadarıyla iblisin amacı savaş çıkarmak ve hastalığı yaymak. caleb'i iyileştiren gnome'dan bahsedince herif nası kafayı yedi. siz nası mallarsınız, nası kaçırırsınız diye nası kızdı.
"bikaç gün içinde dyvers ordusu da, greyhawk ordusu da burda olucak. bu pezevenk ikisini birbirine düşürüp aradan sıyrılıp gidecek. muhtemelen bi yerlerde sakladığı hastalıklıları da ortalığa salıcak. tümden yarrağı yicez, bütün dünya yicek. benim önerim ne olursa olsun burdan kaçıp paladin zander'e durumu anlatmak. ne kadar hıyarlık yapsak da bi yerde iyi bi iş yaptık ve bu iblisin de bundan haberi yok. ordunun mancınıkları sağlam! iblis bi şekilde kendini güvende hissediyo, planları yanan mancınıklara göre yapmış olabilir. biz tek başımıza azlap'ı öldüremesek de en azından ordunun ya da paladinin yardımıyla bi şeyler yapabiliriz. en azından planlarını bozabiliriz.
"hassirak hakkında ne düşünüyorum biliyo musunuz? nefret ediyorum ondan. bizi bi şeyler yapmaya zorladı, belki çok korkunç planları vardı, neyse ne. o planları bilmiyoruz. ama bu azlap, tam bi orospu çocuğu. planları hassirak'ın planlarından daha korkunç. elinin altında koskoca kale var, ele geçirmiş ve korkunç bi şeyler peşinde. hassirak'tan daha korkunç ve güçlü olduğunu benim kalın kafam bile anladı ama şimdi her şeyi boşverelim.
biz haramiler olarak şimdiye kadar canımız uğruna bi dünya iş yaptık. ne yaptık? iblis avladık. bilmediğimiz güçlerin elinde birilerini serbest bıraktık. hassirak'ın anlaşması yüzünden yaptık bunları ama bu yola da küçük bi bebeği kurtarmaya çalışırken girmiştik. hassirak bize gittiğiniz köydeki bebekleri yakıcaksınız deseydi o sözleşmeyi imzalamayıp ölmeyi tercih edicektik. şimdi bu azlap denilen iblse boğun eğersek işte o kaçındığımız, hiç yapmayacağımız korkunç işlere girmiş olucaz. hassirak belki de bi şey anlayıp girmişti kanımıza. "iblis öldüreceksiniz, bunda kötü bi şey yok," demişti. ve aklımıza yatmıştı. dolaylı yoldan onun kötülüğünü yayarken doğrudan başka bi kötülüğe karşı çıkıyoduk. ama şimdi biliyoruz. burda biraz daha durup azlap'ı beklersek, içimizden birini kaybedicez. üstüne bir de korkunç bi savaş çıkmış olucak. sadece orman diil, bütün dünyayı kaybedicez belki de... hassirakla anlaşmayı filan unutun, her şeyi unutun. haramiler olarak burda mal gibi teslim olmaktansa o kanatlı orospunun planlarını bozmak için elimizden geleni yapmalıyız." | |
|
| |
ubor metenga
Posts : 1272 XP : 7054 Join date : 2008-11-21
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Sun Feb 07, 2010 12:44 am | |
| ubor, konuşma boyunca sırtını taş duvara dayamış, elleri yere dönük yüzünün yanında otumaktaydı. "her şeyimi kaybettim" dedi. yüzünü kaldırıp valosta baktı: "tamam, dediğin gibi yapacağım, hala bu orospunun planlarını bozabiliriz. yarın şafakla ordu saldırırsa bi şekilde bu kaltağın yüzünü göstermemiz lazım her iki tarafa. ama şunu diyeyim size, o orospu benim bedenime girer ve siz de beni takip ederseniz artık arkadaşım değilsiniz demektir. ama takip etmek yerine öldürürseniz beni o zaman size dost derim" | |
|
| |
valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Sun Feb 07, 2010 3:06 am | |
| valost ubor'un sözlerini dinledikten sonra caleb ve latron'a baktı. bi cevap gelmeyince ubor'a bakarak tekrar konuştu;
"sabahı beklemeden harekete geçmemiz lazım. burdan kaçalım. ve greyhawk ordusuna gidip neyle karşılaşacaklarını ve nereyi vurmaları gerektiğini söyleyelim. bu iblisi de bu iblisin aklına uyanları da sikertelim. hiçbi kardeşimin bu iblis tarafından ele geçirilmesini kaldıramam... bunu görmektense ölmeyi tercih ederim. kararım bu. madem ölüme bu kadar yaklaştık bari onurlu bi şekilde ölelim." derken sesi titredi...
