Fantastik Ortamlar
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
HomeHome  SearchSearch  Latest imagesLatest images  RegisterRegister  Log inLog in  

 

 RotRL Toplu Özet

Go down 
AuthorMessage
1UP
Admin
1UP


Posts : 3270
XP : 9096
Join date : 2008-11-20

RotRL Toplu Özet Empty
PostSubject: RotRL Toplu Özet   RotRL Toplu Özet EmptyWed Jul 24, 2013 3:11 am

- Hepiniz aynı kasabanın, sandpoint’in çocuklarısınız
- Kasabamızda 4 büyük aile var: Deverinler, Cortesalar, Kahraldinler ve Scarnettiler.
- Belediye başkanı ablamız bu ailelerden Deverinler'in üyesi

RotRL Toplu Özet Runelo10

Birinci oyun: (19 ekim 2010, alican yazdı)
ilk gün: Brewfest 1, 591 CY
- İlk oyuna başladığınızda kasabanın yeni katedralinin açılış arifesiydi, handa toplaşıp alkolümüzü aldık
- Kasabamızda son beş senedir katedral yok çünkü peder Tobyn, üvey kızı Nualia ve bir takım rahiplerin yanarak öldüğü bir yangında kül olmuş haliyle yeni katedral açılışı büyük bi olay.
- Açılış, Brewfest festivalinin ilk gününe denk geldiği için zaten coşkulu bi gün. Panayırlar, eğlenceler, kertenkele yarışları, hedef vurmaca vs.
- Niska teyze, kendisini sırtında taşıyan kawa’nın eline kağıt tutuşturdu
- Kağıdın içinde flanca ‘’Önünde duran en büyük düşman genç, sersem bir adam. Zengin, soylu ya da öyle bir şey. Bir şey yapmış, ya da yapacak. İsteyerek ya da istemeyerek. Sana ve etrafındakilere büyük sıkıntı getirecek.’’ yazıyodu
- Başucunda bulmuş bu kağıdı, uykusundayken karalamış. Yazıyı evander gruba tercüme etti
- Evander sandpoint’in kurtuluşu adlı müsamerede sahneye çıktı. 4 büyük aileyle sürtüşen yerli flan kabilenin şamanını canlandrdı, alev falan fırlattı elinden, ağzından. Kawa'nın omuzlarında piyesi izleyen Miska teyze, o işler öyle değildi götlerinden atıyorlar diye piyese kızdı.
- Açılış yapılmadan hemen önce pis goblin çetesi akşamüstü kasabayı basıp halkımızı üzdü
- Kombatlar, ekşınlar, çirkinliker yaşandı
- İçinde havai fişeklerin, patlayıcıların olduğu arabayı yakmaya çalıştı ipneler, create waterla rahip rasmon kasabamızı başka bi cehennem ateşinden kurtardı
- Pangar abisi Belven'i goblinden kurtardı
- Köylüleri katedrale doldurduk kamil gibi
- Aldren Foxglove adlı soylu, avcı bi abimiz gelmişti köye, kombatlarda saklandı
- Paladin luxor saydı sövdü bu tıynetsize
- Kawa’yı goblinler stunladı, luxor yalnız kaldı.
- Olaylardan bi şekilde kurtulup kombatları bitirdikten sonra fark ettik ki bunlar olayların görünen kısmıymış, sinsice rahibin kemiklerini çalmış mezarcılar, kızın da mezartaşı kırılmıştı. Not: kızın hiçbi kalıntısı bulunamamış yangından sonra, rahipten de üç beş kemik parçası kalmış. İkisin de mezarında değerli bişey yok
- Mezarlıktan aşağıya uzanan izler bulduk izci abi sayesinde. Goblin izlerinin yanında insan ayak izleri de vardı. izler bi yerde kayboldu, aşağıya uzanan yolla birleşen nehirde kayık vardı.
- Peşini kovalamadık, hana gittik.
- şerif, luxor'a goblin olayını araştırma görevi verdi. grup da luxor'a katıldı
- Luxor handa kalan Aldren’den özür diledi, sonra kapıdan çıkıp detect evil yaptı - fakat bir şey sezmedi.

RotRL Toplu Özet Goblin10

İkinci oyun: (25 eylül 2011, alican yazdı)
ikinci gün: Brewfest 2, 591 CY
- sandpointli Flan it kopuklar demirci Das Korvut'un dükkanının kapısına dayanıp skicez onu yetti verdiği rahatsızlık diye artistik yaptılar. kawa adam olun deyince çıkan kavgada öldürmecesine vurmasa da bir iki tanesini öldürüdü. şerif ceza olarak luxor'un emrinde olarak kasaba muhafızlarına hizmet görevi verdi. kawa demirci önlüğünü çıkarıp muhafız önlüğünü giydi.
- sabahleyin rasmon'un sırra kadem bastığını farkettik. sonra kasabadan sinsice ayrılmış olduğu ortaya çıktı.
- şerif Belor, luxor'un kasaba dışına çıkmasına izin vermedi, senin görevin burda diyerek. luxor bunun üzerine belediye başkanı Kendra Deverin ile görüşüp izin aldı. Şerif, Luxor'a uyuz oldu. Deverin, bundan sonra öğrendiğin her bi ski şeriften önce gelip bana anlatıcaksın dedi. Luxor tamam dedi.
- rasmon'un izini kasaba dışına kadar sürdük. kuzeye doğru gidiyor gibiydi ama sonra bir yerde izleri kaybettik ve kasabaya geri döndük.
- goblin araştırmaları kapsamında baraks'ta muhafızları toplayıp kısa bir araştırma yaptık. içlerinden bir tanesinden kıllandık.
- luxor elemanla birebir konuşma yaptı. paladinlik güçlerini kullanarak seni sikerim de siktirtirim de dedi ama muhafız çözülmedi.
- muhafız patrol için kasabada gezinmeye başlayınca peşine düştük. başka muhafızlarla buluştu. pangar sinsi gibi bir duvarın arkasından konuşmalarını duydu. kendilerine verilen paradan filan bahsediyorlardı... cam atölyesinin ordaki devriyeyi ihmal ettik, diye konuşuyorlardı.
- para mevzuları ortaya çıkınca şerife gittik, elemanların dolaplarını açtık. rüşvet aldıklarını kanıtladınız...
- şerif dedi ki bu kanı bozuklarla ben ilgilenirim siz de gidin atölyeyi bi kolaçan edin
- gece cam atölyesine gittik, ışık duman vs. gördük


Üçüncü oyun (alican yazdı): (26 temmuz 2013)
- yıllar sonra oynadık, küllerinden RoR'u hortlattık
- hikaye 5 sene öncesinde başladı, heyecanımıza heyecan kattı
- oymacının son dönemleri, tüm kasaba korku içinde. hanım kahraldin'in cenaze günü.
- sair, dendera ve evander önünde sağlı sollu kroşeleri patlattı luxor'a. müstakbel paladin duruşuyla insanlık dersi verdi lavuğa
- sair'e de yazık. anası ölmüş, babam öldürdü diye geziniyo, cenazeye de gidemiyo.
- das korvut karısının ölmesi ve oğlunun kaybolması yüzünden amı götü dağıtmış, ölüm döşeklerinde. niska teyze ve koya teyze(o da teyze) şifa vermeye çalışıyolar, nuilea'nın saçından istiyolar.
- kawa saçı almak için kiliseye koşuyo, rasmon'un yardımıyla mükemmel bi plan yapıp kilisede yaygara koparıp saçı bi şekilde alıyolar.
- pangar, anasının cenazesi için kasabaya dönen aymira'yla takılıyo
- sair, cenazeye bi şekilde geliyo. babası bunu bi güzel tokatlıyo insan içinden. bi daha da haber alamıyoruz kendisinden.
- cenaze dönüşü herkes yoluna giderken şerifi bağırsakları dağılmış bi biçimde görüyolar, yanında da evander'in babası -el, ayak, göz, dil kesilmiş-.
- şerif; "ipneyi pıçakladım, koşsanız yakalarsınız" diyo son bi gayretle. kawa, pangar, luxor, şerif yardımcısı peşinden koşturuyo katilin
- şifacı bulayım da şerifi belki iyi ederiz diye kiliseye doğru koşan rasmon, evanderi babasının cesedine doğru yolluyo, sonrası travma.
- katil oymacı çıkıyo, katedral yanıyo -rahip tobynle nuelia yangında ölüyolar, kızın kemikleri bulunamıyo-
- aymira demir ejder'i satın alıyo, yıllar içinde paslı ejder oluyo hanın ismi
- eskiyi oynamak karakterleri mükemmel oturttu, kasabadaki tipleri daha iyi tanıdık.
- oyunda normal zamana döndük, cam fabrikasının önündeyiz
- yanmış et kokuları geliyo fabrikadan, kıllandık haliyle
- luxorla pangarın kapıyı tıklatalım - çalalım tartışmasında luxor kapıyı iki kere çaldı, sonrasında pangar lockpicke eğilirken luxor bastı tekmeyi, bi sikim olmadı.
- pangar kapıyı lockpickle açtı, içeri girdik hep beraber
- camlar kırılmış, bi yerlerden ışık geldiğini görüp oraya doğru ilerledik. bi baktık ki içerde goblinler cirit atıyo. party hard goblin!
- kawa'nın daldalıyla kendimizi combatta bulduk.
- kawa'ya tırmandılar, pangar'ı live fireballla yakmaya çalıştılar, evander'e maşayla giriştiler, rasmon büyüyü verdi şifa niyetine, odadan çıkarken luxor'un ayağına cam girizledi
- sonra baktık ki diğer odada kawa bi kapıyı tutmuş, luxor bi kapıyı. sair lavuğu orda hasbihal ediyolar
- goblin benim nuelia benim diye geziniyo ortalarda.
- zarar vermeden yakaladık, bağladık kolundan bacağından. odasından planlar, çizimler çıktı.
- bi bakındık ki eski ama üstü kapanmış, kimsenin bilmediği tüneller var. devam etmedik sair'i şerife götürmek için yola koyulduk
- baba kahraldin'in üzerine cam dökülerek öldürüldüğünü görmek içimizi ürpertti
- teslim ettik şerife, olayları anlattık. şerif hemen luxor'u ve guardları alıp cam fabrikasına gitti. bizim bakmadığımız bi odada aymira'yı buldular
- pangar ikinci oyunda yakaladığımız guardı konuşarak bitirdi, altına sıçırttı, ağzından lafı aldı. scarniler de işin içindeymiş.
- sair de bu kasabanın başına daha kötü şeyler gelicek, bu daha başlangıç diye bik bik konuştu.
- şerifle luxor geldi, aymira sair'e kızdı, sair üzüldü. ölsün pezevenk!
- hep beraber notlara baktık, farkettik ki bütün saldırılar sair'in planıymış ve yazılanlara göre nuelia hayattaymış ama demon olarak.
- sair'le beraber yerleşmişler bi yerlere; pis pis yaratıklardan, zebellahlardan, heyulalardan yardım alıp sandpointi yok etmeyi planlıyolarmış
- nuelia'nın eli bi çirkin olmuş böyle, tövbe estağfurullah. ne güzel kızdı halbuki. dokunduğunu boka çeviriyo bu sair.
- şerif dedi ki ben cryllor'a gidiyorum yardım getirmeye, luxor bakıcak artık asayişe
- oyunu bıraktık. ver gelsin kasabayı sakin tutmaca, ver gelsin tower defense


dördüncü oyun (volkan yazdı): (16 ağustos 2013)
-mancınık işine girdik. çok güzel mancınık yaptırıp taş atıcaz goblinlere... (cored usta yapıyor mancınığı)
-başkan kendra'yla konuştuk. en önemli şeyin sair'i konuşturmak olduğunu söyledi. evander bir deneme yaptı başaramadı. sıra ağırbaşlı rahibimiz rasmon'da. işalla ertesi gün öttürecek piçi.
-rasmon, başrahip ile yaptığı konuşmalarda çok önemli bilgilere ulaştı... noella meğer hamileymiş o zamanlar ve bir iblis yavrulamış. zamanın başrahibi de iblisi öldürmüş bir şekilde... sonra yangınlar filan. buradan gelen soru işaretleri:
1- noella'nın pompacısı iblis miydi? (pompacı olarak kayıtlara geçen isim: delek viscanti, o günlerde ortadan kaybolan bir scarni)
1a-delek visconti mi iblisti?
1b-pompacı delek değildi de bir başkası mıydı? o bilgi yanlış mı?
1c-iblis delek kılığına girdi de pompaya mı koştu?
2- noella'nın kendisinde mi bir iblislik, bir ibnişlik var?
3- biz ergen gibi gezerken bütün kasaba zikişiyor muydu?

-o konuşmadan rasmon'un aldığı bir diğer bilgi de doğumu gerçekleştirenin ebe Hannah olduğu, ebenin hala hayatta ve tersaneye yakın bir yerde oturduğu idi. ki bu önemli bilgi, parçaları birleştirmek adına...

-scarniler fatmans foodbag(bunu haritada fatma's foodbag diye okudum bi ara, fantastik dünyadan koptum. gözlemeci açmışlar sandpoint'e dedim) diye bir yerde takılıyor bolca. muhafızlara rüşvet veren vayla adlı scarni'yi oralarda buluruz diye düşündük. fakat o lanet olası tünellere gidicez diye erteledik bu işi... bununla ilgili planlar havada uçuştu ama sanırım en son, bu işi paladinimiz, şerifimiz, başganımız luxor'a(bu da lex luthor gibi aq) bırakmaya karar verdik.

-bu arada scarniler de 20 kişi filanmış. götlük yaparlarsa mahallelerini yıkalım bence. 

-rencır şalelu ile faydalı bir konuşma yaptık.
1-ıslakkütük goblinleri iyi yüzermiş. sudan gelme ihtimalleri varmış.
2-köprüleri yakmak iyi bir planmış.
3-şalelu, brutazbuz adlı bugbear'dan bahsetti. çok gerzek ama çok kuvvetli dedi. okçuluğu ve dövüşçülüğü varmış. okuduğumuz notlarda da ismi geçiyordu. tek başına takılan bir haydutmuş bu ibine...
4-goblinlerin yaklaşma durumunda şalelu onlardan önce gelip kasabayı uyandıracak diye umuyoruz.

-önemli olan sair'i konuşturmak olduğu için önce o noktaya yöneldik. sair'in ben burdan her türlü çıkarım iddiası midemizi bulandırdı. o yüzden de konuşturmadan önce bari güvenliğini sağlayalım diye o fucking tünellere daldık. çarpık ağızlı yaratıklar, iskeletorlar ve uyutan kanatlı bir piçle kapıştık.

-sandpoint'in altı tünellerle dolu dedikodusu gerçek çıktı. gerçekten de öte çıktı. tünel değil tesis var aquduğumun yerinde. tapınak inşa etmişler, şeytana tapıyorlar biz de tepesinde geziyoruz kamil gibi. bu işe bi çare bulalım.

-bir sonraki oyunda tünellerin haritasını çıkarmak üzere bir çabaya girelim. neredeyiz, ne kadar ilerledik, neyin altındayız anlamamız lazım. artık belimize ip mi bağlarız, ya da yavaş ilerlemeyi kabul ederek birimiz elinde parşomen kalem harita mı çıkarır bilemedim. ama bunu yapalım. turist gibi gezdik siktiğimin yerinde bi de kawa öldü arada. ne kazandık? hiç!

-pangar olarak kawa'nın ölümü moralimi bozdu çok. üzüldüm zavallı arkadaşıma. bunun hesabını illa birinden sorucam. artık sair mi olur, rüşvetçi scarni mi bilmiyorum ama birine layıkıyla bir götlük yapmayı düşünüyorum...

-sair'den aldığımız notlar konusunda hala kafa karışıklığı yaşıyorum ben. bu ibneler nereden nasıl gelecek anlayamadık...

-başkomutan pangar olarak oyun sonrası yaptığım savunma planının hala arkasındayım. zerhoşluk yüzünden coşmuş olsam da bence düzgün bir defence : )

-bir de bu oyun ne rog şov oldu be arkadaş. seke seke omuzlarda, koridorlarda gezmeler, canavarlara crit yapmalar... piyuuuu...

beşinci oyun (volkan yazdı): (20 eylül 2013)
-Evander'in çantasında taşıdığı, kawa'yı öldüren yaratığın cinsi Quasit'miş. Özellikleri nedir değildir, nereden gelir, tekrar karşımıza çıkar mı bunu eli kalem tutanlar araştırsın bi şekil...
-Scar Scarnetti... bu oyun aramıza katıldı. sakin, ağırbaşlı bir ranger...
-scar'ın babası titus ve abisi titus'la akşam yemeği yedik. bize en iyi savunma saldırmaktır fikrini verdi yakışıklı ihtiyar. ama kendisinin başı götü ayrı oynuyor gibiydi. kasaba yanmak üzereyken cam fabrikasını ben alayım işletirim demeler filan, sair'e biraz ne durumda olduğunu hissettirelim demeler filan... ama her türlü malzeme vs. desteğini sağlarım dedi. o yüzden mithrizırhımı istiyorum ısrarla...
-Brodert Quink ile görüşmemizde: fenerin eski bir silah olduğunu... Bunun eski Vecna imparatorluğu ile alakalı olduğunu... ve son derece kötü olduklarını vs filan duyduk. öğrendik diyemiyorum, çünkü Pangar elemanın dediklerinin en fazla yarısına inandı ama eldeki verilerle kötücül ve sinsi bir düşmanla karşı karşıya olduğumuzu düşündüğünden adamdan bunları kimseye anlatmamasını istedi. 
-Quirk 7 erdem, 7 günah vs'den bahsetti. 7 ya da 8 köşeli yıldız bilgisini Evander birleştirdi ama yıldız kaç köşeli emin değilim... bu işareti Quirk'in elindeki bir silahta ve heykelin üstündeki kitapta gördük. 7 olmalı...
-Vecna'nın eli... Vecna'nın gözünden bahsetti Quirk... Hannah'ın anlattıklarını düşünelim doğan bebek hakkında. Fazla bir göz... ama yok gibi... 3 elli... Bir yandan kasabanın tünellerinde karşılaştığımız 3 elli yaratıklar. Kafalar karıştı Pangar'da... Ama elemana okuması için yeni rünler getireceğini söyledi Pangar. Ki onları da Evander duvarlardan heykellerden temize çekti. Bir sonraki hedefimiz onları okutmak deli amcaya.
-Rahip Zantus bizimle yeraltına indi ve gördüklerinden dehşete düştü. Bir ara mal gibi kalakaldı. Pek de bir işe yaramadı. Bir sonraki başrahip Rasmon olsun. Hemen olsun...
-zindanlarda das amca değişik bir silah bulup güzelce kullandı. başka bir madde filan dedi aletin yapısı için. kawa olsaydı daha güzel anlatırdı.
-oradaki 3 elli goblinden de değişik silahlar çıktı. kırmızı kılıç filan... bunları baktırmak lazım bir bilene...
-Pangar yeraltındaki tapınakların hala aktif olarak kullanıldığını düşünüyor. İçimizde kötüye tapınanlar var.
-Noyella'nın pompacısı Delek'in kankası Barla diye bir eleman var... Fatman'de takılıyor...
-Ha bir de yerçekimsiz oda ve oradan aldıklarımız var... hepsini evander topladı sanırım... 
-son olarak anladığımız kadarıyla sair'den laf alma çabası biraz fail olmuş. sevgili rahip rasmon adamın ağzının ortasına lanet okumuş filan : ) 

Bir sonraki oyunla ilgili olarak Sair'den neler öğrendiğimizi bilmeden bir karar vermemiz mümkün değil gibi sanki... Yine de titus scarnetti'nin teklifi her şeyi tersine çevirecek bir hamle olduğu için olası diye düşünüyorum ama hala önünde birkaç engel var o işin:
1- tekrar olarak: en önemlisi Sair'den alacağımız bilgiler...
arada yapacağımız işler olarak
2- Rün belgelerini Quirk'e vermek...
3- Barla ile konuşmak...

bunun dışında Sair'den bilgi aldıktan sonra atağa kalkıyorsak tünellerin girmediğimiz kısımları nereye kadar gidiyor(düşmana kadar gidiyor mu? gidiyorsa gapışalım, gitmiyorsa yolları yıkalım)... ve düşmana nehirden sinsice ulaşabilir miyiz gibi alternatiflerimiz olacaktır bence... araya başka ne tür değişkenler girer bilemiyorum da... 

ayrıca bence şu anda şerif ve bir heironeous paladini olan luxor, ticaret odası başındaki paladin amca ile konuşmalı ve ondan da fikir almalı... amcayı pangar da tanıyordur, eşlik edebilir...

Bunlar ilk aklıma gelenler Engin Diyemoğlu... Konuştukça da açılır bunlar. Şu andaki durumumuzla karar vermemiz zor gibi yani... Ya da karar alternatiflerimiz benim gördüğüm şimdilik bunlar...

altıncı oyun (alican yazdı) (20 aralık 2013)
-tünellerden çıktık
-hana gidip oturduk, 1 saat sonrasına sözleşip ayrıldık
-evander not ettiği rünlerin bir kopyasını çıkardı
-deli tarihçiye gittik, çevirileri bıraktık, adamın aklını aldık
-sonra tekrar tünellerin girmediğimiz yerlerinin keşfine çıktık, kalkanı yaktık
-dört goblinle karşılaştık
-oklar fırlatıldı, kritler atıldı, goblinslay geleneğimiz bu oyunda da devam etti
-bizde sıkışanlar, karşıda ise bayılanlar oldu
-başka yöne ayrılan yolun sonunda eskiden örülmüş bi duvar gördük
-duvar dinlendi, hava koklandı, sesler duyuldu
-duvar diğer taraftan örülmüş, bunu anladık
-paladin luxor büyü var mı diye baktı, baktırdı. balzyozla yıkabilir miyiz burayı dedi
-sonra çıktık şişko’nun yerine gittik vayla lavuğunu ve delek’le ilgili bilgi bulmak için
-hana girdik, havamızı attık, cakamızı sattık
-adamlara mekânlarında bira ısmarladık
-luxor tombik’le konuştu
-grubun geri kalanı önce delek’in pampasıyla konuştu, nuelia ve delek’in pompişleriyle ilgili güzel bilgiler öğrendi
-dedik vayla’yı nasıl buluruz, onu kirk hammett bilir dedi
-o da anlattı, dedi ki “ilk hedefiniz kasap!”
-kasap’a gittik vayla’yı bulmaya. bir böğürmeyle işin tüm sinsiliği ortadan kalktı
-pangar hemen dışarı çıktı her ihtimale karşı
-luxor adam gibi teslim olmasını söyledi, valya sallamadı
-kapının önünde köpeği artistlik yaptı, scar ehlileştirmeye çalıştı olmadı
-evander her kritik anda olduğu gibi bir düşmanı daha uykunun huzurlu yatağına yatırdı. bkz. quasit, kanatlı yarasamsı yaratık… (bizde yalan yok)
-rasmon kapıyı açtı ve gördü ki “tabut boş!”, “ne tabut boş mu?”
-yok o başka oyun
-ama içerisi duman dolu, küçük oyunlar dönmüş orada
-scar köpeği bağladı, sonra dışarı pangar’ın yanına koştu
-pangar vayla diye bağırıp sneak attack yapmaya çalıştı. oldu mu? olmadı ama vurdu bebeyi
-buna rağmen fıtır fıtır kaçtı sinsi
-bu arada hanın içindekiler odaya girdi
-damlarda kaçarken vayla’nın ayağı kaydı yere düştü
-pangar’ın krit atıp bileğine ok saplamasıyla da ilgili olabilir bu durum tabi
-sonra adam ölmesin diye dualar, hatimler…
-odayı aradık, çantayı karıştırdık, malları çerçiledik
-luxor döve döve konuşturdu herifi
-o da rüşvetçi bi emir eriymiş, bunu öğrendik
-altınları köyün dışında bi ağacın altına gömmüş amk leprikonu
-engin diyemoğlu’nun mükemmel roleplayi sayesinde adama üzülmedim desem yalan olur, ıslah ederiz biz bunu
-bir ranger olarak scar köpeği güvenilir bir yere bırakmaya kastı, şöyle ki:
s: buralarda köpeği bırakabileceğim neresi var?
dm: das korvut, bir de ranger bi abi.
s: hangisi daha yakın?
dm: das korvut.
s: tamam köpeği rangera götürüyorum.
-gece oldu yattık
-evander necronomicon’u okudu, sonra luxor’la kahvaltı yapıp menemene ekmek bandılar
-grup toparlanınca aymira geldi, dedi ki sair sizle ve başkanla konuşmak istiyor
-önce çevirileri öğrenmek için deli tarihçiye gittik
-az biraz anlattı, medeniyet kötülüğün üzerine kurulmuş, bi de fışkiye dikmişler, tüm boklar oradan geliyomuş (zaten aşinayız)
-deli tarhçi haklı çıktı, koçum deli!
-garnizona gittik, sairle görüştük
-mahkûmların yerini zırt pırt değiştirdik, asansör yaptık adamları
-sair’le makul ama grubu derinden etkileyen bir konuşma yaptık
-beni serbest bırakın, her şeyi anlatıyım, nualia’yı da bu işten vazgeçireyim ama alırım paracıkları, dedi
-başkan kızdı, çıktı gitti
-karar almada zorlanıldı, komplo teorileri döndü, grup etik olarak bölündü
-allahsızlar gidip 1 saatte 20 bin “dolar”ı topladı
-aymira’nın para teklifini geri çevirdik
-engin diyemoğlu scar’ın goygoycu babasından pangar’ın justice league babasına her türlü yetkili abiyi mükemmel oynattı
-paraları aldık, paslı ejder’i scar’ın babasından zor kurtardık
-bu sırada daha sıkıntılı durumda olan allahçılar da götlerini yaktılar herhalde, bakalım
-parayı verdik, planları öğrendik
-nuelia cthulhu’yu mu bişeyi salmaya kasıyomuş, ama kolay değil o işler
-başsız goblinler dağılır, operasyonu sıçırırlarmış
-ben ikna edicem diyo sair efendi, ama buna fırsat kalır mı önümüzdeki oyunda belli olacak
-olmadı zaten kendimizi mancınığa bağlayıp şatoya fırlatıcaz, baskın nedir herkese göstericez
-sonuç olarak roleplayleriyle, bambaşka motivasyonlarıyla her anlamda dönüm noktası olan şahane bi oyunu geride bıraktık, geçmiş olsun

yedinci oyun (alican yazdı, 17 ocak 2014)