gnarley forest'ın yemyeşil olduğu zamanları, ubor ve killy'le yollara düştüğü günü düşündü valost. sonra latron ve caleb'le tanışmasını. sanki yıllar geçmişti ama geçmemişti. yürüdüğü yollar, aştığı tepeler, öldürdüğü düşmanlar...
valost hiç teslim olmamıştı. çaresizlikle sessiz ağlamaya başladı. | |
|
| |
Latron
Posts : 1363 XP : 7081 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Mon Feb 08, 2010 11:03 am | |
| Buradan kaçalım kaçmasına ama nereye kaçıcaz nasıl kaçıcaz? Sizin teğmenin bir adamını öldürdük, eğrisi doğrusuna denk gelseydi kendiside gidiciydi. Yardım eder mi bilemiyorum. Hoş onda da bi gariplik seziyorum ama daha tam çıkartamadım. Belkide lordun iblis olduğundan haberi var ama bişey yapıcak cesareti yok. Doğru bi manipülasyonla hizaya gelir diycem ama daha önce bi kaç defa deneyelim dedik lafları ağzımıza tıktı her seferinde. Bununla beraber diyelim ki kaçtık. Greyhawk ordusunun yanına gittiğimizde kalede iblis var, lordun kendisi iblismiş diye anlatacak mıyız? Anlatırsak bize inanırlar mı? Hadi inandılar diyelim, o lanet şey burada bekler mi? Kaçar gider. Girer birinin vücuduna köyden sıvışır siktirolur gider. Ha o zaman belki ne bileyim hem aramızdan birinin içine girmesini engellemiş oluruz hemde hastalığın yayılmasını engelleriz. Hastalığı kaçmadan salgına dönüştürecek bi çalışma yapmadıysa tabi. Sonra Hassirak efendi bizim götümüzü kesmeye gelir o ayrı. Kaçamazsak birimizin bedenini kullanıcak, Hassirak'ı öldürmeye gidicez, eğer başarırsak, o ibliste ödünç aldığı bedenden çıkarsa, kesin ölüm mü sonu o kişinin? Ubor? | |
|
| |
caleb
Posts : 2328 XP : 7975 Join date : 2008-11-30
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Mon Feb 08, 2010 11:46 am | |
| caleb gözlerini zorlukla açtı. bir süre önce kendine gelmiş, yattığı yerden arkadaşlarının konuşmalarını dinliyordu. ama gözünü açacak, dudaklarını kıpırdatacak hali yoktu. mayron'dan aldığı darbe onu fena sarsmıştı. ölümün nefesini uzun zamandır bu kadar yakın hissetmemişti ensesinde. lordlarla, dipsiz kuyularla, iblislerle, delirmiş rahiplerle, taş gibi kızıl hatunlarla dolu kabuslarla geçen birkaç saatlik uykudan sonra kendini biraz olsun daha iyi hissediyordu. bir eliyle sol yanını tutarak güçlükle doğruldu ve çatlamış sesiyle konuşmaya başladı buz gibi parmaklıkların arasından.
bu azla... azlap... çok güçlü sanırım. ubor'un son birkaç ayda yapabilir hale geldiklerini kendimce gördükten sonra bu leş iblisin şu anda bizi dinleyip dinlemediğinden bile şüpheliyim açıkçası. çok fena bir durumdayız, orası kesin. ama bu adamla ortaklık yapıp hassirak'ı öldürmeye girişmek bana da çok uzak geliyor. birimizin bedenine girecek, iyice pisleneceğiz. zaten pislendik pisleneceğimiz kadar. o yüzden, bence de önceliğimiz buradan kaçmak olsun. nasıl kaçabiliriz? yanımıza işe yaracak bir rehine alabilir miyiz? mesela mayron'u bir şekilde bayıltarak ya da boğazına bıçağı dayayarak kaleden kaçabilir miyiz? zander'in işine yarar mı acaba onun verebileceği bilgiler? ya da krista'nın lord/azlap'ın planları içersinde herhangi bir yeri var mı? acaba onu kullanabilir miyiz bir şekilde? insanın gözü kesmiyor hakkaten...