- bi önceki oyun çok acayip yerde kalmıştı, sair luxor’la rasmon’dan yemin istemişti, bizimkileri her şeyi göze alıp bu yemini ettiler
- bu oyuna luxor olmadan başladık bakalım nolucak diye
- bi baktık rasmon eşylarını toplamış, ben kiliseden ayrıldım, st. cuthbert beni terk etti diyo. Katakullili yeminin pis sonuçları hemen kendini gösterdi, koskoca rahip bildiğin düz adam olmuş. Şok 1
- oyun başında şerif hemlock şehirden bi kaç kamil paralı askerle kasabaya geldi, tipleri gözümüz kesmedi
- şerif belediye başkanına giti tek başına
- sonra garnizona gittik luxor’u görmeye, kapıda askerin biri “şerif gelmiş, doğru mu, sıçtık,” falan diyip titreyen dizleriyle beklenmedik bi gerginlik yarattı
- noldu diye sorduğumuzda sair’in parçalara ayrılıp öldürüldüğünü öğrendik. Şok 2
- kontrol etmeye hücrelere indik her yer kan revan, duvarlar kırmızıya boyanmış adeta
- sorduk adamlara noldu, luxor nerde diy, üstü başı kan içinde sinirle ayrıldı burdan,baltası falan da kanlıydı diye. Şok 3
- topladığımız 20000$’ın olduğu kasa da kayıp. Şok 4 
- dedik burdaki gardiyan nerde, o yoktu falan dediler. Adı ne? Vachedi!
- kan izlerini takip ettik, şehirde sorduk soruşturduk, fark ettik ki garnizonun en daşşaklı atı gitmiş, tahminimiz luxor aldı gitti kaçtı sair’i parçaladı diye
- sonradan vachedi’yle ilgili kritik bi gerçeği öğrendik; çocukları kaçırılmış, para toplayıp almayı planlıyomuş. Bide kocaman bi kılıcı varmış lavuğun
- grubun bi kısmı vachedi’nin evine gitti, götüyle yazdığı belii olan bi not bulduk: “özür dilerim, yapmak zorundaydım.”
- sonra luxor’un evine bi ziyaret yapıldı, dendera’nın olaylardan haberi olup olmadığı kontrol edildi, tabi ki yokmuş
- grubun diğer ikilisi şişko’ya gidip vachedi ile ilgili sorular sordu
- son olarak teorimiz şöyle bir hal aldı: vachedi parayı alıp Sair’i öldürmüş, sonra garnizona gelip bu durumu gören luxor deliye dönüp paladinliği de muhtemelen sakata düştü diye o gazla cesede girişip paramparçam etmiş
- toparlanıp hızlıca yola çıkmamız gerekiyordu, yağmur yağarken izler hızlaca kaybolduğu için
- bi baktık aymira oralarda, sinirli sinirli ben de gidicem, bu işler böyle oluyosa adaleti yerine getiricem diye geziniyo
- garnizonda atları alıp yollara düştük, scar’ı ışıl ışıl eyledik
- her 15dk’da bir durup iz sürdük, böyle 1-1buçuk saat kadar vakit harcadık, luxor’un taşşaklı atıyla vachedi’ye yaklaştığını izlere bakarak anladık
- bi yerde luxor’un takipten koptuğunu fark edip durduk
- o sırada arkamızda çok kısa bi süreliğine bi ışık yanıp söndü
- sonra luxor’u bulmak umuduyla ormanlara daldık, götümüze dikenler battı, scar yaramıza ısırgan bastı
- birden goblinler çıkıverdi karşımıza, parıldayan scar’a yolladılar okları
- atlarımıza saldırdılar ama çok zorlanmadan 4 tanesini indirdik, ok atan piçler ormanın içine kaçtı. engin diyemoğlu yine mükemmel goblin oynattı.
- izleri bulamadığımız, kamil kamil gezdiğimiz için geri dönme kararı aldık
- kasabaya dönüp olayları anlattık, dendera bitmiş, şerif gerilmiş, gereksiz bi sürü sıkıntı
- kapıdaki guardlar aymira’nın bizden 10dk sonra yola çıktığını söylediler, arkamızda beliren ışığın onla ilgili olduğuna dair tahminlerimiz güçlendi
- sabah kalktık, toparlandık, şerifle konuştuk, desteğini aldık. Denizden çıkarma yapmayı düşündük ama sonra vazgeçtik
- pangar korvut’tan güzel short sword, evander simyacıdan 4 alchemist fire aldı
- sabah vakti ormanları gezdik, dağ, tepe, bayır tırmandık
- önce ilk tuzağı gördük ve aymira’nın izlerinin bulduk, sonrasında ikinci tuzak ve luxor’la atının izlerini
- dikentepe’ye yardırdık izleri takip edip, sonra da gizli kapağı bulup içeri daldık
- sinsice köpeklerin yanından, uyuyan bebiş gibi pumanın yanından geçtik
- scar önce puma’yla dost oldu, sonra içeride hede hödü yapan goblinin görünce hemen basıverdi oku
- böyle olunca goblin şaman tanglela sarmaşıkları doladı
- sahibine saldırıldığını gören puma aniden dönüp scar’ın üzerine atladı, scar üzüldü
- rasmon sarmaşıklardan sıyrılıp goblinin yanına gitti
- evander sarmaşıklara daldı yardım edicem diye, yakalandı tabii
- pangar ise kapının orda kaleden kimse geliyo mu diye kontrol ediyodu ortalığı
- sonra goblin duvardaki otların içine dalıp ortadan kayboldu
- scar onu hayalkırıklığına uğratan pumaya girişti ama puma bu, fıt fıt kaçtı
- evander dev kediyi uyutuverdi
- şaman birden başka bi yerde belirdi
- koskoca ranger scar misçik gibi kedinin boğazını kesti. Şok 4.5
- büyü yapmaya kasan goblini pangar okuyla vurdu
- goblin bu kez de guş oldu, kaçarken scar oku götünden soktu, goblin öldü
- bundan ufak bir goblin ordusu  üstüme saldırdı, rasmon kalkanıyla goblinlere geçit vermedi, oklarla, slumberlarla 9 goblini sikizledik
- scar gitti goblinlerin bağlı duran köpeklerini okladı
- sonra kulenin balkonunda goblinler gördük, pangar iskambil oynayan goblinlerden birini vurdu
- goblinleri vurmaya başladıktan sonra başka bi yerden bugbear çıktı, okları fırlattı
- pangar az ilerledi ok attı, scar da aynı işlere girişti
- vurulan scar’ı koşup rasmon kalkanıyla korudu, arkaya kör noktaya çekti, oklara kendini siper etti
- sonra bi gazla evander açığa çıktı büyüler yaptı
- evander’in açıkta olduğunu gören rasmon bu kez onu kalkanla korma altına aldı
- bu sırada pangar ağzını bozup bugbear bruthazmusa küfürleri savurdu, öküzadamı delirtti
- az kalsın krit geliyordu ki ok balkonda kaldı, bugbearın bacağına deyip birazcık huylandırdı
- ağzındaki yeni küfür henüz havaya dokunup dünyayı kirletmemişken, bugbearın attığı bir ok pangar’ın karnını deşti
- tabii ki kahraman allahsız rahip rasmon bu kez ona siper oldu, savaş alanından kurtardı, evander’e de geri koş demeyi ihmal etmedi
- rahiplik gittiği için büyü yok tabii, çantadan çıkarıp healing potion döktü pangar’ın ağzına
- bugbear durur mu, görmeden okları fırlattı, ama rasmon yine karşıladı 
- pangar çok kötü durumda, gözleri kararmış, hiçbi şeyin farkında değil…
- işte tam o sırada oerth’te çok az ölümlünün tanık olduğu, greyhawk’ta ancak efsanelere konu olan bir olay cereyan etti: rasmon içindeki tüm iyilikle, imanla st. cuthbert’e arkadaşının iyileşmesi için dua etti, ortalığı bembeyaz bir ışık kapladı, melekler bu güzel olay karşısında kendilerinden utandı. Şok ∞
- mucizevi bir biçimde eski gücüne kavuşan rasmon hem inancını hem de arkadaşlarını kurtardı, iyi insan olmak için rahip olmaya gerek olmadığını tüm canlılara, ruhlara orada kanıtladı
- scar'ın gazyla evander köprüyü alchemist fire ile ateşe verdi, bakalım nasıl gidicez oraya
- seni sikmeye gelecez bugbear diyerek oradan uzaklaştık, orman içindeki ranger kulübesine gidip orada kalmaya karar verdik
- kulübede oyunu bıraktık
- o gece tüm bu yaşananlar karşısında şoka uğrayan evander, pangar’ın küfürlerinin etkisinde kalarak defterine şunları karaladı:

heyvan gibi birisi
okuz gibi derisi
tirttir zaten gerisi
oleceksin bugbear

guzelce bir oku var
sari yesil boku var
burda pis bi koku var
oleceksin bugbear

gotu buyuk pumadan
sik sik eder durmadan
kilin cikti lokmadan
oleceksin bugbear

gel bi cizek gotunu
koparalim cukunu
kuruturuz lan kokunu
oleceksin bugbear

bana derler evander
kah susarim kah soyler
olacaksin derbeder
adam ol lan bugbear
oleceksin bugbear


8. oyun (alican yazdı)(21 Şubat 2014)
• Ranger kulübesinde nöbet tuttuk, az iyileştik. Pangar 15 saat uyudu ak
• Çıktık dikentepe’ye gittik
• Orda dikilen bi kâmil gördük, gözümüz bi yerden ısırıyodu
• Rasmon konuşmaya gitti adamla, kalanlar saklandı
• Az sohbet muhabbetten sonra adamın paralı asker olduğunu ama dikentepe’de dönen işlerden darlandığını öğrendik.
• Sonra saklananlar belirdi
• Adamla bizi içeri sokması ve içeride de yardım etmesi üzerine anlaşma yaptık, büyücü kızı öldürmeyin, belalısıyım dedi
• Bir gün önce yaktığımız köprüden zor da olsa geçtik
• Luxor’la aymira’yı sorduk, geçen gün geldiler ikisi de içeride dedi
• Odaları gezindik, luxor’la aymira’nın kaldıkları odalardan eşyalarını toparladık
• Sinsice girdik, gala gulu seslerin geldiği büyük bi kapının arkasına yanaştık
• Pangar kapı aralığından baktı ve…
• O sırada içeride naralar ve boklu lanetli bir dil eşliğinde tören yapılırken, nualia luxor’a baltasını uzatıp aymira’nın başını gövdesinden ayırmasını istiyordu
• Luxor baltayı aldı, arkadaki lamashtu heykeline bütün gücüyle vurdu, goblinlerin götü attı hemen kaçıştı kamiller
• … pangar içeri daldı, okuyla nualia’yı bacağından vurdu
• Yıkılan heykel kalıntılarının altında kalan nualia toparlanıp kaçayım derken luxor koşup arkadan nualia’nın kafasına baltayı indirdi, pekmez aktı. yok sandpoint’i yakacakmış da belamızı sikecekmiş… öttürdük hemen
• Bir gün öncesinden kombatımız yarıda kalan bruthazmus’u evander bayılttı, scar boynunu kesti. noldu lan götüm! balkondan ok atmak kolaydı tabii
• Nualia’nın stajyeri büyücü abla (lyrie) illüzyonlarıyla kombattan kaçmayı başardı
• Pörfekt koyduk amk
• Evander ve luxor orada kalıp mezarcılık yaparken; pangar, scar, rasmon ve paralı askerimiz orik ablanın peşinden koştu
• Luxor zırhını giydi, aymira’yı sırtladı yola çıktık
• Bu sırada ablanın peşinden giden grup üyeleri kertenkeleye binen goblin kralı ve goblinleriyle üst katta beklenenden zor olan bir kapışmaya dâhil oldu
• Pangar’ı pis dürttüler, scar dayakları yedi ama bir şey olmadı, yeniden doğan rasmon fedakârlıklarına fedakârlık kattı, adamımız lyrie ile sıradışı bir dövüş içine girdi
• Yarım dakika gecikmeyle luxor ve evander de kombat alanına ulaştı, durumlar biraz kakaydı
• Goblinler uyutuldu, heallar yapıldı, orik lyrie’nin üstüne atladı, yere yatırıp bağladı
• Sona kalan ama bir türlü öldürülemeyen goblin kral ripnugget duvarlarda böceğiyle gezerken evander tarafından uyutuldu, bağlandı
• Kaçmaya çalışan böceği scar öldürdü, goblin üzüldü
• Aymira da oraya getirildi, kombat sona erdi, işler sakinleşti
• Düşündüğümüzün aksine, luxor’un sair’i kıyma yaptığını öğrendik, şaşırdık, üzüldük
• Lyrie ile ripnugget’ı konuşturduk
• “yargı… mahkeme… ben iyi goblin… uzun kral… insan kanunları çok güzel…”
• İyi niyetli grubumuz engin diyemoğlunun mükemmel oynattığı goblinle anında samimiyet kurdu
• Lyrie nualia’nın pis planlarını, malfeshnekor’u serbest bırakma çabalarını anlatırken aymira uyandı luxor’a diklendi
• O sırada pangar’la luxor arasında saçma bir gerginlik yaşandı sinirler iyice gerildi
• Aymira bir anda scar (pangar)ın kılıcını belinden kapıp luxor’un üzerine yürüdü, evander aymira’yı da uyuttu. nuri alço amk
• Biraz diploması ile o anlığına işler çözüldü
• Goblini önümüze takıp odaları gezdik, malları topladık, nualia ve malfeshnekor hakkında bilgi aldık
• Pangar: sen malfeshnekor’u gördün mü?
Goblin: malfeshnekor hazretleriyle karşılaşmak daha nasip olmadı.
P: görünce coşucan mı?
G: coşacam!
• Lyrie bizi yerin birkaç kat altına malfeshnekor’a doğru götürürken az kıllandık, ağzından zor da olsa aşağılarda tuzak olduğu gerçeğini almayı başardık
• Heykelleri yağmaladık, tuzakları atlattık, bi yerden sonra orik’in götü yemedi kapının birinde bizi bekleyeceğini söyledi
• İndikçe indik, nualia’nın odasına daldık notlarını karıştırdık
• Başka bir odada çok eski bir büyünün illüzyonunu gördük, aynı şeyleri bir tahtın önünde tekrarlayıp duruyordu
• Ripnugget’ı gazlayıp tahta oturttuk. Goblin: sadık hizmetkârım malfeshnekor’a söyleyin onu teftişe gelecem!
• Malfeshnekor’un kapısının önüne geldik, lyrie’nin ağzını bağladık, evander zihin okuma büyülerine girişti ama yemedi
• Bulduğumuz anahtarla kapıyı açtık, pis ama kadim yaratığı karşımızda gördük
• Konuşmaya kastık, etkilendik, az tırstık. Acım da acım diye geziniyor, beni buradan salın her dediğinizi yaparım, yıkın deyin yıkarım diyor
• Siz sandpointli kokuyorsunuz amk köylüleri dedi, goblin atın goblini yerim dedi
• Bu talihsiz açıklamalar grubumuzu kızdırdı haliyle
• evander sakince elini havaya kaldırdı, canavarla göz temasını kurdu ve imkânsıza yakın olan gerçekleşti, malfeshnekor da bayıldı.
• bir gazla içeri dalan luxor ve scar silahlarını yerde yatan bedene salladılar; luxor’un baltası geri sekince paçalardan akar gibi oldu ancak scar’ın mutant goblinden aldığı kırmızı kılıç sayesinde salarsa sandpoint’i haritadan siler denen mahluk bir koyun gibi yıllardır hapis kaldığı odada can verdi. koyduk mu!?
• hoplaya zıplaya oynadık, aklı az goblini de aramız kattık
• lyrie az tırstı tabii
• kaleyi sahiplendik, dikentepe’yi sikentepe yaptık. Bruthazmus’la nualia’nın kafalarına kazığa geçirip kapıya diktik
• kasabaya döndük, olayları anlattık, orik’le lyrie’yi yoluna gönderdik, ripnugget’ı salıp goblinleri sanki tarafıma çektik
• luxor’u kasabalı her şeye rağmen bağrına bastı
• aymira paslı ejder’i bize yasakladı ama aklını aldık
• güvenlik güçlerinde değişikliklere gidildi, scar’ın babası iyice güçlendi
• deli tarihçinin ortadan kaybolduğunu öğrendik, kesin dancınlara indi kamil
• levellerımızı upladık, kader puanlarımızı aldık, gerçek birer kahraman gibi ilk kitabı bitirdik

9. oyun (16 ocak 2015, orhan yazdı)
Luxor zor zamanlar geçirdi hapiste. Tanrısından uzakta kalmasından sonra hapis onu karısından, oğlundan ve çok sevdiği kasabasından uzakta bırakmıştı. ‘Tanrımı içimde tekrar bulabilecek miyim?’ sorusu kafasını kurcalarken, bir yandan da ‘hapisten nasıl çıkarım, ne zaman çıkarım’ soruları kafasını daha da bulandırmıştı. Bu yüzden tanrı meselesine kafasında gerekenden daha az zaman ayırmıştı. Kasabasından, tapınağından, arkadaşlarından(yani sizlerden) gelen yardımlar daha kuvvetli olmasını sağlamış, hapisten çıkış gününe kadar tek vücut kalmasını sağlamıştı.

Ve oyuna da zaten hapisten çıktığı gün başladık. (Luxor sandpoint ve crylorr haricine çıkamayacak, silah taşıyamayacak, bu yerlerdeki local otoritelere her gün bi gözükecek, ve bunlar 5 yıl boyunca geçerli olacak.) 2 dk eve uğrayıp, karısını görüp bi duş almak istemişti luxor. O zaman tablonun duvarda olmadığını farketti ve kafasında soru işaretleri belirmeye başladı. O anda daha fazla kurcalamadı ve şaşaalı hikayemizin anlatıldığı tiyatroya gitti karısıyla. Evander muhteşem doğaçlamasıyla herkesi mükemmel karşıladı gösteriye; başlarda luxor un kafasında olan ‘ulan kesin yine bi saldırı olucak, az dikkatli oturayım taburemde’ düşünceleri de yerini eleştirel tiyatro seyircisi gebeşliğine bıraktı bu sayede.

Tiyatrodan sonra hepberaber hasret giderdik, pangar’ın evander ve tiyatrocu başıyla(adı neydi lan?!) girdiği muhteşem diyaloglara sahne olduk. O geceyi de luxor hariç herkes demircide sızarak geçirdi. Luxor da eve gidip karısıyla yaptığı diyalogta, tablonun çalındığını, çalındığı gün evde bir ıslaklık olduğunu ve sevgili karıcığının hemen o gün şerife olayı bildirdiğini öğrendi.

Ertesi sabah klasik bir sandpoint sabahına uyandık. Helecanlı, cesetli, sembollü, gizem dolu… Şerif eve uğradı luxorun ve notu verdi, don paça çıktı luxor evden, ordan sonra da tayfa toplandı ve hepimizin tecrübe ettiği garip kombata giriştik.

Luxor’a bırakılan notta şunlar yazılıydı: daha önceden konuştuk efendi luxor, artık başladı. Sürünün başına geç ve bu işi bitir. Lordunuz

Ortalık sakinleşince de cesetlerin evlerini-babalarını kurcaladık, kah kese avuçladık bomboş evde lockpicklerle, kah acı dindirdik tatlı dilimizle. Değirmencinin hesaplarla oynadığını, paralarını ayakkabı kutularına koymak suretiyle biriktirdiğini gördük. Kederli babanın da yasak ilişkiden haberdar olduğunu, ama dizlerini dövmekten başka çaresinin olmadığını gördük.

Ordan çıkıp şerifle konuşmaya gittiğimizde şerif efendinin arka arkaya kombolar halinde ‘aa lan şu olmuştu… durun durun bu da olmuştu… hah unutmadan şunu da söyliyim...' diyerekten bize anlattığı hikayeleri dinledik. 3 tip, avcılar tarafından ölü bulunmuş, aynı şekilde oyulmuş ve not bırakılmış. Onlar da üstlerine saldıran manyak ibneyi yakaladıktan sonra farketmişler durumu, manyak ibnemizi senatoryuma yollamışlar. Avcıların 2si handaydı ziyaretlerine gittik ama 1i yoktu. Sonuç olarak konuştuk, cesetlere bakmaya karar verdik maaile olarak. Orda da oyunu bitirdik.

ayrıca: rahmetli kawa'ya siyah oklar adındaki gibi bir ranger grubunun mühürüyle bir mektup gelmiş. Scar bize ulaştırdı. Daha sonradan korvut amcaya açtırıp okuduk, kız kardeşindenmiş kawa’nın. Çok üzüldük, şaraplar içtik şerefine. Kız yakında kasabaya gelecem diyodu, o işi bi düşünelim demiştik.

10. oyun (25 ocak 2015, volkan yazdı)

'lordumuz' diye imzalanan ve toplamda 5 cesetle bağlantılı 2 adet notun nerden ve kim tarafından gönderildiğini öğrenmek için bir maceraya girdik. rahibimiz, ganimetlerini evsiz sümüklü çocuklara çorba içirmek için harcayıp sokak çocuklarının aziz'i haline geldiği için not getir götür işlerine bakan morrow'u hemen buldu. çocuk da notu kimin yolladığını söyledi: sofrasında yiyip içtiğimiz, gönlünü hoş tutalım diye arada bira ısmarladığımız, bize kritik bilgiler veren cebrayil!

hem de o anda biz adamın masasındayız. çocuktan al haberi(malız). evander'in de kulağına fısıldamasıyla pangar gaza geldi hemen. plan yapıldı. pangar görünmez olarak cebrayilin odasını karıştırırken grubun geri kalanı cebrayili sorgulayacaktı. masada olanları masadakiler yazsın.

pangar görünmez bir şekilde merdivenleri fırfır tırmandı. yüreği ağzında cebrayil'in kapısına dayandı. kilidi açmak üzere eğilmişti ki, güzel bir tuzağın, ustalıkla kapının kilidine yerleştirildiğini fark etti. çıkırçıkır uğraşarak tuzağı bozdu. çıkırçıkır kilidi açtı. odaya girdi. oda şişko'nun boklu ve pis yer imajının tersine son derece temiz ve düzenliydi. bir çalışma masası. bir yatak. bir dolap. fakat hepsi şıktı. masaya gitti. masada bir defter ve çeşitli planların olduğu kağıtlar vardı. pangar'ın zamanı yoktu. zaten götü canında bi adam olduğu için ne yapacağını bilemedi. defterden bi zikim anlayamadı. hesaplar isimler. ilk günah gibi amk, defteri aldı cebine koydu. defteri koyunca dedi ki 'ula kağıtları da alayım'. kağıtları da aldı. işte insan suça böyle adım adım batıyor arkadaşlar. bi kere başlayınca önünü alamıyosun. sonra sıra çekmeceye geldi. çekmece kilitliydi. çıkırçıkır. çıkırçıkır. açılmıyordu. piçakıyla kanırtmaya çalıştı. olmadı. abandı olmadı. her saniye görünür olmaya yaklaşıyordu. artık kalbi midesinde atmaya başlamıştı. baktı olmaya, yaradana sığındı ve kilidi bir şekilde açtı(kader puanı -1). çekmeceden güzel bi hançer, thieves tools ve bir kutu çıktı. başka ıvır zıvır bi şey de olabilir. kilitliydi kutu. artık onu açmaya çalışmadı. zamanı azalmıştı. gitti yatağı karıştırdı. bi bok bulamadı. ardından dolaba gitti. dolap türlü çeşitli ibnelikler için kullanılmak üzere türlü çeşitli kıyafetlerle doluydu. bizim cebrayil hiç öyle tahmin ettiğimiz çapsızlıkta bi adam değildi. artık görünmezliği bitmek üzereydi. kalbi gerçekten götünde atmaya başlamıştı. güpgüp. boklar gelmek üzereydi. durduk yere paniği arttı. beni burda bi yakalasalar ne sikerler ama coşkusuna kapılıp hıyar gibi pencereye koştu. pencereyi açmak üzere elini atınca dzzzzt diye bir şey eline battı ve pangar pencerenin dibine, gerçekten tam sikimlik yığıldı kaldı. sonra bir şekilde artık o nası bi can korkusuysa baygınlığından geri ayıldı. (-1 kader puanı). yapacak fazla bir şey diyerek ipini kancaya bağladı. camdan aşağı sarkarak indi. ardından da bir süre hanın etrafında gezindi. (bak hala hıyar). sonra oraya yakınlara saklandı.

11. oyun (6 şubat 2015, volkan&alican yazdı)
(volkan:)
-pangar ve skar oyunun başında ve sonrasında da bir kısmında gruptan ayrı takıldı.
-zenginler: cortesa manor'da rüşvetin belgesini kopyalamakla uğraşan pangar ve skar'ı ziyarete cubrayil ve 3 adamı geldi. başımızı büyük belaya sokan cubrayil'in odasından çıkan eşyaları geri istiyorlardı. pangar ve skar sıkı bi pazarlıktan sonra her şeyi elemana teslim ettiler. karşılığında da gevşek bi söz aldılar. o andaki götümüzün atışı. abi bizde bi şey yok, sen onu nerden çıkardın ki hallerimizi bi engin diyemoğlu biliyo bi biz. pangar bütün gevşekliği ve yavşaklığı içinde 3 saniye içinde şunları verek de kurtulak durumuna geliverdi. rolpley açısından mükemmeldi dicem, diyemiyorum. hadi bi bluff atalım desek, atılacak bi şey yok, götümüz atmış zaten. verdik malları belgeleri, 5 sayfa kopyalamışken defterleri.
-sonrası esas zenginlik. yattık uyuduk aminiko. zavallı emekçi diğer arkadaşlarımızı yolda polis mi tartaklar, hapse mi atar, ağuzunu burnunu gaza mı boğar zikimizde olmadı. yattık uyuduk.
-fakirler: şimdi o kısmı tam bilemiyorum. yaşamadım. ama çorbacı rahip (St. Şaban), düşük paladin ve çapulcu evander kendi kasabamızın sokaklarında çevrilmiş. üstleri başları aranmış, gbt'lerine bakılmış ve tokatlanmış. bi de evlerine girilmiş. fakirlik zor. bizi çevirseler, ula babam kim biliyo musun diyoruz ve yolumuza devam ediyoruz derken...
- ertesi gün babalarımıza güvenerek evander'in gece alınan çantasını almak üzere grom denen pijin yanına gidiyoruz skar'la. grom skar'ın babasının adamı. lakin skar'ın önceki geceden kalan şişiğiyle coşması, muhafızların başı grom'a atarlanması, sen benim babamı biliyon mu diyerek yarrrrakkli kürrrekli muhabbete girmesi. ve 'alın bunu alın. koyun zindana... nöbetçiler...'
- neyse ki pangar var. çok şükür. olayın membağına inerek cubrayil ile anlaşarak geri çıkarttırdı arkadaşını. çanta, evander'in evinden çalınan baba yadigari çakı ve skar elmize geri döndü.

(alican:)
-Malikaneden çıktıktan sonra takip edildiğimizi fark ettik, dümdüz daldık kasabaya
-Biraz ilerlerdikten sonra grom ve pijleri çevirdi bizi, üstünü arıcaz dendi, ibnelikler yapıldı
-evander'in üstenden allahsızlığın simgesi olan her şey çıktı neredeyse, çantayı toptan aldı
-grom tehditler savurmaya başladı: bu daha büyük suç, hırsızlık da neymiş, attırırım sizi içeri, şeytana mı tapıyosunuz... tam akp amk
-orada evander'i atacaktı zindana, rasmon ve luxor araya girip kurtardı
-sonra evlere gidilirken bi baktık evander'in eve hırsız girmiş, aramış her yeri, baba yadigarı çakı çerçilenmiş
-sonra baktık luxor'un eve de girmişler
-gittik pompadaki şerifi uyandırdık, yarın gelin bildirin grom ibnesi duymasın dedi
-geceyi katedralde geçirdik
-rasmon morrow'u sorguladı (!), cebrail pis kokuyomuş. sonra tüm çocuklara haber verdi kokan olursa bana bildirin diye. çöpçüsü, dilencesi mahallenin pijlernden illallah etti
-sabah zengin grupla buluştuk, öğrendik ki hemencecik vermişler malları
-sonra scar'la pangar grom'un yanına malları almaya gitti; pis konuşmalar, babamı tanıyo musunlar, yaraklar kürekler.
-sonra scar zindana girdi. düştük mahpus damlarına...
-şerife gittik olayları anlattık yine, hırsızlığı bildirdik, deli hastahanesine gitmek için imza aldık
-scar salındı, çantayı ve çakıyı da getirdi, sanatoryuma doğru yola çıktık
-ordaki doktor frankenşıtayn ve ikiz olduğu söylenen tiplerden biri bizi karşıladı
-bu pis olayları gören herifle (grayst sevilla) konuşmak istedik
-bi şekilde izni kopardıktan sonra luxor, rasmon ve evander doktorla birlikte kapılardan geçip en üst kata, en korkun vakaların olduğu yere çıktı
-temiz kıyafetleri beklerken tahta bi kapının arkasından bi abi bağırdı ve başladı ben deli değilim, burası işkence evi, beni kurtarın her şeyi anlatırım demeye. pek bi sik çıkmadı ordan (kesin kaçırdık güzel olayları)
-en üst katta fare çocuk muslera da vardı, iyice fare olmuş, yazık amk
-sonra dönüşmeye başlamış, cıbıl, kolları ve bacakları dikey biçimde bi yatağa bağlanmış deliyi gördük.
-deli luxor'u görünce kendini kaybetti: luxor! bu adı unutma, efendimiz seni bekliyor, malikanesinde, herkesten çok seni seviyor demeye. sonra... bam! iplerini kopardı pezevenk
-o sırada ya çok büyük sıçan ya da inanılmaz bir hareketle grubu kurtaran evander doktoru bayılttı
-ardından kapışmalar yaşandı. adamla luxor yumruk yumruğa old school bir dövüşe tutuştular, tanrıya yalvarmalar ve ardından bir güç...
-evander adamın zihnine girdi
-rasmon da adama vurmaya başladı
-adamdan kritler geldi, luxor'u sağlı sollu yumrukladı ama luxor yıkılmadı
-rasmon adamın göğsünü yardı
-bu sırada evander'in zihnine görüntüler gelmeye başladı: soylu kıyafetleri içinde bi adam... mavi, beyaz, altın tenkte bir kostüm... duvara astığı adamlara işkence yapıyor... arkasını dönüyor... suratı et parçalarından yama yapılmış gibi, parça parça, desen desen, pötikareli... korkunç... dili var upuzun, kasıktan dize kadar... ağızdan sike kadar... evander'in kafası karışık...
-sonra evander koştu, kapıyı açtı, zaten bağrışları duyup yola çıkmış olan zenginler de ikizlerin tekiyle odaya geldi veeeee... luxor yediği yumrukla, rasmon'un paçasına sarılmışken ağır çekimde iki seksen uzadı.
-bunu gören rasmon ilahi bir güçle adamı gebertti.
-luxor'un durumu ciddiydi ama doktor yardım etti
-olayların üzerine çok konuşmadan, luxor'u sedyeye yatırıp köye döndük, katedrale gittik
-orada da iyileştirme çabaları
-sonra bu cinli, perili evleri soruşturduk; foxglove malikanesi, oymacının evi ve niska teyze'nin evi dediler
-niska'ya gittik, koya bizi içier almadı, pangar havayı kokladı, kokuyu tanıdı
-malikanesine gidip bu ilacın babası tarafından yıllardır kullanıldığını öğrendi. ağrı kesici, ateş düşürücü, calpol gibi bişeymiş. adı da geceyarısı sütü.
-bir gün sonra niska'ya yine gittik. ilaçla ilgili pangar koya'ya güzel eyyamlar yaptı.
-niska'nın kafa iyice gitmiş, herkesi karıştırdı. tam kalkacakken evander adamın zihnine girdiğinde gördüğü imgeleri niska'ya anlattı, o da taaa katedralin açılış günüde gördüğü rüyanın da buna benzediğini anımsattı
-rüyasını yazdığı kağıdı bulduk, alternatifleri düşündük
-oyun içinde das korvut'a gidip şarabını içtik tabii


12. oyun (8 eylül 2017, volkan yazdı)

‘Aptallığın Ödülü’ adlı horror dolu maceramızda yaşananlar:

Değirmenci ve kumarbazların cinayetleri üzerine düşündükten sonra 7 günah üzerinden cinayetler işleniyor diye bir şey geldi aklımıza. Kumarbazlara açgözlülük, değirmenciye sağa sola atlıyor diye şehvet dedik. Ama tam emin olamadık. Baş açgözlü Skar’ın peder, ilk önce onu keserlerdi filan dedik. Kumarbazların olayı nedir ne değildir ona bir bakmak lazım sanki tekrardan.