caleb biraz soluklanır. yarasının adam gibi iyileşmesine daha vakit vardır. yorgun sırtını yavaşça hücresinin duvarına yaslar. konuşmaya devam eder.
bu soruları şundan dolayı soruyorum: kaçtıktan sonra ne yapacağız? bu kasabada ve kalede harcadığımız günler ve saatler bir şeye değsin istiyorum. iblis'in mancınıkların sağlam olduğunu bilmemesi şu anda tek avantajımız. bunu çok iyi kullanmalıyız ama nasıl iyi kullanabileceğimiz konusunda pek bir fikrim yok. aklıma bir şeyler geliyor ama lord/azlap'ın en ufak bir saldırı anında oradan kaçıp kayıplara karışmaması için hiçbir sebep görmüyorum. bu kaleden kaçacaksak eğer onun planlarını sekteye uğratacak bir şey yaparak kaçmalıyız. o ne olabilir, ne olabilir...
caleb zorlukla yutkunur. bir anda bu kadar konuşma güçsüz düşmüş bedenine fazla gelmiştir. gözlerini yavaşça kapar. artık arkadaşlarını dinlemektedir. | |
|
| |
ubor metenga
Posts : 1272 XP : 7054 Join date : 2008-11-21
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Mon Feb 08, 2010 2:10 pm | |
| valla latron, şimdi bu iblis bedene bi kere girdimi o kişi artık iflah olmaz diyeyim sana, ölse daha iyi. bak şu karanlık dil bile seni ne hale getiriyo ki burda dilden öte iblisin vücudunu araç olarak kullanmasından bahsediyoruz. ölmeyi yeğliyorum böyle bi durumda... seni tanıdığımda yüzün tertemizdi, o bard okulunda bana ne güzel yoldaşlık etmiştin. bi bok olmayacağımı bile bile yılmadan müzik dersi veriyordun bana... fakat eski neşen yok be latron, hiç birimizin eski hali yok... tenser; "sefil olmuşsun ama içindeki ufacık iyilik kırıntısı seni ayakta tutmuş. zamanla o kırıntıda gidip rezil bir yaratığa dönüşeceksin eğer bu yolda gidersen" demişti. şimdi eğer bu iblisin yoluna girersek o kırıntı kalır mı sizce içimizde? caleb, dinlen abi sen, iyi görünmüyorsun ve eğer son bir savaş vereceksek sana çok ihtiyacımız olacak. keşke şuramda buramda unuttukları bi iksir olsaydı... şimdi ne yapabiliriz? şu sandıkta eşyalarım varsa elime bi fırsat geçebilir ama beni büyücü olmaya iten bu güçsüzlüğüm şu an tekrar üzerimde. şu demirleri bükebilseydin belki greyhawk ordularına gidip durumdan haberdar edebilirdin be valost. bilemiyorum nasıl yapılır ama at gibi koşuyorsun, belki "kader" bu sefer yardım ederdi... hatta orya gittiğinde her şeyi anlatmak gerek zanzere belkide, hassirakı falanda. artık anlayalım lütfen, şeytandan ve iblisten bize hayır yok. o şeytan dölünün sana vereceği bağışıklık insanlığını bitirecek belkide valost. anlıyorum halkını, ormanı düşünüyorsun ama eski haline dönmeyecek hiçbirşey. kiliyle beni bulduğun o orman yok artık. köyün yok artık, bunu kabul etmek ve yeniden bi şeyler kurmak gerek. artık anlamamız lazım bize bu kötü soysuzların hayrı olmadığını. birimizin çıkması lazım buradan, şu sandığa bakmamız lazım... orduya olayları anlatmamız lazım... bu hastalığı çıkaran kimdi? bu hastalığı çıkarana hizmet eden kim? bu hastalığı durduramadıysak onurlu insanlar olarak bu hastalığı çıkaranları yoketmemiz gerekmez mi? hassirak ın azlap tan ne farkı var. kötülük kötülüktür, ondan gelecek hayır hayır değildir. "zayıflara güç ver, karanlık ve kötü kalpli olanları yok et" der pelor; yok etmemiz lazım, TEK ÇAREMİZ BU! | |
|
| |
valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Mon Feb 08, 2010 3:13 pm | |
| şimdi bi hesap yapalım... ordular sabaha karşı burda olucak. o zamana kadar onlara gidip haber vermek lazım. ama caleb'in kendine gelmesi de anca sabahı bulacak... bu durumda ya beklicez ya ayrılıcaz... ayrılırsak da kaçanların sessizce gitmesi, dikkat çekmemesi lazım ki, geride kalanları hemen öldürmesinler. o amına kodumun mayron'una büyük büyü yapmışlar, ağzı açık geziyo. onun üstünde büyü varsa eğer ve kaldırabilirsek bize yardımcı olur belki ama bu haliyle bi sikime yarar mı bilmiyorum. caleb'in dedikleri de doğru, iblisin planına dair tek varsayımımız savaş çıkaracak, hastalığı yayacak üzerine... başka ipucumuz olsaydı keşke... | |
|
| |
caleb
Posts : 2328 XP : 7975 Join date : 2008-11-30
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Mon Feb 08, 2010 9:06 pm | |
| ayrilirsak boku yeriz gibime geliyo. ayrilmazsak da ayri sefalet. sabah erken vakit baya bi toparlanmis olur muyum acaba? bilmiyorum.