Buradan yola çıkarak bu kasabanın tembeli kim, açgözlüsü kim vs diye araştırmalar yaptık. Billy Bean miydi arabacı, en tembel ibne o çıktı. Başka kurban ihtimalleri de var tabii ki, bunlar için şerifi de uyardık amma benim pek umudum yok. Biz şimdi grupça bi gideriz malikaneye bakmaya, bir iki gün geç kalırız, arabacı da ölür, öbürü de ölür. Bunlar tavuk gibi bir oraya bir buraya koşar, rezillik sefillik amk. Sonra Pangar gelsin mevzuyu çözsün. İbneler.

Aslında ilk hedefimiz Foxglove malikanesine gitmekti. Hasta(dayak) yatağından kalkmış olan Luxor yol için ihtiyacımız olan atları temin etmek için şerif ve başkanla konuşmasından bi şekilde önce Oymacının mekanına bakmak lazım fikriyle geri döndü. Bir yandan grup olarak biz de bu fikre yakındık zaten, Evander hariç. Gelmem de gelmem, ucuna kadar gelirim, uzaktan bakarım gibi yan çizmelerle Pangar’ı uyuz ettiğini söylemek lazım.

Neyse sonuçta grup kararına uydu Evander ve bir noktaya kadar gelmeyi kabul etti. İplerle tehlikeli iniş ve çıkışlarla bir şekilde o acayip Oymacının Adasına vardık. Arada Rasmon yuvarlandı tepelerden götünü vura vura, onu da unutmayalım.

Oymacının Adasında(adası mıydı, tepesi miydi, neyiydi aq unuttum) ortam bir değişikti. Fazlasıyla sessiz, izole edilmiş gibi, karşıdan az gelen sesler, tekinsiz bir hava, bir gerginlik. Yanımızdaki muhafız arkadaştan gelen yussufyussuflarla insanlık düşmanı Oymacı’nın yakılıp kül edilmiş evine vardık . Ve tabii ki Pangar’ın keskin gözleri sayesinde yanmış taş evin zemininde gizli bir kapak bulduk. Yani demeyeyim diyorum ama diyeceğim yine: Be amına kodumun kasabalısı, Sandpointlisi, burayı meşaleyle yaktın, hadi yakmadan önce bakmadın, sonra niye doğru düzgün araştırmıyorsun.

Gizli kapağın sonrası ise gerçek horror’un başladığı anlardı. Yıllar sonra ateş başında biraları içerken güle oynaya anlatılacak ama ateş başından kalkıp ağaç dibine tek başına işemeye götürtmeyecek cinsten.

İlk olarak dibi görükmüyordu kapağın altının. Dandik merdivenler birkaç metre sonra karanlığa karışıyordu. Oradan bir götümüz attı. Luxor ayağını uzatıyor, karanlık. Sonra dedik aydınlatalım. Yanımıza ateş, meşale, yağ vs almamışız. Sanırım tam bu anda, ula bu boku nasıl yedik keşke Evander olsaydı derken Evander zuhur etti uzaktan. Sevgili rahibimizin adını seslene seslene. Oh dedik, geldi çocuk. Işığı yapar gireriz içeri. Yüreğimize su serpildi. İyi ki geldin ey sakallı Evander, sakallarını uzata uzata.

Ama gel gör ki, Evander’in büyüsü işe yaramıyordu. Kapağın altında, birkaç metre derinlikte hiçbir ışık çalışmıyordu büyülü olarak. Evander’in ışık büyüsü yaptığı taş söndü, çantasından çıkardığı her zaman yanan meşale söndü. O zaman da Pangar efendi bu sefer keskin aklıyla dedi ki, madem büyülü ateş yaramıyo, normal ateşe dönelim. Ve Skar başladı meşale üretmeye. Bir tanesi 10 dakikadan baştan 5 adet ,sonra yuvarlak hesap olsun, 1 saat olsun diye 6 adet meşale ediverdi. İşte aptallığın ödülü de bu oldu. Eğer yanımıza meşale almış olsaydık, ya da Skar o meşaleleri yapacam diye o kadar uğraşmasaydı, o kadar zaman harcamayıp çabucak aşağı inmiş olacak, o izbe, lanetli yerde yanımızdaki Evander’in sahte Evander olduğunu anlayamayacaktık. Çünkü gerçek Evander ‘Lan bu mallar gideli 2 saat oldu nerde kaldılar’ diye tam zamanında peşimize düşmeyecek ve aynen sahtesi gibi sevgili rahibimizi çağırarak geldiğinde muhtemelen bizim cesetlerimizi bulacaktı. Korkudan tir tir titreyen hallerimizi değil.

O an mükemmeldi. Oyun tarihimize geçicek anlardan biri. Alican yanımda, beraber geziyoruz, Engin diyor ki uzaktan Evander’in sesi geliyor, Alican’a bakıyorum, vicdansız bana bakıyor, Rasmoon Rasmoooon diye sesleniyor ve anlıyorum ki, yanımdaki Evander, Evander değil!
Abaaaav. Abaaaav. Sıçarcasına.

Yanımızda ağzı yüzü çarpılan akan Evander’e dalmaca başlıyor. Onun işi bittiği sırada gerçek Evander yukarıda, kapağın başında beliriyor.

Vijdansız Alican roleplay’in dibine vuruyor : )

Aşağıda büyü işlemiyor diye kıllanıp yanımızda komple büyüden oluşan bir adamla gezinmemiz de ayrıca harika bir ayrıntı bence.

Ve dehlizlerde başımıza gelenler. Bence yine frp tarihimizin en zorlu combatlarından birine dalıp ardından en tüyler ürpertici keşiflerinden birini yapıyoruz. O zavallı çocuk, Skar’ın gözlerine oklar attığı çocuk Das Korvut’un oğlu Simon’ın hayaletiymiş, ondan geri kalanlarmış. Onun lanetiymiş. Gerçekten tüyler ürpertici, bir o kadar üzücü bir an. Tüylerimiz diken diken bebenin kemiklerini topluyoruz. Oyuncak köpeği de yanımıza alıp lanetli topraklardan uzaklaşıyoruz.

Das Korvut’a haber vermemiz, adamın acılara gark oluşu, komple hüzün aq oralar. Napacaz o amcayı bilmiyorum. Herif baltayla kapı kapı gezse yeridir.

Şimdiki hedefimiz Foxglove malikanesine gitmek.

Son olarak birkaç aklımda kalan şeyi de söyleyeyim.
Kayıp marangoz ve bekçi. Foxglove malikanesine gidip geri dönmemişler. Bir soran soruşturan da yok amk kasabasında.

Oymacının yerinde bir şeylerin yarım kaldığı hissi var Pangar’da. Orada Simon’la konuşamamış olmak, üstüne okuldaki hocanın ve Başrahip’in de hafif mırın kırınlı konuşmaları, büyük bir lanet bu, geçmiş olmalı ama tam bilemiyoruz demelerinden sanki bir şeyleri eksik bıraktık, tamamlayamadık, o laneti tam kaldıramadık diye düşünüyorum.


Last edited by 1UP on Wed Sep 04, 2019 5:04 pm; edited 6 times in total
Back to top Go down
http://fantastikortamlar.forumotion.com
1UP
Admin
1UP


Posts : 3270
XP : 9096
Join date : 2008-11-20

RotRL Toplu Özet Empty
PostSubject: Re: RotRL Toplu Özet   RotRL Toplu Özet EmptyMon Oct 16, 2017 7:42 pm

(Uzun aradan sonra 2017'de yeniden oturumlara başlamadan önce hazırladığım özet. ilk posttaki diğer özeti güncelledim, bunu da buraya yapıştırıyorum, birbirlerini tamamlasınlar.)

Kasabanın en güzel kızı Nualia ve Dikentepe goblinlerinin Sandpoint’e saldırısını önlediğiniz
BİRİNCİ KİTAP:
(İlk 8 oyun)
Sandpoint’in gençleri olarak, 5 yıl önce yanan ın yerine yapılan yeni katedralin açılış töreninde buluştunuz.
+ Şenliğe aniden goblinler saldırdı, püskürttünüz.
Goblinlerin kasabaya Kahraldin ailesine ait cam atölyesinin altındaki gizli tünellerden, babasını öldürüp burayı ele geçiren sürgündeki evlat Sair Kahraldin tarafından sokulduğunu öğrendiniz.
Sair’i yakalayıp hapse attınız, sorguladınız.
Sair’den öğrendiniz ki, kasabanın melek kızı, çocukluk aşkınız Nualia, kendini ucubelerin tanrısı Lamashtu’ya adayıp, Dikentepe goblin kabilesinin başına geçmiş ve iblis Malfeshnekor’u uyandırarak Sandpoint’i ateşe vermek istiyormuş.
Sandpoint’in altındaki tünelleri araştırınca fantastik koridorlar, galeriler keşfettiniz ve burada:
İğrenç, çarpık ağızlı bir takım yaratıklar ve kanatlı küçük bir cine benzeyen Erylium ile dövüştünüz. Yaratıklar garip bir kuyudan peyda oluyordu ve Kawa (Barış) bu kuyuyu çekiciyle parçalamaya çalışırken Erylium tarafından bayıltıldı ve öldürüldü.
Ayrıca burada, üzerinde yedi köşeli yıldız sembolü bulunan bir kitap ve değişik bir mızrak taşıyan, öfkeli, heybetli bir kadın heykeli ile bir Lamashtu tapınağı buldunuz.
Kasabanın deli bilgesi Quink, yıldız sembolünün yedi erdemin bozulup yedi günaha dönüştüğü eski Vecna İmparatorluğu’nun sembolü olduğunu söyledi.
Bu tünelleri daha sonra rahipler ve cücelerin de yardımıyla mühürlediniz, girişleri gömdünüz ve kapadınız. Ancak Quink bu sırada kayboldu, tünellere girip kaybolduğuna dair şüpheler kuvvetli.
Sair uzun diplomasiler sonucu şunu size teklif etti: bana 20.000 altın verin, Nualia’yı alıp buradan gideyim. Siz de yalandan tamam dediniz (asıl planınız neydi hatırlamıyorum). Parayı borç harç topladınız ama gardiyan Vachedi tüm parayı alıp kaçtı.
Luxor’un (Orhan) gözü döndü ve Sair’i hücresinde parça pinçik etti. Sonra da Nualia’yı bizzat öldürmek üzere Dikentepe’ye gitti.
Grup da olayı kökünden çözmek ve Luxor’u bulmak üzere Dikentepe’ye yollandı.
Sair’in ablası, Paslı Ejder’in sahibi, çocukluk arkadaşınız Aymira da Luxor’un peşine düştü.
Dikentepe’de, Nualia’nın başında olduğu Lamashtu ayinini basıp Nualia’yı öldürdünüz, goblinleri dağıttınız. Böylece Sandpoint’e saldırıyı gerçekleşmeden engellediniz.
Dikentepe’nin altında, Sandpoint’in altındakilere benzeyen garip antik tüneller buldunuz.
Nualia’nın serbest bırakmaya çalıştığı korkunç iblis Malfeshnekor’u bulup öldürdünüz.
Nualia için tiksinerek çalışan paralı asker Orik’le arkadaş oldunuz. Arkeolog/büyücü kız Lyria’yı yakalayıp Orik’e teslim ettiniz. Kabilesini dağıttığınız Goblin Kral Ripnugget ile arkadaş olup serbest bıraktınız.
Bir taht odası buldunuz ve burada, üzerinde yedi köşeli yıldız sembolü bulunan bir kitap ve değişik bir mızrak taşıyan, alnına renkli mücevherler gömülü, sürekli aynı kelimeleri tekrarlayan bir adamın bozulmuş, garip bir görüntüsüne şahit oldunuz.
Nualia’nın hikayesinin tamamını da öğrenmiş oldunuz: kendisini kiliseye hapseden ve bebeğini iblis kanı diyerek öldüren üvey babası Rahip Tobyn’i, katedral ile birlikte yakarak öldürmüş. Öfke ve nefretle delirmiş ve kendini Lamashtu’ya adamış. Kendisini hamile bırakıp kaçan kasabanın piçi Delek’in izini sürüp, Cryllor’da (kasabaya yakın büyük şehir) bulup öldürmüş. Sonra Sandpoint’in altındaki Lamashtu tapınağında Erylium’la birlikte takılmış. Oradan da Dikentepe’ye geçmiş. Sandpoint’i yakıp Lamashtu’ya kurban ederek altındaki kuyuyu coşturacak, çarpık ağızlı yaratıkları komple hortlatacakmış.
Nualia’nın boynundan bir yedi köşeli yıldız kolyesi aldınız. Şu anda Evander’de (Alican).


BİRİNCİ KİTABIN SONU:
Luxor, Kahraldin ailesinin oğlu ve Sandpoint’in bir tutsağı olan Sair’i öldürdüğü için hapse yollandı. Hapiste, bir takım katiller Luxor’u öldürmeye çalıştı ama başaramadılar. Luxor, Lady Deverin, Lord Cortesa ve Heironeous Kilisesi’nin kefaletiyle 3 ay hapisten sonra çıktı. Silah taşımamak, Sandpoint’ten ayrılmamak ve 3 ayda bir Cryllor’daki yetkililere görünmek kaydıyla serbest kaldı.
Grubun ailelere 20.000 altın borcu var.
Aymira, Paslı Ejder Hanı ve Sandpoint’i terk etti: ‘Annemi babam öldürdü. Babamı kardeşim öldürdü. Kardeşimi de Luxor, birlikte büyüdüğümüz arkadaşımız. Luxor’u da ben öldürecektim az daha. Bunu yapmama izin vermediğiniz için memnunum. Ama Sandpoint’te durmaya artık dayanamıyorum.’