bi de, ordu saldiriya gectiginde o manciniklarin firlattigi kayalar bizim basimiza yikmasin burayi? bi sekilde haber gonderebilsek, ahan da surayi hedefleyin desek o zaman kacabiliriz de aslinda onlarin yikacaklari uygun bi yerden... of mina koyayim... | |
|
| |
valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Mon Feb 08, 2010 9:30 pm | |
| eğer sabah olmadan kaçıp ses çıkarmadan karşı tarafa gidersem mesela, ilk mancınık ateşini iblisin kafasına, ikincisini sizin kaçıcağınız duvara attırabilir miyim acaba? eğer bi şekilde ayrılırsak zaten geride kalanlar malzemelerini almış olucak... bence düşünmeye değer... | |
|
| |
caleb
Posts : 2328 XP : 7975 Join date : 2008-11-30
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Mon Feb 08, 2010 10:36 pm | |
| baya riskli ama kacsan kacsan sen kacarsin heralde. ubor, iblis bu lord'un bedenini terk edemeden, barindigi vucut ölürse nolur sen bilir misin? | |
|
| |
valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Mon Feb 08, 2010 11:49 pm | |
| caleb, o adamla iblisi ayırabilir miyiz ki artık iblisin rızası dışında? iblis kendini savunmadan lordu öldürebilir miyiz? ubor ne diyosun? mardin tarlasındaki mevzuda rahibe normal görünüyordu. zorda kalınca iblis dışarı çıkmış, ikisini de aynı anda öldürmek zorunda kalmıştık. bi de iblis olsam ben aşçının ya da teğmenin değil bu kaledeki en güçlü adamın içine kaçardım. biz nası atladık bunu ya. iki ay önce kasabada ehlonna rahibesinin içine kaçan iblisi kendi ellerimizle öldürdük. bu yaratıkları biliyoruz. nası böyle bi hataya düştük... neyse, caleb'in dediklerini tekrar düşünelim. ağlamanın faydası yok. ubor'un aklına bi şey gelmezse bu iblis mevzusunda bi şekilde sessizce kaçıp haber vermemiz lazım orduya ya da kale içinde iblisin planlarını bozmaya çalışmalıyız... kız mevzusunu düşünelim biraz... kız öldü mü ölmedi mi? iblisin ilerideki planlarında özel bi yeri var mı yoksa sadece kalabalığı ve mayron'u kontrol altında tutmak için mi kullanılıyo? bi fikri olan var mı? | |
|
| |
ubor metenga
Posts : 1272 XP : 7054 Join date : 2008-11-21
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Tue Feb 09, 2010 7:04 pm | |
| valla caleb, valost, o konuyu tam bilemiyorum, yani vücut yok edilirse iblise ne olur... o benim bilgim dışında. fakat ele geçirdiği kişiyi kukla gibi kullanır, bunu biliyoruz. yani bazen kişi bile farketmez bazen içinde olduğunu, sinsize öğüt verir, aklını çeler. buraya daha evvelki gelişimizde bile lordun bedeninde olmuş olabilir yani. bazen doğru zamanı bekler çünkü, en doğru zamanı... eşyaların içine saklandıklarını biliyoruz daha önceki deneyimlerimizden. bunu lorda ulaşmak içinde kullanmış olabilir. demin detect magic ile baktığımda sadece hassirakla yaptığımız parşomenler ve lordun içinde zayıf bi ışık gördüm. acaba o gördüğüm zayıf ışık lorda ulaşmak için kullandığı nesne miydi bilemiyorum tabi. çok muamma şu an da herşey. yani şimdi bu azlap ele geçirmiş lordu, yani başka bir gözle bedenini terkettiğini düşünebiliriz. ama güvenli bir yerde gizlerler bedenlerini, bulmak zordur. belkide yıllardan beri kristanın bedeninde duruyordu iblis ve hastalanınca lordun içine girdi... offf kafam karıştı, saçmalıyorum... bazı iblisler, ele geçirdiği kişinin vücudunu yavaş yavaş bozup kendi orijinal suretine dönüştürerek, o kişinin vücudunu tamamen ele geçirebilirler. yani şimdi kendi suretini bize gösterdiğine göre azlapın yıllardan beri lordun içinde olduğunu mu düşüneceğiz? bilemiyorum, düşündükçe daha da çıkamaz oluyorum işin içinden. mayron kontrol altında olabilir, gelirse yanımıza öğrenmeye çalışmak lazım. daha evvel detect magic ile baktığımda herhangibi bir büyü sezmemiştim onda ama bilemiyorum tabi. senin kaçmaya çalışman nasıl olur bielmiyorum valost, orduya ulaşman bi mesele ayrıca senin olmadığını anlarlarsa ki anlarlar bizim durumumuz meçhul olur. ama pek umurumda değil şu vakitten sonra bunlar. sen güveniyorsan kendine dene derim. biraz daha düşünelim bakalım belki kafamız açılır... | |
|
| |
ubor metenga
Posts : 1272 XP : 7054 Join date : 2008-11-21
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Tue Feb 09, 2010 10:39 pm | |
| ellerindeki kelepçelere bakan ubor diğerlerinin konuşmasını beklemeden anlatmaya başladı, sesli düşünüyordu.
askerlerin takıldığı handa mayrona baktım detect magicle. 4 tane büyülü eşya vardı üzerinde, kılıcı kalkanı ve pelerininin altında göremediğim 2 şey daha. 4 zayıf büyü aurası... kaladeki 5 dakikalık koşturmacamda arcane sight ile tahta kapı arkasında 4 aura gördüydüm. 3 ü zayıf 1 i orta güçte. ama bunlar nesne olabilir... zira yakın duruyorlardı birbirlerine, neydi acaba....kapının içine bakabilsem disiplinlerini anlardım belki... lordun bedenindeki azlaptan bir aura gelmiyordu. demin geldiinde hassirakın anlaşmasında büyü sezdim ki bu normal, bi de içinde zayıf bir aura gördüm. belliki bir nesne. kapının arkasında hissettiğim 3 zayıf auradan biri herhal... parmağında yüzük varmış gibi ovuşturdu şimdi diyorum ki niye bu azlap ın vücudundan aura yayılmıyor? eğer summon ile çağrıldıysa aura yayar... demek summon ile çağrılmamış buraya. öyleyse aura yaymaması normal olabilir bi yandan... chaos veya evıl yayar anca. paladin zander baksa hemen anlar belki yaydığı enerjiden... bi yandan bu azlap bedenden bedene geçer aynı bize verdiği teklifteki gibi. yani asalak bir yaşamıda olabilir. lorddan kızına, oğluna, maylona, tekrar lorda... bana! azlap ın üzerindeki zayıf aura ne? kapının ardında gördüğüm 3 zayıf 1 orta aura... kafasını kaldırıp yatmakta olan calebe baktı, calabde ona şaşkın bi halde bakıyordu gözleri yarı açık böyle olmayacak, kafamızı karıştırmaktan başka bi halt edemiyoruz, bi planda yoğunlaşalım. durdu, gözlerini kapattı, eskiyi düşündü, biraz önceyi düşündü, gözkapaklarının altında gözleri oynuyordu köşeleri döner gibi... gözlerini açıp parmağını ısırdı "ubor napıyosun" diye ayaklanan valosta baktı. yeterince kan akmadığını görünce daha güçlü ısırdı. cübbesini kaldırdı, gömleğini sıyırdı. göğsüne kanıyla bi şeyler çizmeye başladı yavaş yavaş. kanı azalınca diğer parmağını ısırdı, devam etti... en sonunda dikkatlice inceledi. bir şeyler mırıldandı, elleri oynamaya başladı. büyük bir küfürle doğruldu. "sikecem bu kelepçeleri" diye... daha fazla odaklanıp konsantre oldu, tekrar konuşmaya başladı, parmakları oynamaya devam etti. kelepçeleri birden parlamaya başladı. sağlam olan sağ eliyle "şimdi biz buradayız" dedi... | |
|
| |
1UP Admin
Posts : 3270 XP : 9096 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Tue Feb 09, 2010 11:20 pm | |
| ubor 6 vitality kaybediyor. ubor'un çizdiği harita: | |
|
| |
valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Tue Feb 09, 2010 11:53 pm | |
| valost ubor'a baktı hayretle...