Sandpoint ve civarında garip cinayetlerin işlenmeye başladığı
BİRİNCİ KİTAP:
(İlk 8 oyun)
İKİNCİ KİTAP (9 ve 10. oyunlar)
3 ay sonra:
Luxor hapisten yeni çıkmış, Cryllor’dan Sandpoint’e dönüyor.
Scar (Barış) yabanda, Elf Ranger Shalelu ile takılıyor. Shalelu, demirci Das Korvut’a iletmesi için Scar’a bir mektup veriyor. Bir süre buralarda olmayacağını, ailesiyle ilgili önemli bir durum olduğunu söyleyip, buralar sana emanet diyerek gidiyor.
Mektup Kawa’nın ablası Ceisha’dan: Siyah Oklar’a katılmış, yakında ziyarete gelecekmiş. Das Korvut ağlıyor.
Sandpoint tiyatro buluşması: Bay Drokkus, grubun Dikentepe macerasını epik bir oyun haline getirmiş. Herkes oyunun ve grubun hastası.
Luxor ve Dendera’nın evinde yemek toplaşması. Luxorlar’ın aile tablosu yakın zamanda esrarengiz şekilde kaybolmuş. ‘Yağmur yağmadığı halde evin içi ıslaktı o gün,’ diyor Dendera.
Değirmende cinayet. Şerif Hemlock geliyor, cinayet mahalinde Luxor’a bir not var - Dendera panik içinde, gelir gelmez başı belaya giren Luxor.
Delice bir not: Daha önceden konuştuk, efendi Luxor. Artık başladı. Sürünün başına geç ve bu işi bitir. -Lordunuz.
Cinayet mahalinde araştırma: Korkunç ritüel, parçalanmış vücutlar, kurbanın göğsüne oyulmuş 7 köşeli yıldız, iğrenç koku.
Nehrin karşı kıyısından grubu gözleyen garip ‘gri adam’la kapışma - Luxor’a benzeyen, leş kokulu bir adam. Nehrin dibinden yüzerek kaçıyor.
Şeriften istihbarat: Panter Dere yakınındaki ahırda benzer cinayetler işlenmiş ve sağ kurtulan tek kişi Grayst adında bir adam.
Grayst normalde Şişko’nun Yeri’nde takılıyorumuş. Olaydan sonra delirmiş, şerif onu Habe’in Sanatoryumu’na göndermiş.
Şişko’nun Yeri’nde soruşturma. Şişko ve Jubrayl Vhiski ile muhabbet. Jubrayl, Grayst’ın cinayetin işlendiği ahıra 3 pis kumarbaz ile birlikte koruma olarak gittiğini söylüyor.
Pangar (volkan), Jubrayl’ın odasına gizlice girip mallarını çalıyor. Fantastik zehirler, iksirler, kasabadaki karanlık bağlantılara dair belgeler.
Tam odadan çıkarken Pangar tuzağa yakalanıyor. Scar ile birlikte son anda kaçıp Cortesa malikanesine saklanıyorlar.
Bu sırada Scarnetti muhafızları sokakta Luxor ve Evander’in çevirip mallarına el koyuyor.
Jubrayl bizzat Cortesa malikanesine geliyor. Pangar ve Scar malları teslim ediyorlar. ‘Olmamış kabul edelim, tersim pistir,’ diyor Jubrayl.
Sonrasında el konan mallar da geri veriliyor.
Cinayet mahali ahıra gidiş, cesetlere dadanan korkunç kurtlarla kombat. Araştırma, aynı ritüelle öldürülmüş 3 kişi daha: Sandpoint’li kumarbazlar. Yine pis koku ve çıplak ayak izleri.
Cesetlerden birinin üstünde not: sayın bAylAr mortwell, hask ve tabe. kÂrlı bİr İŞ İçİn YETENEKLERİNİZE İhtiyacım var. yüksEk mİktar altın ve mal ve altın elde edeceğİz. ancak detayları açlık layacak konumda değİlİm. hepİmiz zenGgİn olacağısz. bu gece Panter dere üzerİnde ESKİ bradlEy ahIrına gelİn. konuşalım. GElİN. bELKİYORUM.
Grayst’ı sorgulamak üzere Habe’in sanatoryumuna gidiş. Garip hastalar, garip deneyler.
Grayst, Luxor’u görünce iletmesi gereken mesajı iletiyor: Efendi lanetli evinde seni bekliyor.
Sonra deli gücüyle bağlarından kurtulup Luxor’a dalıyor, ağır yaralıyor. Grup Grayst’ı zar zor öldürüyor.
Lanetli ev denince grup 3 yer düşünüyor: Oymacı’nın evi, Niska Teyze’nin evi ve Foxglove Malikanesi.
Evander ölmeden önce son anda Grayst’ın zihnine girip (kader puanı + detect thoughts) ahırdaki ritüel anısına ulaşıyor:
Üstü başı kan revan ve pislik içinde olmasa iyi giyimli denebilecek bir adam? Uzun dilli bir yaratık? Kurbanlarının göğüslerini oyuyor.
Evander yaratığın giysisinin renklerini Foxglove Ailesi’nin renkleri olarak yorumluyor.
Çenesi ve kaburgaları kırık olan Luxor’u katedralde rahiplere teslim ediyorlar.
Niska Teyze’nin evine gidiş: Kızı Koya Teyze, Pangar’ı içeri almıyor. Pangar garip bir koku alıyor.
Koku ilaç kokusu, hastalıktan muzdarip babasının yıllardır ihtiyaç duyduğu, ağrılarını dindiren ilaç. Cortesa’lar bu ilacı Jubrayl’den alıyorlar (Pangar’ın Jubrayl’den çaldığı notlarda görmüşlerdi)
Pangar, Koya ile konuşmayı başarıyor: Koya, gereken malzemeyi Jubrayl’ın kardeşi Sandru’nun getirdiğini, kendisinin de ilacı hazırladığını söylüyor. Çok gizli bilgi. Sandru iyi çocukmuş bir de.
Ayrıntıları hatırlamıyorum ama Pangar bu ihtimal karşılığında iyi bir para bırakmıştı sanırım.
Grup, diğer iki lanetli ev Oymacı’nın evi veya Foxglove Malikanesini araştırsak mı diye düşünüyor.
Back to top Go down
http://fantastikortamlar.forumotion.com
1UP
Admin
1UP


Posts : 3270
XP : 9096
Join date : 2008-11-20

RotRL Toplu Özet Empty
PostSubject: Re: RotRL Toplu Özet   RotRL Toplu Özet EmptyThu Jul 11, 2019 12:59 pm

13. oyun  (15 Ekim 2017, volkan yazdı)

Selams gençler. Yine horror dolu bir macerayı atlattık ölmeden çok şükür. Önce bir önceki oyunun özetini geçiyorum (15 Ekim'deki oyun).

İlerde unutursak aklımızda kalsın: o oyunumuz; Siken Korkuluklardı.

Ravenmoor ya da Foxglove malikanesine doğru yola çıkmışken kırlıkta korkulukların canlandığını ve insanları öldürdüğünü, yediğini, ıstırdığını öğrendik. Çiftlik isimleri hep karışıyor, ilki hangisiydi bilemiyorum şimdi, orada bir evin damına çıkmış çocuk, içerde bir adam ve attack of the korkuluksun haberini aldık. Daha nereye gidek diye kararımızı veremeden bu işe girek, insanları kurtarak dedik.

Büyük maceramızda bir sürü zombiye(!) dönüşmüş korkuluk öldürdük. Bir tanesini, Leti sanırım, dönüşmeden kurtardık. Bir kişiyi de kurtarıp Sandpoint’e geri götürdük.

Bu oyunun en zevkli anlarından birini bize sevgili rahibimiz Rasmon yaşattı. Dinin ne kadar tehlikeli bir şey olduğuna dair kanlı canlı örnek vallayi. Dönüşen bir amcayı, eşini ikna etmek suretiyle öldürmek, ardından o yaşlı teyzeyi amcayı gömdüğümüz mezarın başına getirmek, başında fatiha okumak, o şimdi cennette meleklerin yanında, üzümler yeyor, bal ırmaklarında yüzüyor filan diye dualar etmek gerçekten büyük hareketti.

Sonrasında sevgili rahibimizin bu tür bir hastalığı St. Cuthbert’e sığınarak tedavi edebildiğini keşfetmesi harika bir şey oldu. Olan amcaya oldu. Teyze de şen dulluğunu yaşar artıkın.

Bu oyunun sonunda Sandpoint’e geri döndük, ortalığı ayağa kaldırıp gerekli organizeyşını yaptık ve ertesi sabah yanımızda bize Deverin Hanım ve Şerif’in vereceği adamları çiftliklerin oralara götürme işini üstlendik. Onları oralara götürdükten sonra işimize gücümüze bakmaya karar verdik. Yani Foxglove malikanesine gidiş.

Kasabadan çıkıp az da olsa yabanlarda gezinmek, daha çok gezinme ihtimali, bataklığa filan girip çıkma fikirleri beni darladı açıkçası. Neyse gittik geldik Sandpoint’e, pis pis ortamlarda çerin çöpün içinde kalmadık.

Fakat olaylar gittikçe çığrından çıktığı hissiyatı vardı Pangar’da. Sahte bir Luxor geziniyor ortalıkta... Yanında Evander’le Oymacı’ya gidiyorsun, Evander meğer Evander değilmiş... Korkuluk diyorsun içinden zombu çıkıyor, başka bir şey çıkıyor. Komple bir deliliğe doğru gidiyoruz... Hiçkimse göründüğü gibi değil sanki a dostlar...


14. oyun  (8 Aralık 2017, volkan yazdı)

Bir grup muhafız, bir grup milis, 2 rahibe ve 1 ranger abi(Daviren Hosk) ile tarlalardaki zavallı köylüleri kurtarmak üzere Sandpoint'ten ayrıldık. Bıraktığımız yerlerde bir değişiklik yoktu. Bir sürü köylüyü tıkıştırdığımız yerde amcanın ısırıldığı ortaya çıktı ama ona da bir şey olacak gibi durmuyor. Canavar köpek filan gelmişti galiba bir de. Onu da kendileri halletmiş. Muhafızları ve milisleri orada bırakıp, Daviren Hosk ile bir noktaya kadar beraber ilerledik. Ardından da yollarımızı ayırdık. Güya akşama doğru herkesi topladığımız çiftlikte buluşacaktık ama sanırım saati de geçirdik. Ayrıca bulunduğumuz yerden sağ çıkıp çıkamayacağımız da belli değil.

Bulunduğumuz yer: Foxglove malikanesi...

Şimdi geriye dönüp baktığımız zaman, oraya gidip de gözünü oyan adam, kendini suya atan ve kargaların yediği adam filan hepsi yerli yerine oturuyor.

Sağda solda toplaşan kuzgunların, kargaların eşliğinde Foxglove malikanesine vardık. Gerginlik, horrrrorrr dolu bir oyun yaşadık. Herkesin başına sanki sulu kuru karıştırmış, üstüne bilmediği başka maddeler almış gibi olaylar geldi. Kendi kendine dans edeni mi istersin, boğazını keseni mi, kendi boğmaya çalışanı mı, manyaklığa doyduk. En büyük hasarı Scar aldı sanırım. Delice ettiği dansın sonunda dizleri boşaldı, eli ayağı tutmaz oldu. Sefil oldu. Pangar da bir anlık boşluğunda az kalsın uçurumlardan düşüyordu. Gerilimli bir şekilde oda oda koskoca malikaneyi gezdik. Adım adım. Dinleye dinleye. Tuzak baka baka. Götümüz ata ata.

Koca malikaneyi gezerken ne öğrendik, ne anladık? Foxglove ailesinin mayasının manyaklık ve ruh hastalığı ile karıldığını, başlarına binbir çeşit felaket geldiğini... Portrelerin olduğu odada çoğunun akıbetini gördük. Aldern'in gördüğümüz portresi çürüyüp kararıyor, dili uzuyor ve canavara dönüşüyordu. Teker teker hepsinin notları var. Ayrıntılı yazmak lazım onları. Aralarında hiç bozulmayan portreler de vardı çünkü. Mesela onlar hayatta mı? Neler oldu, nerelerdeler belki işimize yarar. Ayrıca birçok not bulduk. Aldern'in üye olduğu ya da yamanmaya çalıştığı bir kardeşlik var. O notlarda öldürülecek insanların isimleri var. Sürpriz olarak Bizim Evander de listede. Ayrıca Scar'ın babası (bu sürpriz değil, onda her günahtan bolca olduğu için zaten 1. torbadaydı bizim tahmini listede de).

Velhasıl kelam aile lanetlenmiş gibi bir şey. Fakat bu ailenin kendi manyaklığı mı yoksa malikanenin bulunduğu yer yüzünden olan şeyler mi bunlar, tam emin olamadık. Sanırım mekanla ilgili bir pislik var. Yoksa babadan oğula bu kadar nesil olamazlar gibi.

Oyunumuz dediğim gibi adım adım yükselen gerilimle ilerledi. Engin Diyemoğlu'nun aklına diline sağlık.
Oyunun zirve yaptığı yer de İyeşa'yı bulduğumuz oda oldu. Aldern Foxglove'un rahmetli eşi. Aldern bir çeşit büyü ile kadının ölüsünün ruhunu oraya hapsetmiş. Kadının ölüsünün ruhu da bir çeşit canavara dönüşmüş. Korkunç, iğrenç bir şey. Bize ayna yüzünden hapsedilmiş olduğunu ve o yüzden Aldern'in peşinden gidip intikamını alamadığını söyledi. Scar da tabi al bakam diyerek aynaya yapıştırdı oku. Canavar İyeşa koşa süzüle alt kata inip yeri kazmaya başladı, biz başında durup tartışırken. Ne yaptık, ne bok yedik, ne bok yiyeceğiz, peşinden gidecek miyiz, kaçacak mıyız? (Dışarıda yuvalanmış amkoduğumunu kuzgunları, kargaları filan zaten gakgak oyucak gözümüzü, o net). Neyse İyeşa bitirdi kazı işlemini aşağı atladı gitti Aldern'in peşinden. O burda hissediyorum filan diyordu zaten. Şimdi biz de düşecez mi peşine, düşmeyecez mi o noktadayız. Scar gücünü ve çevikliğini kaybetmiş durumda. Onun iyileşmesi lazım. Aşağıda bizi nasıl bir korkunçluk bekliyor, bilemiyoruz. İyeşa iğrenç bir canavara dönüşmüş durumda. Hadi intikamını aldı, dönüp şimdi sizi sikip çoğaltıcam dese, yapacak bir şey yok. Domalırız. Ona intikamında yardım mı edicez? Aldern'i mi öldürücez? Burada neler dönüyor, nasıl anlayacağız ve bu macera bizi nereye atacak devamında, ipucumuz ne olacak bilemiyoruz. Ama şunu biliyorum mesela, burdan hadi gidelim diye çıksak, Pangar siksen geri dönmez bu malikaneye.