"lan napıyon oğlum... her yeri kan ettin... adam gibi anlatsaydın ya... piyuuu... deli olduk iyice hep beraber. neyse olan oldu... "
valost ilgiyle kanlı haritayı inceler
"şimdi "buraya baktım" dediğin yer sanırım lordun olduğu yer. içeride lord vardı di mi? eskiden kızın olduğu oda orası mıydı? hmmm. aslında haritaya bakınca aklıma pis bi planlar gelmeye başladı..."
valost bir süre mal mal düşündü...
"acaba diyorum ki... ubor, sen peki elemanın iblis haline baktığın zaman ne büyü gördün? onu hatırlıyo musun? ilüzyonla filan yemiş olmasın bizi. bi tekrar düşünsene, büyün uzun sürüyodu sonuçta. belki o kadar taşaklı diildir. durumları bi düşünsene sen: mesela tamamen burda mı? hassirak gibi bir ruh nesnesi mi var? mesela kendisi kultar kılığında gezerken ruh nesnesi kız olabilir mi? kafanı karıştır mıyım tabi de... şeyi düşün yani, hangi halde ne tür zayıflıkları olur." | |
|
| |
ubor metenga
Posts : 1272 XP : 7054 Join date : 2008-11-21
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Wed Feb 10, 2010 12:25 am | |
| napayım delirdim işte, kaldık mal gibi burda... evet baktığım yer eskiden kristanın odasıydı, son girdiğimde içerde lord vardı. şimdi sen diyince kristanın ruh nesnesi olma olasılığı acayip mantıklı geldi. gerçekten hastalığı iyileştirmeye çalışıyor olabilir, kız hastalanmışsa ve ölüm döşeğine gelmişse düşünsene iblisin paniğini... içerde gördüğüm auralar kızı hayatta tutmak için kullandığı nesneler olabilir. belkide yeni bir ruh nesnesi arıyor ve 3-4 güne ihtiyacım var dediği odur. çok mantıklı geldi ama hemen mantıklı gelmesi kıllandırmıyor değil beni.
bu arada şekil değiştirdiğinde herhangi bir ilizyon sezmedim. iblislerin zayıflıkları hakkında daha evvel anlattıklarımı biliyorum işte. bunun türüne succubus deniyo zaten ve benim bilgilerim bi yere kadar. elektrik zehir yemez- asit, soğuk ve ateşe dayanıklı- kendi türünden çağırabilir- telepatisi var... normal çelik işe yarar mı kesin bilmiyorum, bunların bazı türlerinin rezistansı olur, bazılarının soğuk demire zayıflığı olduğunu okumuştum ama dediğim gibi türlerine göre değişiyor bunlar... | |
|
| |
valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Wed Feb 10, 2010 12:46 am | |
| şimdi bu odadan çıkmamız lazım. ya koşa koşa karşıya gidicez, ya da kalenin içinde türlü haramilikler yapıcaz; kızı rehin almak gibi, kız ruh nesnesiyse onu kesivermek gibi ya da teğmen mayronun götünü kesmek gibi filan. ama işte azlap efendi bi ayaklanırsa siker alayımızı...
aynı anda iki işi birden yapmaya çalışsak mı acaba? çok deli deli fikirler geliyo aklıma aslında... şimdi bizim mallar burda... elimizde bi tane de simyacı ateşi var... boyalar üstümüzde mi bilmiyorum, kimdeyse bi şey desin. odada mı bıraktık, bi parça aldık mı yoksa yanımıza... demem o ki, bi şekilde harekete geçelim bi şu hücrelerden çıkıp alalım eşyalarımızı, üstümüzü başımızı giyinelim... sonra ubor'un detect büyüleri yardımıyla bi bakalım sağa sola...
aslında siz bi şekilde kızı rehin alsanız, ben bi şekilde dışarı çıksam, kalenin nerelerini mancınıkla vuracaklarını söylesem greyhawk ordusuna... sonra da savaş alanında tekrar buluşsak!
aslında doğru bi zamanlama yaparsak başarılı olabiliriz. şöyle ki... sabah gün doğarken ordu burada olacak mancınıklarıyla... benim onlara varmam ise büyü sayesinde çok kısa sürecek. geçen sefer 45 dakikada yanlarına koşmuştum şimdi çok daha yakın olacaklar... yani sabah olmadan 1,5 saat önce hücrelerimizden kaçarsak -ki daha ince hesaplar yapmak gerekir- siz götünüzü sağlam bi yere atarken ben de aradan kale dışına çıkmayı başarırsam güneş doğmadan ordunun yanında olup nereyi vuracaklarını söyleyebilirim. bu sayede sizin de hücrelerden kaybolmuş olduğunuz anlaşılmaz... yani şöyle hesaplayın. ben gidicem ve çok kısa bi süre sonra saldırı başlayacak... bütün kale saldırıya odaklanacak... mancınıklar düşündüğümüz gibi ibnenin planını bozuyorsa noluyo diyecek ve hemen zindanlara gelecek, bu dallamalar beni kandırdı diyerek... ama siz zindanlarda olmayacaksınız, hatta belki zindanlar yıkılmış bile olacak!
ama tabi yine bilmediğimiz ve korktuğumuz bi şey var. bu eleman bi yerlerde hastalıklı tipleri saklıyor mu? onu da düşünmek lazım... offf... kafam sikildi ihtimallerden... iyice bi konuşup bi karara varalım artık. napıcaksak yapalım! | |
|
| |
caleb
Posts : 2328 XP : 7975 Join date : 2008-11-30
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Wed Feb 10, 2010 10:13 am | |
| caleb doğruldu. tekrar kendine gelmişti. ubor'un kanlı haritasina bir an için anlamayarak baktı. sonra kırmızı odalar, merdivenler yavaş yavaş bir anlam ifade etmeye başladı. kulaklarını kabarttı iyice, etrafına bakındı bir. dinlenip dinlenmediklerinden emin olmak istiyordu.
karar vermemiz lazım gerçekten. doğru söylüyosunuz. valost bence de sen kaç abi. latron'u taşıman mümkün olmaz heralde diyi mi? taşırsan da iyice yavaşlarsın heralde. ben sabaha kadar olabildiğince iyileşmeye çalışacağım. eğer latron da burada kalıyorsa, ve latron'la ubor'a da uyuyosa, biz de kalenin içinde olabildiğince karmaşa yaratmaya çalışalım. rastgele demiyorum tabii. ilk hedefimiz bu haritayı iyice ezberleyerek krista'yı ele geçirip konuşturmak olsun. konuşmuyosa öldürmekle tehdit ederiz. ikinci olarak krista aracılığıyla mayron'a ulaşmaya çalışalım, blöf yapalım hastalıklı adamların yerini biliyoruz dyvers ordusuna haber verdik kapınızda olacaklar iki güne, ya herru ya merru diyelim, blöf olmazsa göz korkutalım, intimidate yapalım. bu ikisi de olmazsa ve valost'tan da bi haber alamazsak birimiz lord/azlap'a vücudunu vermeyi teklif etsin. ben olmayı kabul ediyorum, ama şöyle: tam vücuduma girerken kendimi öldürmeye çalışıcam. ölümcül bi şekilde yaralamaya yani en azından. tam bilemiyorum şimdi. son olasılık olarak söylüyorum bunu da.