Son olarak notlardan akılda kalan bir iki şey ve bir iki soru var, onları ekliyorum:
Bulduğumuz notlar içinde, 1 - listedeki isimler x'ten(kardeşliğin yolladığı kağıttaki imza) mi geldi yoksa bu isimleri Aldern mi yazdı?
2- Efendi Luxor'lu notlar vardı cinayet mahalline bırakılan. O notlardaki el yazısı Aldern'in ya da x'in el yazısına uyuyor mu?
Bu soruların cevabını, linguistic ile bakıp Evander verecek bize.

Bir de işte 7'ler meselesi var. 7ler kardeşliği 540-570 arasında malikaneyi tamir ettirmiş.
Ayrıca şimdi unuttuğum, not almadığım ama önemli bulduğum birşeyler var. Aldern'in para aldığı borçlandığı 7ler kardeşliği. Satılan bazı tablolar(hah küçük bir odada Luxor'un yamuk yumuk portrelerini unutmayalım) ve bir şeyin davetiyesi vardı.

Bu sorular ve cevapları oradan canlı çıkarsak önümüzü aydınlatacak şeyler olacaktır.

15-17. oyunlar  (24 Mart 2018, volkan yazdı)

Yes beybiler. Şimdi son kaç oyunu yazmadık acaba, tam bilemiyorum ama elimdeki notlarla bir özet geçivereyim. Unutucaz, sonra sıçıcaz.

Son oyunlarımız Foxglove malikanesi diye anılan cenabet mekanda geçti. Mert’in katılmadığı bir oyun vardı fakat Rasmon aramızdaydı. O oyunda evin içindeki kötü ruh, yaptığı büyülerle zayıf düşen Rasmon’un içine girdi ve az kalsın Rasmon kardeşimizin eliyle canımızı alacaktı. Neyse ki Evander bir şekilde bu kötü ruhun geri çekilmesini sağladı.

Şimdi bu kötü ruh kim, ona gelelim: Vorel Foxglove.
Foxglove malikanesindeki konaklamamız esnasında bulduğumuz notlar, gördüğümüz hayaller ve kabuslar ve Zantus dedemizden elde ettiğimiz bilgilerle şunlara ulaştık: Denyo Vorel Foxglove, bir ritüel ile kendisini lich’e çevirmek istemiş. Malikane içindeki vitrayları yukarıdan aşağıya takip ederek bunun için ne tür malzemeler kullandığını basitçe takip edebiliriz. Fakat Vorel bu işte bir sebepten başarısız olmuş. Sebebini tam bilemiyoruz. Ya karısı yüzünden(karı dırdırı yüzünden lich olmaya karar veriyor ve karı dırdırı yüzünden fail oluyor, mükemmel) ya da normal prosedür yerine başka bir yöntem izlediği için. Lich olarak kendini flakterisine koyamamış. Bunu beceremeyince de orada ilk fokuslanacağı şeye fokuslanarak(yani eve) kendi lanetli ruhunu eve yerleştirmiş. En son çıkardığımız sonuç buydu.

Sonuçta Foxglove ailesinin babadan oğula nesil hallerini da açıklayan bir durum bu. Evde durdukça dellenmeler, kabuslar, çünkü dede Vorel evin içinde pislik saçmaya devam ediyor. Tam bir amuğakoduğunumun iblisi.

Neyse... Biz rahip Zantus’la beraber, Rasmon’un iyileşmesinden sonra malikaneye geri geldik. Rasmon’un önderliğinde bir ayin ile, malikaneyi o kötü ruhtan temizledik. Şimdi böyle basit yazıyorum amma götümüz ata ata, binbir gerginlikle ve sonunda epik bir kombatla yaptık bütün bunları. Scar ve Luxor’un heyvani dalışları sayesinde, beklediğimizden çok daha kısa bir sürede, beklediğimizden daha az hasarla işi bitirdik.

Şimdi kısa bir özet geçerek buradan öğrendiklerimizi de yazayım:
Kapıdaki levhada şu yazılı idi:
Vorel – Cassanda: 508
Trevor – Siral: 571
Aldern – İyeşa: 591

Bunlar 3 nesil zavallı Foxglove’lar. Çoğu yarrak bir sonla ölümle buluşmuş. Biz bu arkadaşların bir kısmının ölümlerini portrelerin olduğu galeride gördük. Şöyle ki,
Vorel’in yüzünde mantarlar ve tümörler patlıyordu.
Lorey ve Cassanda da ise tümörler vardı sadece.
Aldern çürüyüp kararıyor, dili götü uzuyordu sanırım.
Ziva ve Sendeli Foxglove’a bir şey olmuyordu. Onların hayatta ve başkentte(şehrin ismini unuttum) olduğunu öğrendik.
Trevor Foxglove boğazında bir kesik ile ölüyor.
Sirali Foxglove’un ise yüzü kararıyor, kendisi kömüre dönüşüyor ve çarpılıyor.
Artık ne sikim bir galeriyse, nasıl tablolarsa onlar.

Foxglove malikanesindeki laneti başarıyla kaldırdıktan sonra kafamızda binbir soruyla yuvamız Sandpoint’e geri döndük. Eskisinden daha güçlü, daha kararlı ve daha kader puanlı olarak. : )

Deverin hanıma olanları özet geçtikten sonra yine dünyevi konulara geri dönüp Scarni ve Scarnettileri ne edecez diye konuştuk. Oklar Cryllor’ı gösterirken biz bir Ravenmoor yapıp gelelim diye düşündük. Oradaki kayıp vergi memurunu bulmak üzere yola çıkalım filan dedik. Sandpoint içinde bir milis gücü oluşturmaya, bebeleri daha küçük yaştan itibaren bayrak ve vatan sevgisiyle silahlandırmaya karar verdik şerif ile konuşarak.

Ve tabii ki son olarak puşt Cubrayl Viski ile görüşelim dedik. Nursuz pezevenk. Bir gün gelecek ve rapierimi(ki adı Çuvaldız) cırt diye sokucam götünden içeri. O zaman görecem ben onun artisliğini. Sikkoş. Neyse. Konuya döneyim. Zaten kasabaya girişimiz Evander'in slumber'ı ile olmuştu. Şişko’nun Yeri’ne de slumber ile girdik. İt yuvasında hafif bir elektriği verdiler pis pis bakarak, ardından Cubrayl’in boklu masasına davet edildik. Öldürülecekler listesinden bahsettik. İsminin orada olduğunu zaten biliyormuş. Bilmediği yok zaten. (Sandpoint’e gelen mektupları açıp okuduğunu da öğrendik, bu da aklımızda bulunsun. İrili ufaklı hiçbir denyoluğa üşenmeyen bir kardeşimiz olması biraz takdirimi kazanmasını sağladı aslında : ) Cubrayl’e de bir not gelmiş, ayrıntılar Evander’de. Onu da fakir mezarına, dede mezarına çağırmışlar. Cubrayl tabi masasından kalkar mı, adamını yollamış, adam geri dönmemiş. Onun da dilini götüne sokup fakir mezarlarından birine gömmüştür Aldern. Cubrayl, bilgi verin ben de bilgi vereyim vs dedi ama verdiğimiz bilgiler karşılığında bize asıl söylemesi gereken şeyi söylemedi. Masada gerginlik arttı ama ana bacı seviyesine gelmeden kalktık. Cubrayl o liste işinin bitmediğini, o listeyi Aldern’in yapmadığını, onun yönlendirildiğini ima etti. Kim sorusuna cevap vermedi. Mal.

Ertesi sabah ise(Alican için aynı gece) Ravenmoor işine girecekken bir de ne görelim. Kerhane önünde olay var. Şerif Hemlock dellenmiş ve Grom ile birbirine girmek üzereler. İnsanlar toplaşmış. Bundan sonrasını saniye saniye anlatmak istiyorum aslında. Ama yine kısa geçeceğim. Altına yazarız belki.

Olay şu: Şerif’in bize bir ara bahsettiği, kerhanede konaklayan, insanlar hakkında sorular soran, kıllandırıcı bir tip varmış. Bi bakmak lazım o işe dedi. Luxor hariç hiçbirimiz sallamadık, onun da sallamasına izin vermedik zamanında siktir et ya bize ne amk diye... İşte o eleman, kerhanede bayanları rehin almış. Niye? Niyesi şöyle karışık: Elemanın çantası çalınmış. Çanta çalındıktan hemen sonra şans eseri Grom’un iki adamı herifi tutuklamaya merkeze götürmeye gelmiş. Eleman da Grom’un iki adamını öldürüvermiş, leşlerini serivermiş.

Hemlock niye delirmiş:
1) Kerhanenin patroniçesiyle sevgililer ve patroniçe de rehin alınan bayanlardan biri.
2) Hemlock bir şekilde kızlar sayesinde filan adam hakkında bilgi alıcak, ona göre davranacaktı. Grom işi aceleye getirip ortalığı karıştırdı.

Adam arada pencereden elindeki rehinelerin boğazına piçak dayayıp kendini gösterip çantasını istiyordu. Ticaret Odası Başkanı pazarlıkları yürütüyordu(ehuehhe koskoca Paladin, Ticaret odası başkanı olunca  jocolor ).

Çantayı da kerhanenin çayçısı kız çalmış. Skar keskin gözleriyle izlerin peşinden gidince, nereye vardık. Tabi ki Şişko’nun yerine. İçeri nasıl girdik? Tabi ki Evander’in slumberıyla. Cubrayl’in karşısına oturduk. Çantayı istedik. Sevgili dostumuz bu sefer lafı dolandırmadan çantayı masanın altından çıkardı, içindekileri teker teker tanıttı. (Her şeyden de anlıyor). Bir portal scroll’u(hmmm), bir rüya wand’ı, bir insan etinden leş bir maske daha(Aldern'de de vardı), iki görünmezlik iksiri. Kızları kurtarmak için çantayı verirsek herifin anında portalla uzayacağını anladık tabii hemen. Ve süperdüper planımızı yapmaya koyulduk. Uyguladık. Ve başardık.

Önce Evander, görünmez olup duvarlardan geçecek ve uçarak kerhanenin kumarhane odasına bakacaktı, kimse var mı diye. Zira portal scroll’u kullanımdan sonra 6 saniye bir mallık yaparmış insanda. Kerhanenin içini Pangar bildiği için scroll’u da o okumalıydı. Kumarhane kısmını da elbette biliyordu. (Bu planın bir kısmını duyan Cubrayl’in götü hafiften bir zingildedi, onu hissettik. Becerilerimiz biraz tırstırdı ibneyi). Evander gözümüzün önünde görünmez oldu. Şişko’nun üst katındaki bir odada karşıdaki kerhanenin kumarhane kısmının perdesinin kımıldamasını bekledik heyecan ile. Perde kıprayınca, Rasmon, Skar ve Pangar; Pangar’ın okuduğu portallanma scroll’u ile, karşı tarafa, kerhaneye geçiverdi. Luxor’u orada bırakmak zorunda kaldık zira scroll’la sadece 3 kişi gidebiliyordu. Pangar ve Skar sessizce ilerlemek için, Rasmon ise kızları rehin alan sapkının kızları kesme ihtimaline karşın orda bulunmak zorundaydı. Luxor işler sarpa sarınca tekme tokat dalmak üzere aşağıda hazır bekleyecekti, baltası ile birlikte  Shocked

Karşıya geçince, Skar ve Pangar inviz iksirlerini bastı. Görünmez oldular. Artık şehirlerde bir fare kadar sessiz gezebilen Pangar, usulca kapıyı açtı, Evander yine slumber’ı bastı, Jonal adlı rehincinin charmladığı badigardlardan ilkini uyuttu. Skar eleman yere düşmeden koşup yakalayacaktı fakat kendini hızlandırma büyüsünü yapana kadar eleman yere yığıldı. Fekat kimse onu duymadı.

Ardından sessizce açılan iki kapı daha ve rehinelerin odasına sinsice girişimiz. Çantasının gelmesini bekleyen Jonal, ensesinde rapier ile götünü kesmek üzere olan beliren Pangar’ı görünce altına sıçtı. Daha boku paçasından akmadan Skar elini attığı zaman iki tane çektiği oklarıyla herifin gözüne beynine oku salladı. Hayatta kalması bizim için çok önemli olan Jonal vücuduna saplanacak oklarla ölecekti ki, kaderin bir cilvesi, oklar Jonal’ın bacacıklarına saplanıverdi. Bundan sonra hayatına sakat olarak devam eder herhalde. Aynı anda Evander diğer charmlanan badigardı uyutuverdi. Kaç sezon 24 izledim, böyle operasyonu Jack Bauer yapmadı, öyle diyeyim.
E P İ K !

Sandpoint ahalisinin alkışları altında Jonal’ı merkeze götürdük. Şerif Hemlock dellenmiş durumdaydı. Yarinin canını almaya niyetli Jonal’ın ellerini bükerek kırıverdi, bu da senin büyücülük kariyerinin sonu olsun dercesine. Çeşitli politik mevzulardan Jonal’ın ilk sorgusuna katılamadık. Hava karardıktan sonra malkabulden karakola girerek, Jonal’ın karşısına çıktık. Cubrayl’in bize verdiği konuşturma şurubunu şifa niyetine ağzına dökerek dilini çözdük. Zaten konuşmaya pek hevesliydi puşt. Kafamızda başka soru işaretleri açsa da, bazı sorularımıza da cevap oldu Jonal. Şimdi o konuşmadan aldığım notları yazıyorum:

- Jonal, Deri Değiştiren Adamlar diye tarikat gibi bir örgüte mensupmuş. Onu Xenasha diye bir kadın gruba almış. Sandpoint’e gelme sebebi Aldern Foxglove’u kontrol etmekmiş. Cinayet ritüellerini askıya alan Aldern’i işe geri çekme, o ayinleri yapamıyorsa onun yerine yapmak üzerine gelmiş.
- Aldern ayinleri aksatıyormuş. Jonal, Aldern ile yüz yüze görüşmüş. Aldern gönülsüzmüş ayinler konusunda ya da öyle bir izlenim vermiş. Tipi filan yamulmuştu diyor. Muhtemelen evin etkileri yüzünden Aldern işi gücü sallamış biraz.
- Aldern’in bir görevi de malikanenin altındaki farelerden yollamakmış. Bir posta yollamış ama daha lazımmış.
- Xenasha’nın Jonal'a verdiği özel bir güç varmış. İnsanların ne kadar ihtiraslı olduğunu baktığı zaman görebiliyormuş. Listeyi aslında Jonal hazırlamış. Evander’i de o sebeple listeye almış. Ne kadar ihtiraslı insan kurban edilirse efendileri Vecna o kadar çabuk geri gelirmiş.
- Deri Değiştiren Adamlar(D.D.A), Yedi Kardeşlik’e bağlı bir örgütmüş. 20-30 kadar kişinin katıldığı ayinler yapılıyormuş. Bu ayinlere katılanların bir kısmı da kardeşlik üyesiymiş. Üyeler birbirini maskeler vs yüzünden tanımıyormuş, kimsenin gerçek kimliği belli değilmiş.
- Luxor’a özellikle dikkat etmesini, ailesini filan kontrol etmesini Bay İ. diye biri tembihlemiş Jonal’a. Bu Bay İ, Luxor’u bilen, bizi bilen, belki de bizim bildiğimiz biri. Ufak tefek, uzun saçlı, narin bir tipmiş Jonal’ın tarifiyle. Böyle birini tanıyor muyuz bu çok önemli. Çünkü Bay İ. muhtemelen sadece D.D.A’nın değil 7Kardeşlik’in de üyesi.
- D.D.A ayinlerini Cryllor’daki Kardeşler Değirmeni’nde yapıyormuş. Kırmızılı, sarı işlemeli ayin cübbeleri varmış. Maskeler takıyorlarmış. Her ayin şifre değişiyormuş. Ayinlerde insanlar kurban ediliyormuş...
- Aldern’in zengin mahallesinde evi varmış.