caleb arkasına yaslandı. bütün gücünü olabildiğince toplamaya çalışıyordu. bütün bunlar geride kaldığında greyhawk'ta arkadaşlarıyla bir bira daha içebilmek için. | |
|
| |
caleb
Posts : 2328 XP : 7975 Join date : 2008-11-30
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Wed Feb 10, 2010 9:45 pm | |
| caleb arkasına yaslanıp kafasını duvara dayadı. ortalığı bir sessizlik kaplamıştı. o ve arkadaşları ne yapabileceklerini düşünüyorlardı. birden tam seçemediği sesler duymaya başladı caleb duvarın öte yanından. latron konuşmak üzereyken eliyle sus işareti yaptı ve iyice kulak kesildi. iki muhafızın konuşmalarını duyuyordu. caleb bir süre dinledikten sonra fısıltıyla konuşmaya başladı:
arkadaşlar, kapıda iki muhafızın konuşmasını duydum. biri diğerini tek başına bu kapının önünde nöbete bırakmadan önce bizim hakkımızda, hücreden çıksak bile büyücü almir'in kapıya yaptığı büyüden geçemeyeceğimizi konuştular. latron'un da iblis olduğunu düşünüyolar anladığım kadarıyla... tehlikeli bi durum olursa haber ver dedi diğeri öbürüne gitmeden. offf... | |
|
| |
valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Wed Feb 10, 2010 9:50 pm | |
| "bu kapıya mı büyü yapmış almir anlamadım caleb? hangi kapıdan bahsediyolar..." | |
|
| |
caleb
Posts : 2328 XP : 7975 Join date : 2008-11-30
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Wed Feb 10, 2010 9:57 pm | |
| evet evet. yani bizim bu hapishanenin kapısına. parmaklıkları açıp hücrelerimizden dışarı çıksak bile kapıda büyü varmış... büyücü almir yapmış anladığım kadarıyla. | |
|
| |
valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Wed Feb 10, 2010 10:00 pm | |
| o ibne ne zaman gelip büyü yapmış, eşşekoğlu eşşek... ubor bak adamını gör... gelip kapıya büyüler koyuyo... başka bi yol arıcaz o zaman... ya da ubor büyüyü kaldırıcak bi şekilde... o zaman da avantaj bizde olur, hazırlıksız yakalamış oluruz iblisi... ne büyüsü koymuşlar kapıya ubor. tekmeyle kırsak büyü de kırılır mı? | |
|
| |
ubor metenga
Posts : 1272 XP : 7054 Join date : 2008-11-21
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Wed Feb 10, 2010 10:18 pm | |
| ubor kapya baktı kuşkuyla, sessizce konuştu sonra 3 hafta evvel lord kapılara koruma büyüsü yaptırmış, almir dediydi konuşurken... hastalığın dışarıya çıkmaması için dediydik o zaman ama şimdi bize engel oluyo, dispel magic ile bozabilirim belki. öncelikle detect magicle gücünü bi anlamaya çalışmak lazım tabi | |
|
| |
ubor metenga
Posts : 1272 XP : 7054 Join date : 2008-11-21
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Wed Feb 10, 2010 11:30 pm | |
| bir kaç saniye kapıya baktıktan sonra "pufff" diye başını önüne eğdi..." burada zayıf bir abjuration haresi var, dispelle bozmayı deneyebilirim. fakat bunu bozsamda, görünmez halde kaleye girdiğimde giriş kapısında transmutation, koridorun sonundaki kapıda transmutation+abjuration haresi görmüştüm... zayıf büyüler gibi duruyo ama valostun kaçıp orduya haber götürme planını engelleyebilir.
sol elindeki kanlı parmağını emdi biraz ahhh şu eşyalarımı kurtarabilseydim! | |
|
| |
valost
Posts : 2847 XP : 8584 Join date : 2008-11-20
| Subject: Re: role-play: soğuk hücre Thu Feb 11, 2010 12:32 am | |
| valost anlamadan ubor'a baktı
abjur conjur diye kafamı karıştırma hacı, anlamıyorum bi şey... ne büyüsü varmış yani? bozabiliyo musun? hangi eşyan lazım sana... bi de şimdi bu ibne muhafızlar nası girip çıkıyo bu kapılardan... o vicdansız büyücü bi şey yaptığını anlatmış, nası bozulacağından bahsetti mi... hadi ubor'um bul bi şeyler çıkar bizi bu delikten... | |
|
| |
| role-play: soğuk hücre | |
|