Aklımda kalanlar ve notlarım bunlar. Bir posta da şöyle notlarım var:

Şerif’e, kardeşinin verdiği keseyi teslim etmedik. Unuttuk.
Pug’ın Muhteşem Cihazları: Aldern’in kafeslerinin üzerindeki etiket.
Malikanede bulduğumuz, boğalı tablonun ressamı Andasalu kayıpmış. Skar tabloyu keserken tablonun amına koymuş.
Deverin, Cryllor’da Yargıç Stefenal Tarator’u görmemizi söyledi. Sandpoint iç politikaları, Grom’un geri çekilmesi(Cubrayl de ona bilenmiş, gider o) ve Scarnetti mevzularını konuşmamız için. Bunun dışındaki mevzularda da yardımcı olur bence bize. Hasta fare getirdiler, 7 Kardeşler, D.D.A filan diyince.
Geride Cubrayl’in çağırıldığı ama gitmediği bir Dede mezarı/Fakir mezarı mevzusu kaldı.
Luxor hapisteyken onun ölmesini engelleyen genç, varlıklı bir adam var. Onun ölmesini isteyen biri var(Bay İ muhtemelen???) Bir de genç varlıklı adamla konuşan, şu anda sürülmüş olan hapishane müdürü var(Bunun adı da aklımda Stepen diye kalmış ama emin değilim???).

Aklınıza bir şey gelirse ekleyin siz de gençler.

Son olarak, DM'miz, Engin Diyemoğlu’nu da öpüyorum, bize bu harika macerayı yaşattığı için.

Sevgiler.


18. oyun  (29 Ağustos 2019, volkan yazdı)

Evet... Uzun bir aradan sonran(en son 23 Mart 2018’de oynamışız) tekrar Sandpoint’e döndük. Götümüzün dingildediği bir oyunu daha kazasız belasız atlatmayı başardık.

Kombatsız, bol gerginlikli, ince planlı bir oyun oynadık. Engin Diyem ortamıyla, hikayesiyle, entrikası ve Npc'si ile yine mükemmel bi oyun oynattı. Kendisini öpüyorum.

Bu geçen zaman zarfında ne oldu?
Mert kardeşimiz Almanya’ya taşındı. Orada kendine yeni bir hayat kurdu. Yusuf kardeşimiz frp dünyalarına hızlı bir giriş yaparak oynattığı karakterler ile herkesin gönlünü kazandı. Ve Sandpoint Kahramanları oyunumuza dahil oldu.

Oyun zamanı içinde neler oldu?
Gerçek hayata paralel olarak: Grubumuzu maceralar boyu hayatta tutan, Sandpoint’i daha iyi bir yere dönüştürmek için elinden geleni yapan, Clericler’in şahı Rasmon, bizi geride bırakıp Crylor’a doğru yola koyulduğunu öğrendik Beyaz Geyik’in önünde.  Sad

Aynı anda, iskele tarafından ogre ogre bağırışları geldi. Hadi len öyle şey olur mu diyerek oraya gittiğimizde zikki daşşağına denk dostumuz, bir Olidammara rahibi olan Leorry Wolfsmith ile karşılaştık ve ogre olayının doğru olduğunu, hatta ogre’nin 10 gündür kaldırmış bir şekilde onun peşinden buraya kadar geldiğini anladık. Yakalasa mazallah... Düşünmek bile istemiyorum.

Evander’in evinde: Pangar’ın, üzerine bir şey koymuşlardır, ogre öyle kovalamıştır fikri ile Leorry’nin üstünü araması, elbiselerde bir şey bulamasa da arkadaşın kolunda 7 köşeli yıldız dövmesini görmesi... Herkesin bir hoplaması fakat Leorry’nin tatlı tatlı bu hediyeyi bir gemide Lucrecia adlı bir hanfendiden aldığını anlatması... Evander’in du ben bi şu pis döğmeye bakayım diyerek, dövmenin aslında nekromantik bir büyü olduğunu anlaması... bunun Leorry’i başka bir yaratığa bağlayan bir büyü olduğunu söylemesi ve Leorry’nin Olidammara’ya sığınıp büyüyü kaldırması ile...

Neyse... Muhtemelen karşı kıyıda başıboş gezen, ben ne sikime buraya geldim diye sağa sola dalan azgın bir Ogre var. Artık o taraftaki arkadaşlar ve Grom’un adamları düşünsün...

Oyunun devamını Cubrayl’in sinsi teklifi yönlendirdi. Almadan vermeyen mutfaksız pezevenk Cubrayl, Titus Scarnetti’yi hapse atacak bir delili almamızı sağlayacağını vaat ederek bizi Sandpoint’in politik işlerine soktu. Adeta bir posta güvercini gibi, o kapıdan bu kapıya, oradan yine buraya diye diye kendi elimizle, göz göre göre Scarni Açılımı’nı yaptık. Benim peder tiksindi, Deverin hanım tiksindi... Scar en sonunda bu işi niye yaptığımızı söyleyince ikna oldu fakat Deverin hanım. Bu da Pangar’ı şaşırttı. Ben kendisini daha ilkeli bir hanım olarak biliyordum, böyle bi şantajvari durumu duyunca iyice olmazlanacak sanıyordum ama demek o da çok bezmiş Titus amcadan. Neydi şartlar, onu da unutmayalım. Koya teyze 2 dönem, Scarnileri temsilen masaya oturacak. Paslı Ejder hanı Scarniler’e devredilecek. Scarniler göööya yasal işler yapacaklar. Bakalım görücez. Pangar’ın konu hakkındaki fikri: Scarnilerin buranın yerlisi olarak daha iyi bir yaşamı hakkettiklerine katılmak ile birlikte, Cubrayil’in bir puştluk peşinde olduğundan emin. Ama şöyle bir fikri de var: olur da olmadık bir ibnelik çıkarırsa... odasına artık teleport mu oluruz, bacadan mı ineriz, yatağın altından mı çıkarız, bi şekil ziyaret eder götünü keseriz...

Anlaşma tamamlanıp haydutbaşına istediğini verdikten sonra o da bizim istediğimizi verdi(Bundan da çok emin değilim aslında, sanki bunu da aslında kendi istiyordu da bir şekilde biz istiyormuşuz gibi davrandı. Ama yedik mi? Yedik.)
Titus Amca kaçakçılık yapıyormuş. Yasak mallar getiriyormuş. Korsanlarla anlaşmış. Deniz Hayaleti isimli bir gemide bu kaçakçılığın belgesi varmış. İşte biz onu alabilirmişiz. Güneydeki korsan devletlerle bi işbirliğine girmiş, bunla onu hapse attırıcakmışız. Yani iyi fikir, ne yapalım. Kaçırdığı da ne? İnsan, çoluk çocuk, köle filan da değil. Kakao, papağan, maymun, incik boncuk filan Pangar’ın anladığı(şu belgeyi iyice bi okuyalım sonra).

Yani görevimiz gemiye sızıp belgeyi almak. İşin kıllı tarafı ne? Gürültü patırtı yaparsak, gemiyi yakıp belgeyi alırsak, o belgenin çalındığı anlaşılırsa Titus Scarnetti herkese dar eder Sandpoint’i. Ondan eminiz. Yani kimseye görünmeden bu işi halletmemiz lazım. Çünkü belge bir kasada kilitli ve varması gereken yere gidene kadar o kasa açılmayacak. Bunun için Cubrayl bize bir iki scroll ve iksir verdi.
(İş bu noktaya geldiğinde gerçekten içime sıkıntı çöktü. Gemide önemli bir belge var, Cubrayl ibnesi kasada filan diyo, höff dedim amk bu işi Pangar yapacak. Gemiye gidecek tek başına, orada Valost gibi ölecek. Ellerim terledi, kakam geldi, panik atak geçiricektim nerdeyse).

Ufak bir operayşın planı yaptık. Gece gideriz şöyle ederiz, böyle ederiz. Bu arada gemiden bir misafirin, Leydi Stefya adlı bir hanfendinin Scarnetti malikanesinde ağırlandığını duyduk. Scar ile birlikte  bi sıcak çorba içek, yola gidiyoz vedalaşak bahanesi ile eve gittik ama sofraya oturmayı başaramadık. Fakat Pangar allem kullem ile kadının odasına girdi, çantasını karıştırdı, değişik kokulu bir tütün... ve çantanın dibinde gizli bir cepte dikili bir şekilde gizlenmiş bir zehir şişesi buldu. İkisini de olduğu yerde bırakıp odadan çıktı. Sofraya da bir şekilde korsan giriş yapıp Leydi Stefya’yı görme şansı yakaladık. Güzel apla ama çok da leydi değil sanki.

Leydi Stefya’yı Sigurd Efendi denilen gemici kılıklı birinin eve bıraktığını duyan Pangar, kasabada gemici aradı. Heckfish’te, Sigurd efendiyi değil, Deniz Hayaleti’nden inmiş olduğunu tahmin ettiği Filson isimli bir dallama ile arkadaşlık etti. Bir süre sonra onun gemiden kaçak indiğini, gece yine kaçak gireceğini anladı. Fakat Filson o kadar dallamaydı ki, dalyaraklıkta o kadar örnek bir arkadaştı ki... Birkaç bira sonra iyice sarhoş oldu, tıkı tıkı yapmak için kerhaneye gitmeye karar verdi. Onun için de Heckfish’in meşhur akvaryumundaki suyu içerek para kazanmayı denedi. (Halbuki Pangar’dan istese, verirdi). Neyse, kurtlu su midesini bozdu(Engin’in con check’te aha zarı atıyorum diye ortaya atması. 1 gelmesi). Ve Filson Heckfish’teki partisini milletin üstüne kusarak ve sıçarak tamamladı. Pangar bokluya bir süre daha eşlik etti dışarıda ama... herif boklu, koka sıça geziyo, dişsiz hıyarın teki... Bu da Pangar sonuçta, canından bezdi... Bir ara Luxor, Filson’ı götünü yıkaması için tenhada gezdirdi. Sana bi iş bulalım sen gitme bi yere filan dedi. O akılsız da hemen he dedi, iş bulun çalışırım filan diyo. Ya skik kim seni niye işe alsın ya?

Neyse en azından bu Filson hıyarı sayesinde kafamızda bir plan oluştu: Gece o gemiye yüzerken peşine ilüzyon ile yüzen bir ogre takacağız. O kadar götü atacak ki, gürültü patırtı ile gemiye çıkacak, Kaptan filan ayaklanacak. Herkes Filson ile uğraşırken, Kaptan onu falakaya yatırırken(yine delice kısmına geldik!): Biz geminin biraz uzağında hep beraber bir kayıkta saklanacağız. Gemide parti başladığında, Evander, sakalını uzatarak Pangar’a sarılacak, görünmez olacak ve uçarak beraber gemiye gidecekler. Havada da Pangar iksir içerek görünmez olacak. Sonra gemiye konup, 2.5 dakika içinde belgeyi bulup, iksirin etkisi geçmeden uçarak geri döneceğiz. Mission Impossible: Sea Specter. Amq.

Peki oldu mu? Oldu.

Bir şekilde ilk seferde doğru kamarayı bulduk, zaman kaybetmedik. Pangar, seri bir şekilde önüne gelen çekmeceleri, sandıkları açmaya başladı. Hepsinde kilit, hepsinde tuzak vardı. Sadece bir çekmecede, tuzakta sıçarak içindeki belgelerin yanmasına sebep oldu. Bok ettin Pangar! O an dedim yarraaa yedik. Bu kadar organizeyşın boşa gitti. Yaktım belgeyi. Elime tüküreyim... Hadi sıçtık gidiyoruz dememize çok az kalmıştı. Sonra en baştan yapmam gerekeni yapıp odaya dikkatlice bakınca, bir koltuğun altındaki sandığı fark ettim. Ve aradığımız da oradan çıktı. Sandık içinde kutudan. Gaz püskürten tuzağı bozan Pangar belgeyi aldı. Tuzağı geri kurmak için uğraşıcaktı ama artık gerginlikten titreyen elleri(görünmez elleri bi de. Onu unutmuşuz amk. ehehe) artık daha fazlasını yapamayacaktı. Evander ile tekrar geriye, ellerinde belge ile gemiye geri uçtular.

Peki bu oyunun en unutulmaz karakteri, Heckfish’te altına sıçan, az kalsın Cubrayl tarafından işkenceyle konuşturulup parçalanarak çöpe atılacak olan, gemiye gizlice binmeye çalışırken bir ogre tarafından kovalanan Filson mıydı peki? Ne garip ki hayır!

R.I.P RASPİ! I love you



Not: Aklıma takılan bir soru: Cubrayl’e bu bilgileri veren ajanı kim? Gemide olmadığını söyledi, o zaman Titus amcanın yanından biri mi?
Bir de bu korsanlar nereliydi, neydi isimleri, bi prens ismi vardı o neydi, onları yazmamışım. Bilen eklesin.
Back to top Go down
http://fantastikortamlar.forumotion.com
 
RotRL Toplu Özet
Back to top 
Page 1 of 1
 Similar topics
-
» sen haramiler toplu kadro - grevhawk hatırası

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
Fantastik Ortamlar :: Oyun Değerlendirme :: Rise of the Runelords-
Jump to: