- Hepiniz aynı kasabanın, sandpoint’in çocuklarısınız
- Kasabamızda 4 büyük aile var: Deverinler, Cortesalar, Kahraldinler ve Scarnettiler.
- Belediye başkanı ablamız bu ailelerden Deverinler'in üyesi
Birinci oyun: (19 ekim 2010, alican yazdı)
ilk gün: Brewfest 1, 591 CY
- İlk oyuna başladığınızda kasabanın yeni katedralinin açılış arifesiydi, handa toplaşıp alkolümüzü aldık
- Kasabamızda son beş senedir katedral yok çünkü peder Tobyn, üvey kızı Nualia ve bir takım rahiplerin yanarak öldüğü bir yangında kül olmuş haliyle yeni katedral açılışı büyük bi olay.
- Açılış, Brewfest festivalinin ilk gününe denk geldiği için zaten coşkulu bi gün. Panayırlar, eğlenceler, kertenkele yarışları, hedef vurmaca vs.
- Niska teyze, kendisini sırtında taşıyan kawa’nın eline kağıt tutuşturdu
- Kağıdın içinde flanca ‘’Önünde duran en büyük düşman genç, sersem bir adam. Zengin, soylu ya da öyle bir şey. Bir şey yapmış, ya da yapacak. İsteyerek ya da istemeyerek. Sana ve etrafındakilere büyük sıkıntı getirecek.’’ yazıyodu
- Başucunda bulmuş bu kağıdı, uykusundayken karalamış. Yazıyı evander gruba tercüme etti
- Evander sandpoint’in kurtuluşu adlı müsamerede sahneye çıktı. 4 büyük aileyle sürtüşen yerli flan kabilenin şamanını canlandrdı, alev falan fırlattı elinden, ağzından. Kawa'nın omuzlarında piyesi izleyen Miska teyze, o işler öyle değildi götlerinden atıyorlar diye piyese kızdı.
- Açılış yapılmadan hemen önce pis goblin çetesi akşamüstü kasabayı basıp halkımızı üzdü
- Kombatlar, ekşınlar, çirkinliker yaşandı
- İçinde havai fişeklerin, patlayıcıların olduğu arabayı yakmaya çalıştı ipneler, create waterla rahip rasmon kasabamızı başka bi cehennem ateşinden kurtardı
- Pangar abisi Belven'i goblinden kurtardı
- Köylüleri katedrale doldurduk kamil gibi
- Aldren Foxglove adlı soylu, avcı bi abimiz gelmişti köye, kombatlarda saklandı
- Paladin luxor saydı sövdü bu tıynetsize
- Kawa’yı goblinler stunladı, luxor yalnız kaldı.
- Olaylardan bi şekilde kurtulup kombatları bitirdikten sonra fark ettik ki bunlar olayların görünen kısmıymış, sinsice rahibin kemiklerini çalmış mezarcılar, kızın da mezartaşı kırılmıştı. Not: kızın hiçbi kalıntısı bulunamamış yangından sonra, rahipten de üç beş kemik parçası kalmış. İkisin de mezarında değerli bişey yok
- Mezarlıktan aşağıya uzanan izler bulduk izci abi sayesinde. Goblin izlerinin yanında insan ayak izleri de vardı. izler bi yerde kayboldu, aşağıya uzanan yolla birleşen nehirde kayık vardı.
- Peşini kovalamadık, hana gittik.
- şerif, luxor'a goblin olayını araştırma görevi verdi. grup da luxor'a katıldı
- Luxor handa kalan Aldren’den özür diledi, sonra kapıdan çıkıp detect evil yaptı - fakat bir şey sezmedi.
İkinci oyun: (25 eylül 2011, alican yazdı)
ikinci gün: Brewfest 2, 591 CY
- sandpointli Flan it kopuklar demirci Das Korvut'un dükkanının kapısına dayanıp skicez onu yetti verdiği rahatsızlık diye artistik yaptılar. kawa adam olun deyince çıkan kavgada öldürmecesine vurmasa da bir iki tanesini öldürüdü. şerif ceza olarak luxor'un emrinde olarak kasaba muhafızlarına hizmet görevi verdi. kawa demirci önlüğünü çıkarıp muhafız önlüğünü giydi.
- sabahleyin rasmon'un sırra kadem bastığını farkettik. sonra kasabadan sinsice ayrılmış olduğu ortaya çıktı.
- şerif Belor, luxor'un kasaba dışına çıkmasına izin vermedi, senin görevin burda diyerek. luxor bunun üzerine belediye başkanı Kendra Deverin ile görüşüp izin aldı. Şerif, Luxor'a uyuz oldu. Deverin, bundan sonra öğrendiğin her bi ski şeriften önce gelip bana anlatıcaksın dedi. Luxor tamam dedi.
- rasmon'un izini kasaba dışına kadar sürdük. kuzeye doğru gidiyor gibiydi ama sonra bir yerde izleri kaybettik ve kasabaya geri döndük.
- goblin araştırmaları kapsamında baraks'ta muhafızları toplayıp kısa bir araştırma yaptık. içlerinden bir tanesinden kıllandık.
- luxor elemanla birebir konuşma yaptı. paladinlik güçlerini kullanarak seni sikerim de siktirtirim de dedi ama muhafız çözülmedi.
- muhafız patrol için kasabada gezinmeye başlayınca peşine düştük. başka muhafızlarla buluştu. pangar sinsi gibi bir duvarın arkasından konuşmalarını duydu. kendilerine verilen paradan filan bahsediyorlardı... cam atölyesinin ordaki devriyeyi ihmal ettik, diye konuşuyorlardı.
- para mevzuları ortaya çıkınca şerife gittik, elemanların dolaplarını açtık. rüşvet aldıklarını kanıtladınız...
- şerif dedi ki bu kanı bozuklarla ben ilgilenirim siz de gidin atölyeyi bi kolaçan edin
- gece cam atölyesine gittik, ışık duman vs. gördük
Üçüncü oyun (alican yazdı): (26 temmuz 2013)
- yıllar sonra oynadık, küllerinden RoR'u hortlattık- hikaye 5 sene öncesinde başladı, heyecanımıza heyecan kattı- oymacının son dönemleri, tüm kasaba korku içinde. hanım kahraldin'in cenaze günü.- sair, dendera ve evander önünde sağlı sollu kroşeleri patlattı luxor'a. müstakbel paladin duruşuyla insanlık dersi verdi lavuğa- sair'e de yazık. anası ölmüş, babam öldürdü diye geziniyo, cenazeye de gidemiyo.- das korvut karısının ölmesi ve oğlunun kaybolması yüzünden amı götü dağıtmış, ölüm döşeklerinde. niska teyze ve koya teyze(o da teyze) şifa vermeye çalışıyolar, nuilea'nın saçından istiyolar.- kawa saçı almak için kiliseye koşuyo, rasmon'un yardımıyla mükemmel bi plan yapıp kilisede yaygara koparıp saçı bi şekilde alıyolar.- pangar, anasının cenazesi için kasabaya dönen aymira'yla takılıyo- sair, cenazeye bi şekilde geliyo. babası bunu bi güzel tokatlıyo insan içinden. bi daha da haber alamıyoruz kendisinden.- cenaze dönüşü herkes yoluna giderken şerifi bağırsakları dağılmış bi biçimde görüyolar, yanında da evander'in babası -el, ayak, göz, dil kesilmiş-.- şerif; "ipneyi pıçakladım, koşsanız yakalarsınız" diyo son bi gayretle. kawa, pangar, luxor, şerif yardımcısı peşinden koşturuyo katilin- şifacı bulayım da şerifi belki iyi ederiz diye kiliseye doğru koşan rasmon, evanderi babasının cesedine doğru yolluyo, sonrası travma.- katil oymacı çıkıyo, katedral yanıyo -rahip tobynle nuelia yangında ölüyolar, kızın kemikleri bulunamıyo-- aymira demir ejder'i satın alıyo, yıllar içinde paslı ejder oluyo hanın ismi- eskiyi oynamak karakterleri mükemmel oturttu, kasabadaki tipleri daha iyi tanıdık.- oyunda normal zamana döndük, cam fabrikasının önündeyiz- yanmış et kokuları geliyo fabrikadan, kıllandık haliyle- luxorla pangarın kapıyı tıklatalım - çalalım tartışmasında luxor kapıyı iki kere çaldı, sonrasında pangar lockpicke eğilirken luxor bastı tekmeyi, bi sikim olmadı.- pangar kapıyı lockpickle açtı, içeri girdik hep beraber- camlar kırılmış, bi yerlerden ışık geldiğini görüp oraya doğru ilerledik. bi baktık ki içerde goblinler cirit atıyo. party hard goblin!- kawa'nın daldalıyla kendimizi combatta bulduk.- kawa'ya tırmandılar, pangar'ı live fireballla yakmaya çalıştılar, evander'e maşayla giriştiler, rasmon büyüyü verdi şifa niyetine, odadan çıkarken luxor'un ayağına cam girizledi- sonra baktık ki diğer odada kawa bi kapıyı tutmuş, luxor bi kapıyı. sair lavuğu orda hasbihal ediyolar- goblin benim nuelia benim diye geziniyo ortalarda.- zarar vermeden yakaladık, bağladık kolundan bacağından. odasından planlar, çizimler çıktı.- bi bakındık ki eski ama üstü kapanmış, kimsenin bilmediği tüneller var. devam etmedik sair'i şerife götürmek için yola koyulduk- baba kahraldin'in üzerine cam dökülerek öldürüldüğünü görmek içimizi ürpertti- teslim ettik şerife, olayları anlattık. şerif hemen luxor'u ve guardları alıp cam fabrikasına gitti. bizim bakmadığımız bi odada aymira'yı buldular- pangar ikinci oyunda yakaladığımız guardı konuşarak bitirdi, altına sıçırttı, ağzından lafı aldı. scarniler de işin içindeymiş.- sair de bu kasabanın başına daha kötü şeyler gelicek, bu daha başlangıç diye bik bik konuştu.- şerifle luxor geldi, aymira sair'e kızdı, sair üzüldü. ölsün pezevenk!- hep beraber notlara baktık, farkettik ki bütün saldırılar sair'in planıymış ve yazılanlara göre nuelia hayattaymış ama demon olarak.- sair'le beraber yerleşmişler bi yerlere; pis pis yaratıklardan, zebellahlardan, heyulalardan yardım alıp sandpointi yok etmeyi planlıyolarmış- nuelia'nın eli bi çirkin olmuş böyle, tövbe estağfurullah. ne güzel kızdı halbuki. dokunduğunu boka çeviriyo bu sair.- şerif dedi ki ben cryllor'a gidiyorum yardım getirmeye, luxor bakıcak artık asayişe- oyunu bıraktık. ver gelsin kasabayı sakin tutmaca, ver gelsin tower defensedördüncü oyun (volkan yazdı): (16 ağustos 2013)
-mancınık işine girdik. çok güzel mancınık yaptırıp taş atıcaz goblinlere... (cored usta yapıyor mancınığı)
-başkan kendra'yla konuştuk. en önemli şeyin sair'i konuşturmak olduğunu söyledi. evander bir deneme yaptı başaramadı. sıra ağırbaşlı rahibimiz rasmon'da. işalla ertesi gün öttürecek piçi.
-rasmon, başrahip ile yaptığı konuşmalarda çok önemli bilgilere ulaştı... noella meğer hamileymiş o zamanlar ve bir iblis yavrulamış. zamanın başrahibi de iblisi öldürmüş bir şekilde... sonra yangınlar filan. buradan gelen soru işaretleri:
1- noella'nın pompacısı iblis miydi? (pompacı olarak kayıtlara geçen isim: delek viscanti, o günlerde ortadan kaybolan bir scarni)
1a-delek visconti mi iblisti?
1b-pompacı delek değildi de bir başkası mıydı? o bilgi yanlış mı?
1c-iblis delek kılığına girdi de pompaya mı koştu?
2- noella'nın kendisinde mi bir iblislik, bir ibnişlik var?
3- biz ergen gibi gezerken bütün kasaba zikişiyor muydu?
-o konuşmadan rasmon'un aldığı bir diğer bilgi de doğumu gerçekleştirenin ebe Hannah olduğu, ebenin hala hayatta ve tersaneye yakın bir yerde oturduğu idi. ki bu önemli bilgi, parçaları birleştirmek adına...
-scarniler fatmans foodbag(bunu haritada fatma's foodbag diye okudum bi ara, fantastik dünyadan koptum. gözlemeci açmışlar sandpoint'e dedim) diye bir yerde takılıyor bolca. muhafızlara rüşvet veren vayla adlı scarni'yi oralarda buluruz diye düşündük. fakat o lanet olası tünellere gidicez diye erteledik bu işi... bununla ilgili planlar havada uçuştu ama sanırım en son, bu işi paladinimiz, şerifimiz, başganımız luxor'a(bu da lex luthor gibi aq) bırakmaya karar verdik.
-bu arada scarniler de 20 kişi filanmış. götlük yaparlarsa mahallelerini yıkalım bence.
-rencır şalelu ile faydalı bir konuşma yaptık.
1-ıslakkütük goblinleri iyi yüzermiş. sudan gelme ihtimalleri varmış.
2-köprüleri yakmak iyi bir planmış.
3-şalelu, brutazbuz adlı bugbear'dan bahsetti. çok gerzek ama çok kuvvetli dedi. okçuluğu ve dövüşçülüğü varmış. okuduğumuz notlarda da ismi geçiyordu. tek başına takılan bir haydutmuş bu ibine...
4-goblinlerin yaklaşma durumunda şalelu onlardan önce gelip kasabayı uyandıracak diye umuyoruz.
-önemli olan sair'i konuşturmak olduğu için önce o noktaya yöneldik. sair'in ben burdan her türlü çıkarım iddiası midemizi bulandırdı. o yüzden de konuşturmadan önce bari güvenliğini sağlayalım diye o fucking tünellere daldık. çarpık ağızlı yaratıklar, iskeletorlar ve uyutan kanatlı bir piçle kapıştık.
-sandpoint'in altı tünellerle dolu dedikodusu gerçek çıktı. gerçekten de öte çıktı. tünel değil tesis var aquduğumun yerinde. tapınak inşa etmişler, şeytana tapıyorlar biz de tepesinde geziyoruz kamil gibi. bu işe bi çare bulalım.
-bir sonraki oyunda tünellerin haritasını çıkarmak üzere bir çabaya girelim. neredeyiz, ne kadar ilerledik, neyin altındayız anlamamız lazım. artık belimize ip mi bağlarız, ya da yavaş ilerlemeyi kabul ederek birimiz elinde parşomen kalem harita mı çıkarır bilemedim. ama bunu yapalım. turist gibi gezdik siktiğimin yerinde bi de kawa öldü arada. ne kazandık? hiç!
-pangar olarak kawa'nın ölümü moralimi bozdu çok. üzüldüm zavallı arkadaşıma. bunun hesabını illa birinden sorucam. artık sair mi olur, rüşvetçi scarni mi bilmiyorum ama birine layıkıyla bir götlük yapmayı düşünüyorum...
-sair'den aldığımız notlar konusunda hala kafa karışıklığı yaşıyorum ben. bu ibneler nereden nasıl gelecek anlayamadık...
-başkomutan pangar olarak oyun sonrası yaptığım savunma planının hala arkasındayım. zerhoşluk yüzünden coşmuş olsam da bence düzgün bir defence : )
-bir de bu oyun ne rog şov oldu be arkadaş. seke seke omuzlarda, koridorlarda gezmeler, canavarlara crit yapmalar... piyuuuu...
beşinci oyun (volkan yazdı): (20 eylül 2013)
-Evander'in çantasında taşıdığı, kawa'yı öldüren yaratığın cinsi Quasit'miş. Özellikleri nedir değildir, nereden gelir, tekrar karşımıza çıkar mı bunu eli kalem tutanlar araştırsın bi şekil...
-Scar Scarnetti... bu oyun aramıza katıldı. sakin, ağırbaşlı bir ranger...
-scar'ın babası titus ve abisi titus'la akşam yemeği yedik. bize en iyi savunma saldırmaktır fikrini verdi yakışıklı ihtiyar. ama kendisinin başı götü ayrı oynuyor gibiydi. kasaba yanmak üzereyken cam fabrikasını ben alayım işletirim demeler filan, sair'e biraz ne durumda olduğunu hissettirelim demeler filan... ama her türlü malzeme vs. desteğini sağlarım dedi. o yüzden mithrizırhımı istiyorum ısrarla...
-Brodert Quink ile görüşmemizde: fenerin eski bir silah olduğunu... Bunun eski Vecna imparatorluğu ile alakalı olduğunu... ve son derece kötü olduklarını vs filan duyduk. öğrendik diyemiyorum, çünkü Pangar elemanın dediklerinin en fazla yarısına inandı ama eldeki verilerle kötücül ve sinsi bir düşmanla karşı karşıya olduğumuzu düşündüğünden adamdan bunları kimseye anlatmamasını istedi.
-Quirk 7 erdem, 7 günah vs'den bahsetti. 7 ya da 8 köşeli yıldız bilgisini Evander birleştirdi ama yıldız kaç köşeli emin değilim... bu işareti Quirk'in elindeki bir silahta ve heykelin üstündeki kitapta gördük. 7 olmalı...
-Vecna'nın eli... Vecna'nın gözünden bahsetti Quirk... Hannah'ın anlattıklarını düşünelim doğan bebek hakkında. Fazla bir göz... ama yok gibi... 3 elli... Bir yandan kasabanın tünellerinde karşılaştığımız 3 elli yaratıklar. Kafalar karıştı Pangar'da... Ama elemana okuması için yeni rünler getireceğini söyledi Pangar. Ki onları da Evander duvarlardan heykellerden temize çekti. Bir sonraki hedefimiz onları okutmak deli amcaya.
-Rahip Zantus bizimle yeraltına indi ve gördüklerinden dehşete düştü. Bir ara mal gibi kalakaldı. Pek de bir işe yaramadı. Bir sonraki başrahip Rasmon olsun. Hemen olsun...
-zindanlarda das amca değişik bir silah bulup güzelce kullandı. başka bir madde filan dedi aletin yapısı için. kawa olsaydı daha güzel anlatırdı.
-oradaki 3 elli goblinden de değişik silahlar çıktı. kırmızı kılıç filan... bunları baktırmak lazım bir bilene...
-Pangar yeraltındaki tapınakların hala aktif olarak kullanıldığını düşünüyor. İçimizde kötüye tapınanlar var.
-Noyella'nın pompacısı Delek'in kankası Barla diye bir eleman var... Fatman'de takılıyor...
-Ha bir de yerçekimsiz oda ve oradan aldıklarımız var... hepsini evander topladı sanırım...
-son olarak anladığımız kadarıyla sair'den laf alma çabası biraz fail olmuş. sevgili rahip rasmon adamın ağzının ortasına lanet okumuş filan : )
Bir sonraki oyunla ilgili olarak Sair'den neler öğrendiğimizi bilmeden bir karar vermemiz mümkün değil gibi sanki... Yine de titus scarnetti'nin teklifi her şeyi tersine çevirecek bir hamle olduğu için olası diye düşünüyorum ama hala önünde birkaç engel var o işin:
1- tekrar olarak: en önemlisi Sair'den alacağımız bilgiler...
arada yapacağımız işler olarak
2- Rün belgelerini Quirk'e vermek...
3- Barla ile konuşmak...
bunun dışında Sair'den bilgi aldıktan sonra atağa kalkıyorsak tünellerin girmediğimiz kısımları nereye kadar gidiyor(düşmana kadar gidiyor mu? gidiyorsa gapışalım, gitmiyorsa yolları yıkalım)... ve düşmana nehirden sinsice ulaşabilir miyiz gibi alternatiflerimiz olacaktır bence... araya başka ne tür değişkenler girer bilemiyorum da...
ayrıca bence şu anda şerif ve bir heironeous paladini olan luxor, ticaret odası başındaki paladin amca ile konuşmalı ve ondan da fikir almalı... amcayı pangar da tanıyordur, eşlik edebilir...
Bunlar ilk aklıma gelenler Engin Diyemoğlu... Konuştukça da açılır bunlar. Şu andaki durumumuzla karar vermemiz zor gibi yani... Ya da karar alternatiflerimiz benim gördüğüm şimdilik bunlar...
altıncı oyun (alican yazdı) (20 aralık 2013)
-tünellerden çıktık-hana gidip oturduk, 1 saat sonrasına sözleşip ayrıldık-evander not ettiği rünlerin bir kopyasını çıkardı-deli tarihçiye gittik, çevirileri bıraktık, adamın aklını aldık-sonra tekrar tünellerin girmediğimiz yerlerinin keşfine çıktık, kalkanı yaktık-dört goblinle karşılaştık-oklar fırlatıldı, kritler atıldı, goblinslay geleneğimiz bu oyunda da devam etti-bizde sıkışanlar, karşıda ise bayılanlar oldu-başka yöne ayrılan yolun sonunda eskiden örülmüş bi duvar gördük-duvar dinlendi, hava koklandı, sesler duyuldu-duvar diğer taraftan örülmüş, bunu anladık-paladin luxor büyü var mı diye baktı, baktırdı. balzyozla yıkabilir miyiz burayı dedi-sonra çıktık şişko’nun yerine gittik vayla lavuğunu ve delek’le ilgili bilgi bulmak için-hana girdik, havamızı attık, cakamızı sattık-adamlara mekânlarında bira ısmarladık-luxor tombik’le konuştu-grubun geri kalanı önce delek’in pampasıyla konuştu, nuelia ve delek’in pompişleriyle ilgili güzel bilgiler öğrendi-dedik vayla’yı nasıl buluruz, onu kirk hammett bilir dedi-o da anlattı, dedi ki “ilk hedefiniz kasap!”-kasap’a gittik vayla’yı bulmaya. bir böğürmeyle işin tüm sinsiliği ortadan kalktı-pangar hemen dışarı çıktı her ihtimale karşı-luxor adam gibi teslim olmasını söyledi, valya sallamadı-kapının önünde köpeği artistlik yaptı, scar ehlileştirmeye çalıştı olmadı-evander her kritik anda olduğu gibi bir düşmanı daha uykunun huzurlu yatağına yatırdı. bkz. quasit, kanatlı yarasamsı yaratık… (bizde yalan yok)-rasmon kapıyı açtı ve gördü ki “tabut boş!”, “ne tabut boş mu?”-yok o başka oyun-ama içerisi duman dolu, küçük oyunlar dönmüş orada-scar köpeği bağladı, sonra dışarı pangar’ın yanına koştu-pangar vayla diye bağırıp sneak attack yapmaya çalıştı. oldu mu? olmadı ama vurdu bebeyi-buna rağmen fıtır fıtır kaçtı sinsi-bu arada hanın içindekiler odaya girdi-damlarda kaçarken vayla’nın ayağı kaydı yere düştü-pangar’ın krit atıp bileğine ok saplamasıyla da ilgili olabilir bu durum tabi-sonra adam ölmesin diye dualar, hatimler…-odayı aradık, çantayı karıştırdık, malları çerçiledik-luxor döve döve konuşturdu herifi-o da rüşvetçi bi emir eriymiş, bunu öğrendik-altınları köyün dışında bi ağacın altına gömmüş amk leprikonu-engin diyemoğlu’nun mükemmel roleplayi sayesinde adama üzülmedim desem yalan olur, ıslah ederiz biz bunu-bir ranger olarak scar köpeği güvenilir bir yere bırakmaya kastı, şöyle ki:s: buralarda köpeği bırakabileceğim neresi var?dm: das korvut, bir de ranger bi abi.s: hangisi daha yakın?dm: das korvut.s: tamam köpeği rangera götürüyorum.-gece oldu yattık-evander necronomicon’u okudu, sonra luxor’la kahvaltı yapıp menemene ekmek bandılar-grup toparlanınca aymira geldi, dedi ki sair sizle ve başkanla konuşmak istiyor-önce çevirileri öğrenmek için deli tarihçiye gittik-az biraz anlattı, medeniyet kötülüğün üzerine kurulmuş, bi de fışkiye dikmişler, tüm boklar oradan geliyomuş (zaten aşinayız)-deli tarhçi haklı çıktı, koçum deli!-garnizona gittik, sairle görüştük-mahkûmların yerini zırt pırt değiştirdik, asansör yaptık adamları-sair’le makul ama grubu derinden etkileyen bir konuşma yaptık-beni serbest bırakın, her şeyi anlatıyım, nualia’yı da bu işten vazgeçireyim ama alırım paracıkları, dedi-başkan kızdı, çıktı gitti-karar almada zorlanıldı, komplo teorileri döndü, grup etik olarak bölündü-allahsızlar gidip 1 saatte 20 bin “dolar”ı topladı-aymira’nın para teklifini geri çevirdik-engin diyemoğlu scar’ın goygoycu babasından pangar’ın justice league babasına her türlü yetkili abiyi mükemmel oynattı-paraları aldık, paslı ejder’i scar’ın babasından zor kurtardık-bu sırada daha sıkıntılı durumda olan allahçılar da götlerini yaktılar herhalde, bakalım-parayı verdik, planları öğrendik-nuelia cthulhu’yu mu bişeyi salmaya kasıyomuş, ama kolay değil o işler-başsız goblinler dağılır, operasyonu sıçırırlarmış-ben ikna edicem diyo sair efendi, ama buna fırsat kalır mı önümüzdeki oyunda belli olacak-olmadı zaten kendimizi mancınığa bağlayıp şatoya fırlatıcaz, baskın nedir herkese göstericez-sonuç olarak roleplayleriyle, bambaşka motivasyonlarıyla her anlamda dönüm noktası olan şahane bi oyunu geride bıraktık, geçmiş olsunyedinci oyun (alican yazdı, 17 ocak 2014)
- bi önceki oyun çok acayip yerde kalmıştı, sair luxor’la rasmon’dan yemin istemişti, bizimkileri her şeyi göze alıp bu yemini ettiler- bu oyuna luxor olmadan başladık bakalım nolucak diye- bi baktık rasmon eşylarını toplamış, ben kiliseden ayrıldım, st. cuthbert beni terk etti diyo. Katakullili yeminin pis sonuçları hemen kendini gösterdi, koskoca rahip bildiğin düz adam olmuş. Şok 1- oyun başında şerif hemlock şehirden bi kaç kamil paralı askerle kasabaya geldi, tipleri gözümüz kesmedi- şerif belediye başkanına giti tek başına- sonra garnizona gittik luxor’u görmeye, kapıda askerin biri “şerif gelmiş, doğru mu, sıçtık,” falan diyip titreyen dizleriyle beklenmedik bi gerginlik yarattı- noldu diye sorduğumuzda sair’in parçalara ayrılıp öldürüldüğünü öğrendik. Şok 2- kontrol etmeye hücrelere indik her yer kan revan, duvarlar kırmızıya boyanmış adeta- sorduk adamlara noldu, luxor nerde diy, üstü başı kan içinde sinirle ayrıldı burdan,baltası falan da kanlıydı diye. Şok 3- topladığımız 20000$’ın olduğu kasa da kayıp. Şok 4 - dedik burdaki gardiyan nerde, o yoktu falan dediler. Adı ne? Vachedi!- kan izlerini takip ettik, şehirde sorduk soruşturduk, fark ettik ki garnizonun en daşşaklı atı gitmiş, tahminimiz luxor aldı gitti kaçtı sair’i parçaladı diye- sonradan vachedi’yle ilgili kritik bi gerçeği öğrendik; çocukları kaçırılmış, para toplayıp almayı planlıyomuş. Bide kocaman bi kılıcı varmış lavuğun- grubun bi kısmı vachedi’nin evine gitti, götüyle yazdığı belii olan bi not bulduk: “özür dilerim, yapmak zorundaydım.”- sonra luxor’un evine bi ziyaret yapıldı, dendera’nın olaylardan haberi olup olmadığı kontrol edildi, tabi ki yokmuş- grubun diğer ikilisi şişko’ya gidip vachedi ile ilgili sorular sordu- son olarak teorimiz şöyle bir hal aldı: vachedi parayı alıp Sair’i öldürmüş, sonra garnizona gelip bu durumu gören luxor deliye dönüp paladinliği de muhtemelen sakata düştü diye o gazla cesede girişip paramparçam etmiş- toparlanıp hızlıca yola çıkmamız gerekiyordu, yağmur yağarken izler hızlaca kaybolduğu için- bi baktık aymira oralarda, sinirli sinirli ben de gidicem, bu işler böyle oluyosa adaleti yerine getiricem diye geziniyo- garnizonda atları alıp yollara düştük, scar’ı ışıl ışıl eyledik- her 15dk’da bir durup iz sürdük, böyle 1-1buçuk saat kadar vakit harcadık, luxor’un taşşaklı atıyla vachedi’ye yaklaştığını izlere bakarak anladık- bi yerde luxor’un takipten koptuğunu fark edip durduk- o sırada arkamızda çok kısa bi süreliğine bi ışık yanıp söndü- sonra luxor’u bulmak umuduyla ormanlara daldık, götümüze dikenler battı, scar yaramıza ısırgan bastı- birden goblinler çıkıverdi karşımıza, parıldayan scar’a yolladılar okları- atlarımıza saldırdılar ama çok zorlanmadan 4 tanesini indirdik, ok atan piçler ormanın içine kaçtı. engin diyemoğlu yine mükemmel goblin oynattı.- izleri bulamadığımız, kamil kamil gezdiğimiz için geri dönme kararı aldık- kasabaya dönüp olayları anlattık, dendera bitmiş, şerif gerilmiş, gereksiz bi sürü sıkıntı- kapıdaki guardlar aymira’nın bizden 10dk sonra yola çıktığını söylediler, arkamızda beliren ışığın onla ilgili olduğuna dair tahminlerimiz güçlendi- sabah kalktık, toparlandık, şerifle konuştuk, desteğini aldık. Denizden çıkarma yapmayı düşündük ama sonra vazgeçtik- pangar korvut’tan güzel short sword, evander simyacıdan 4 alchemist fire aldı- sabah vakti ormanları gezdik, dağ, tepe, bayır tırmandık- önce ilk tuzağı gördük ve aymira’nın izlerinin bulduk, sonrasında ikinci tuzak ve luxor’la atının izlerini- dikentepe’ye yardırdık izleri takip edip, sonra da gizli kapağı bulup içeri daldık- sinsice köpeklerin yanından, uyuyan bebiş gibi pumanın yanından geçtik- scar önce puma’yla dost oldu, sonra içeride hede hödü yapan goblinin görünce hemen basıverdi oku- böyle olunca goblin şaman tanglela sarmaşıkları doladı- sahibine saldırıldığını gören puma aniden dönüp scar’ın üzerine atladı, scar üzüldü- rasmon sarmaşıklardan sıyrılıp goblinin yanına gitti- evander sarmaşıklara daldı yardım edicem diye, yakalandı tabii- pangar ise kapının orda kaleden kimse geliyo mu diye kontrol ediyodu ortalığı- sonra goblin duvardaki otların içine dalıp ortadan kayboldu- scar onu hayalkırıklığına uğratan pumaya girişti ama puma bu, fıt fıt kaçtı- evander dev kediyi uyutuverdi- şaman birden başka bi yerde belirdi- koskoca ranger scar misçik gibi kedinin boğazını kesti. Şok 4.5- büyü yapmaya kasan goblini pangar okuyla vurdu- goblin bu kez de guş oldu, kaçarken scar oku götünden soktu, goblin öldü- bundan ufak bir goblin ordusu üstüme saldırdı, rasmon kalkanıyla goblinlere geçit vermedi, oklarla, slumberlarla 9 goblini sikizledik- scar gitti goblinlerin bağlı duran köpeklerini okladı- sonra kulenin balkonunda goblinler gördük, pangar iskambil oynayan goblinlerden birini vurdu- goblinleri vurmaya başladıktan sonra başka bi yerden bugbear çıktı, okları fırlattı- pangar az ilerledi ok attı, scar da aynı işlere girişti- vurulan scar’ı koşup rasmon kalkanıyla korudu, arkaya kör noktaya çekti, oklara kendini siper etti- sonra bi gazla evander açığa çıktı büyüler yaptı- evander’in açıkta olduğunu gören rasmon bu kez onu kalkanla korma altına aldı- bu sırada pangar ağzını bozup bugbear bruthazmusa küfürleri savurdu, öküzadamı delirtti- az kalsın krit geliyordu ki ok balkonda kaldı, bugbearın bacağına deyip birazcık huylandırdı- ağzındaki yeni küfür henüz havaya dokunup dünyayı kirletmemişken, bugbearın attığı bir ok pangar’ın karnını deşti- tabii ki kahraman allahsız rahip rasmon bu kez ona siper oldu, savaş alanından kurtardı, evander’e de geri koş demeyi ihmal etmedi- rahiplik gittiği için büyü yok tabii, çantadan çıkarıp healing potion döktü pangar’ın ağzına- bugbear durur mu, görmeden okları fırlattı, ama rasmon yine karşıladı - pangar çok kötü durumda, gözleri kararmış, hiçbi şeyin farkında değil…- işte tam o sırada oerth’te çok az ölümlünün tanık olduğu, greyhawk’ta ancak efsanelere konu olan bir olay cereyan etti: rasmon içindeki tüm iyilikle, imanla st. cuthbert’e arkadaşının iyileşmesi için dua etti, ortalığı bembeyaz bir ışık kapladı, melekler bu güzel olay karşısında kendilerinden utandı. Şok ∞- mucizevi bir biçimde eski gücüne kavuşan rasmon hem inancını hem de arkadaşlarını kurtardı, iyi insan olmak için rahip olmaya gerek olmadığını tüm canlılara, ruhlara orada kanıtladı- scar'ın gazyla evander köprüyü alchemist fire ile ateşe verdi, bakalım nasıl gidicez oraya- seni sikmeye gelecez bugbear diyerek oradan uzaklaştık, orman içindeki ranger kulübesine gidip orada kalmaya karar verdik- kulübede oyunu bıraktık- o gece tüm bu yaşananlar karşısında şoka uğrayan evander, pangar’ın küfürlerinin etkisinde kalarak defterine şunları karaladı:heyvan gibi birisiokuz gibi derisitirttir zaten gerisioleceksin bugbearguzelce bir oku varsari yesil boku varburda pis bi koku varoleceksin bugbeargotu buyuk pumadansik sik eder durmadankilin cikti lokmadanoleceksin bugbeargel bi cizek gotunukoparalim cukunukuruturuz lan kokunuoleceksin bugbearbana derler evanderkah susarim kah soylerolacaksin derbederadam ol lan bugbearoleceksin bugbear8. oyun (alican yazdı)(21 Şubat 2014)
• Ranger kulübesinde nöbet tuttuk, az iyileştik. Pangar 15 saat uyudu ak
• Çıktık dikentepe’ye gittik
• Orda dikilen bi kâmil gördük, gözümüz bi yerden ısırıyodu
• Rasmon konuşmaya gitti adamla, kalanlar saklandı
• Az sohbet muhabbetten sonra adamın paralı asker olduğunu ama dikentepe’de dönen işlerden darlandığını öğrendik.
• Sonra saklananlar belirdi
• Adamla bizi içeri sokması ve içeride de yardım etmesi üzerine anlaşma yaptık, büyücü kızı öldürmeyin, belalısıyım dedi
• Bir gün önce yaktığımız köprüden zor da olsa geçtik
• Luxor’la aymira’yı sorduk, geçen gün geldiler ikisi de içeride dedi
• Odaları gezindik, luxor’la aymira’nın kaldıkları odalardan eşyalarını toparladık
• Sinsice girdik, gala gulu seslerin geldiği büyük bi kapının arkasına yanaştık
• Pangar kapı aralığından baktı ve…
• O sırada içeride naralar ve boklu lanetli bir dil eşliğinde tören yapılırken, nualia luxor’a baltasını uzatıp aymira’nın başını gövdesinden ayırmasını istiyordu
• Luxor baltayı aldı, arkadaki lamashtu heykeline bütün gücüyle vurdu, goblinlerin götü attı hemen kaçıştı kamiller
• … pangar içeri daldı, okuyla nualia’yı bacağından vurdu
• Yıkılan heykel kalıntılarının altında kalan nualia toparlanıp kaçayım derken luxor koşup arkadan nualia’nın kafasına baltayı indirdi, pekmez aktı. yok sandpoint’i yakacakmış da belamızı sikecekmiş… öttürdük hemen
• Bir gün öncesinden kombatımız yarıda kalan bruthazmus’u evander bayılttı, scar boynunu kesti. noldu lan götüm! balkondan ok atmak kolaydı tabii
• Nualia’nın stajyeri büyücü abla (lyrie) illüzyonlarıyla kombattan kaçmayı başardı
• Pörfekt koyduk amk
• Evander ve luxor orada kalıp mezarcılık yaparken; pangar, scar, rasmon ve paralı askerimiz orik ablanın peşinden koştu
• Luxor zırhını giydi, aymira’yı sırtladı yola çıktık
• Bu sırada ablanın peşinden giden grup üyeleri kertenkeleye binen goblin kralı ve goblinleriyle üst katta beklenenden zor olan bir kapışmaya dâhil oldu
• Pangar’ı pis dürttüler, scar dayakları yedi ama bir şey olmadı, yeniden doğan rasmon fedakârlıklarına fedakârlık kattı, adamımız lyrie ile sıradışı bir dövüş içine girdi
• Yarım dakika gecikmeyle luxor ve evander de kombat alanına ulaştı, durumlar biraz kakaydı
• Goblinler uyutuldu, heallar yapıldı, orik lyrie’nin üstüne atladı, yere yatırıp bağladı
• Sona kalan ama bir türlü öldürülemeyen goblin kral ripnugget duvarlarda böceğiyle gezerken evander tarafından uyutuldu, bağlandı
• Kaçmaya çalışan böceği scar öldürdü, goblin üzüldü
• Aymira da oraya getirildi, kombat sona erdi, işler sakinleşti
• Düşündüğümüzün aksine, luxor’un sair’i kıyma yaptığını öğrendik, şaşırdık, üzüldük
• Lyrie ile ripnugget’ı konuşturduk
• “yargı… mahkeme… ben iyi goblin… uzun kral… insan kanunları çok güzel…”
• İyi niyetli grubumuz engin diyemoğlunun mükemmel oynattığı goblinle anında samimiyet kurdu
• Lyrie nualia’nın pis planlarını, malfeshnekor’u serbest bırakma çabalarını anlatırken aymira uyandı luxor’a diklendi
• O sırada pangar’la luxor arasında saçma bir gerginlik yaşandı sinirler iyice gerildi
• Aymira bir anda scar (pangar)ın kılıcını belinden kapıp luxor’un üzerine yürüdü, evander aymira’yı da uyuttu. nuri alço amk
• Biraz diploması ile o anlığına işler çözüldü
• Goblini önümüze takıp odaları gezdik, malları topladık, nualia ve malfeshnekor hakkında bilgi aldık
• Pangar: sen malfeshnekor’u gördün mü?
Goblin: malfeshnekor hazretleriyle karşılaşmak daha nasip olmadı.
P: görünce coşucan mı?
G: coşacam!
• Lyrie bizi yerin birkaç kat altına malfeshnekor’a doğru götürürken az kıllandık, ağzından zor da olsa aşağılarda tuzak olduğu gerçeğini almayı başardık
• Heykelleri yağmaladık, tuzakları atlattık, bi yerden sonra orik’in götü yemedi kapının birinde bizi bekleyeceğini söyledi
• İndikçe indik, nualia’nın odasına daldık notlarını karıştırdık
• Başka bir odada çok eski bir büyünün illüzyonunu gördük, aynı şeyleri bir tahtın önünde tekrarlayıp duruyordu
• Ripnugget’ı gazlayıp tahta oturttuk. Goblin: sadık hizmetkârım malfeshnekor’a söyleyin onu teftişe gelecem!
• Malfeshnekor’un kapısının önüne geldik, lyrie’nin ağzını bağladık, evander zihin okuma büyülerine girişti ama yemedi
• Bulduğumuz anahtarla kapıyı açtık, pis ama kadim yaratığı karşımızda gördük
• Konuşmaya kastık, etkilendik, az tırstık. Acım da acım diye geziniyor, beni buradan salın her dediğinizi yaparım, yıkın deyin yıkarım diyor
• Siz sandpointli kokuyorsunuz amk köylüleri dedi, goblin atın goblini yerim dedi
• Bu talihsiz açıklamalar grubumuzu kızdırdı haliyle
• evander sakince elini havaya kaldırdı, canavarla göz temasını kurdu ve imkânsıza yakın olan gerçekleşti, malfeshnekor da bayıldı.
• bir gazla içeri dalan luxor ve scar silahlarını yerde yatan bedene salladılar; luxor’un baltası geri sekince paçalardan akar gibi oldu ancak scar’ın mutant goblinden aldığı kırmızı kılıç sayesinde salarsa sandpoint’i haritadan siler denen mahluk bir koyun gibi yıllardır hapis kaldığı odada can verdi. koyduk mu!?
• hoplaya zıplaya oynadık, aklı az goblini de aramız kattık
• lyrie az tırstı tabii
• kaleyi sahiplendik, dikentepe’yi sikentepe yaptık. Bruthazmus’la nualia’nın kafalarına kazığa geçirip kapıya diktik
• kasabaya döndük, olayları anlattık, orik’le lyrie’yi yoluna gönderdik, ripnugget’ı salıp goblinleri sanki tarafıma çektik
• luxor’u kasabalı her şeye rağmen bağrına bastı
• aymira paslı ejder’i bize yasakladı ama aklını aldık
• güvenlik güçlerinde değişikliklere gidildi, scar’ın babası iyice güçlendi
• deli tarihçinin ortadan kaybolduğunu öğrendik, kesin dancınlara indi kamil
• levellerımızı upladık, kader puanlarımızı aldık, gerçek birer kahraman gibi ilk kitabı bitirdik
9. oyun (16 ocak 2015, orhan yazdı)
Luxor zor zamanlar geçirdi hapiste. Tanrısından uzakta kalmasından sonra hapis onu karısından, oğlundan ve çok sevdiği kasabasından uzakta bırakmıştı. ‘Tanrımı içimde tekrar bulabilecek miyim?’ sorusu kafasını kurcalarken, bir yandan da ‘hapisten nasıl çıkarım, ne zaman çıkarım’ soruları kafasını daha da bulandırmıştı. Bu yüzden tanrı meselesine kafasında gerekenden daha az zaman ayırmıştı. Kasabasından, tapınağından, arkadaşlarından(yani sizlerden) gelen yardımlar daha kuvvetli olmasını sağlamış, hapisten çıkış gününe kadar tek vücut kalmasını sağlamıştı.
Ve oyuna da zaten hapisten çıktığı gün başladık. (Luxor sandpoint ve crylorr haricine çıkamayacak, silah taşıyamayacak, bu yerlerdeki local otoritelere her gün bi gözükecek, ve bunlar 5 yıl boyunca geçerli olacak.) 2 dk eve uğrayıp, karısını görüp bi duş almak istemişti luxor. O zaman tablonun duvarda olmadığını farketti ve kafasında soru işaretleri belirmeye başladı. O anda daha fazla kurcalamadı ve şaşaalı hikayemizin anlatıldığı tiyatroya gitti karısıyla. Evander muhteşem doğaçlamasıyla herkesi mükemmel karşıladı gösteriye; başlarda luxor un kafasında olan ‘ulan kesin yine bi saldırı olucak, az dikkatli oturayım taburemde’ düşünceleri de yerini eleştirel tiyatro seyircisi gebeşliğine bıraktı bu sayede.
Tiyatrodan sonra hepberaber hasret giderdik, pangar’ın evander ve tiyatrocu başıyla(adı neydi lan?!) girdiği muhteşem diyaloglara sahne olduk. O geceyi de luxor hariç herkes demircide sızarak geçirdi. Luxor da eve gidip karısıyla yaptığı diyalogta, tablonun çalındığını, çalındığı gün evde bir ıslaklık olduğunu ve sevgili karıcığının hemen o gün şerife olayı bildirdiğini öğrendi.
Ertesi sabah klasik bir sandpoint sabahına uyandık. Helecanlı, cesetli, sembollü, gizem dolu… Şerif eve uğradı luxorun ve notu verdi, don paça çıktı luxor evden, ordan sonra da tayfa toplandı ve hepimizin tecrübe ettiği garip kombata giriştik.
Luxor’a bırakılan notta şunlar yazılıydı: daha önceden konuştuk efendi luxor, artık başladı. Sürünün başına geç ve bu işi bitir. Lordunuz
Ortalık sakinleşince de cesetlerin evlerini-babalarını kurcaladık, kah kese avuçladık bomboş evde lockpicklerle, kah acı dindirdik tatlı dilimizle. Değirmencinin hesaplarla oynadığını, paralarını ayakkabı kutularına koymak suretiyle biriktirdiğini gördük. Kederli babanın da yasak ilişkiden haberdar olduğunu, ama dizlerini dövmekten başka çaresinin olmadığını gördük.
Ordan çıkıp şerifle konuşmaya gittiğimizde şerif efendinin arka arkaya kombolar halinde ‘aa lan şu olmuştu… durun durun bu da olmuştu… hah unutmadan şunu da söyliyim...' diyerekten bize anlattığı hikayeleri dinledik. 3 tip, avcılar tarafından ölü bulunmuş, aynı şekilde oyulmuş ve not bırakılmış. Onlar da üstlerine saldıran manyak ibneyi yakaladıktan sonra farketmişler durumu, manyak ibnemizi senatoryuma yollamışlar. Avcıların 2si handaydı ziyaretlerine gittik ama 1i yoktu. Sonuç olarak konuştuk, cesetlere bakmaya karar verdik maaile olarak. Orda da oyunu bitirdik.
ayrıca: rahmetli kawa'ya siyah oklar adındaki gibi bir ranger grubunun mühürüyle bir mektup gelmiş. Scar bize ulaştırdı. Daha sonradan korvut amcaya açtırıp okuduk, kız kardeşindenmiş kawa’nın. Çok üzüldük, şaraplar içtik şerefine. Kız yakında kasabaya gelecem diyodu, o işi bi düşünelim demiştik.
10. oyun (25 ocak 2015, volkan yazdı)
'lordumuz' diye imzalanan ve toplamda 5 cesetle bağlantılı 2 adet notun nerden ve kim tarafından gönderildiğini öğrenmek için bir maceraya girdik. rahibimiz, ganimetlerini evsiz sümüklü çocuklara çorba içirmek için harcayıp sokak çocuklarının aziz'i haline geldiği için not getir götür işlerine bakan morrow'u hemen buldu. çocuk da notu kimin yolladığını söyledi: sofrasında yiyip içtiğimiz, gönlünü hoş tutalım diye arada bira ısmarladığımız, bize kritik bilgiler veren cebrayil!
hem de o anda biz adamın masasındayız. çocuktan al haberi(malız). evander'in de kulağına fısıldamasıyla pangar gaza geldi hemen. plan yapıldı. pangar görünmez olarak cebrayilin odasını karıştırırken grubun geri kalanı cebrayili sorgulayacaktı. masada olanları masadakiler yazsın.
pangar görünmez bir şekilde merdivenleri fırfır tırmandı. yüreği ağzında cebrayil'in kapısına dayandı. kilidi açmak üzere eğilmişti ki, güzel bir tuzağın, ustalıkla kapının kilidine yerleştirildiğini fark etti. çıkırçıkır uğraşarak tuzağı bozdu. çıkırçıkır kilidi açtı. odaya girdi. oda şişko'nun boklu ve pis yer imajının tersine son derece temiz ve düzenliydi. bir çalışma masası. bir yatak. bir dolap. fakat hepsi şıktı. masaya gitti. masada bir defter ve çeşitli planların olduğu kağıtlar vardı. pangar'ın zamanı yoktu. zaten götü canında bi adam olduğu için ne yapacağını bilemedi. defterden bi zikim anlayamadı. hesaplar isimler. ilk günah gibi amk, defteri aldı cebine koydu. defteri koyunca dedi ki 'ula kağıtları da alayım'. kağıtları da aldı. işte insan suça böyle adım adım batıyor arkadaşlar. bi kere başlayınca önünü alamıyosun. sonra sıra çekmeceye geldi. çekmece kilitliydi. çıkırçıkır. çıkırçıkır. açılmıyordu. piçakıyla kanırtmaya çalıştı. olmadı. abandı olmadı. her saniye görünür olmaya yaklaşıyordu. artık kalbi midesinde atmaya başlamıştı. baktı olmaya, yaradana sığındı ve kilidi bir şekilde açtı(kader puanı -1). çekmeceden güzel bi hançer, thieves tools ve bir kutu çıktı. başka ıvır zıvır bi şey de olabilir. kilitliydi kutu. artık onu açmaya çalışmadı. zamanı azalmıştı. gitti yatağı karıştırdı. bi bok bulamadı. ardından dolaba gitti. dolap türlü çeşitli ibnelikler için kullanılmak üzere türlü çeşitli kıyafetlerle doluydu. bizim cebrayil hiç öyle tahmin ettiğimiz çapsızlıkta bi adam değildi. artık görünmezliği bitmek üzereydi. kalbi gerçekten götünde atmaya başlamıştı. güpgüp. boklar gelmek üzereydi. durduk yere paniği arttı. beni burda bi yakalasalar ne sikerler ama coşkusuna kapılıp hıyar gibi pencereye koştu. pencereyi açmak üzere elini atınca dzzzzt diye bir şey eline battı ve pangar pencerenin dibine, gerçekten tam sikimlik yığıldı kaldı. sonra bir şekilde artık o nası bi can korkusuysa baygınlığından geri ayıldı. (-1 kader puanı). yapacak fazla bir şey diyerek ipini kancaya bağladı. camdan aşağı sarkarak indi. ardından da bir süre hanın etrafında gezindi. (bak hala hıyar). sonra oraya yakınlara saklandı.
11. oyun (6 şubat 2015, volkan&alican yazdı)
(volkan:)
-pangar ve skar oyunun başında ve sonrasında da bir kısmında gruptan ayrı takıldı.
-zenginler: cortesa manor'da rüşvetin belgesini kopyalamakla uğraşan pangar ve skar'ı ziyarete cubrayil ve 3 adamı geldi. başımızı büyük belaya sokan cubrayil'in odasından çıkan eşyaları geri istiyorlardı. pangar ve skar sıkı bi pazarlıktan sonra her şeyi elemana teslim ettiler. karşılığında da gevşek bi söz aldılar. o andaki götümüzün atışı. abi bizde bi şey yok, sen onu nerden çıkardın ki hallerimizi bi engin diyemoğlu biliyo bi biz. pangar bütün gevşekliği ve yavşaklığı içinde 3 saniye içinde şunları verek de kurtulak durumuna geliverdi. rolpley açısından mükemmeldi dicem, diyemiyorum. hadi bi bluff atalım desek, atılacak bi şey yok, götümüz atmış zaten. verdik malları belgeleri, 5 sayfa kopyalamışken defterleri.
-sonrası esas zenginlik. yattık uyuduk aminiko. zavallı emekçi diğer arkadaşlarımızı yolda polis mi tartaklar, hapse mi atar, ağuzunu burnunu gaza mı boğar zikimizde olmadı. yattık uyuduk.
-fakirler: şimdi o kısmı tam bilemiyorum. yaşamadım. ama çorbacı rahip (St. Şaban), düşük paladin ve çapulcu evander kendi kasabamızın sokaklarında çevrilmiş. üstleri başları aranmış, gbt'lerine bakılmış ve tokatlanmış. bi de evlerine girilmiş. fakirlik zor. bizi çevirseler, ula babam kim biliyo musun diyoruz ve yolumuza devam ediyoruz derken...
- ertesi gün babalarımıza güvenerek evander'in gece alınan çantasını almak üzere grom denen pijin yanına gidiyoruz skar'la. grom skar'ın babasının adamı. lakin skar'ın önceki geceden kalan şişiğiyle coşması, muhafızların başı grom'a atarlanması, sen benim babamı biliyon mu diyerek yarrrrakkli kürrrekli muhabbete girmesi. ve 'alın bunu alın. koyun zindana... nöbetçiler...'
- neyse ki pangar var. çok şükür. olayın membağına inerek cubrayil ile anlaşarak geri çıkarttırdı arkadaşını. çanta, evander'in evinden çalınan baba yadigari çakı ve skar elmize geri döndü.
(alican:)
-Malikaneden çıktıktan sonra takip edildiğimizi fark ettik, dümdüz daldık kasabaya
-Biraz ilerlerdikten sonra grom ve pijleri çevirdi bizi, üstünü arıcaz dendi, ibnelikler yapıldı
-evander'in üstenden allahsızlığın simgesi olan her şey çıktı neredeyse, çantayı toptan aldı
-grom tehditler savurmaya başladı: bu daha büyük suç, hırsızlık da neymiş, attırırım sizi içeri, şeytana mı tapıyosunuz... tam akp amk
-orada evander'i atacaktı zindana, rasmon ve luxor araya girip kurtardı
-sonra evlere gidilirken bi baktık evander'in eve hırsız girmiş, aramış her yeri, baba yadigarı çakı çerçilenmiş
-sonra baktık luxor'un eve de girmişler
-gittik pompadaki şerifi uyandırdık, yarın gelin bildirin grom ibnesi duymasın dedi
-geceyi katedralde geçirdik
-rasmon morrow'u sorguladı (!), cebrail pis kokuyomuş. sonra tüm çocuklara haber verdi kokan olursa bana bildirin diye. çöpçüsü, dilencesi mahallenin pijlernden illallah etti
-sabah zengin grupla buluştuk, öğrendik ki hemencecik vermişler malları
-sonra scar'la pangar grom'un yanına malları almaya gitti; pis konuşmalar, babamı tanıyo musunlar, yaraklar kürekler.
-sonra scar zindana girdi. düştük mahpus damlarına...
-şerife gittik olayları anlattık yine, hırsızlığı bildirdik, deli hastahanesine gitmek için imza aldık
-scar salındı, çantayı ve çakıyı da getirdi, sanatoryuma doğru yola çıktık
-ordaki doktor frankenşıtayn ve ikiz olduğu söylenen tiplerden biri bizi karşıladı
-bu pis olayları gören herifle (grayst sevilla) konuşmak istedik
-bi şekilde izni kopardıktan sonra luxor, rasmon ve evander doktorla birlikte kapılardan geçip en üst kata, en korkun vakaların olduğu yere çıktı
-temiz kıyafetleri beklerken tahta bi kapının arkasından bi abi bağırdı ve başladı ben deli değilim, burası işkence evi, beni kurtarın her şeyi anlatırım demeye. pek bi sik çıkmadı ordan (kesin kaçırdık güzel olayları)
-en üst katta fare çocuk muslera da vardı, iyice fare olmuş, yazık amk
-sonra dönüşmeye başlamış, cıbıl, kolları ve bacakları dikey biçimde bi yatağa bağlanmış deliyi gördük.
-deli luxor'u görünce kendini kaybetti: luxor! bu adı unutma, efendimiz seni bekliyor, malikanesinde, herkesten çok seni seviyor demeye. sonra... bam! iplerini kopardı pezevenk
-o sırada ya çok büyük sıçan ya da inanılmaz bir hareketle grubu kurtaran evander doktoru bayılttı
-ardından kapışmalar yaşandı. adamla luxor yumruk yumruğa old school bir dövüşe tutuştular, tanrıya yalvarmalar ve ardından bir güç...
-evander adamın zihnine girdi
-rasmon da adama vurmaya başladı
-adamdan kritler geldi, luxor'u sağlı sollu yumrukladı ama luxor yıkılmadı
-rasmon adamın göğsünü yardı
-bu sırada evander'in zihnine görüntüler gelmeye başladı: soylu kıyafetleri içinde bi adam... mavi, beyaz, altın tenkte bir kostüm... duvara astığı adamlara işkence yapıyor... arkasını dönüyor... suratı et parçalarından yama yapılmış gibi, parça parça, desen desen, pötikareli... korkunç... dili var upuzun, kasıktan dize kadar... ağızdan sike kadar... evander'in kafası karışık...
-sonra evander koştu, kapıyı açtı, zaten bağrışları duyup yola çıkmış olan zenginler de ikizlerin tekiyle odaya geldi veeeee... luxor yediği yumrukla, rasmon'un paçasına sarılmışken ağır çekimde iki seksen uzadı.
-bunu gören rasmon ilahi bir güçle adamı gebertti.
-luxor'un durumu ciddiydi ama doktor yardım etti
-olayların üzerine çok konuşmadan, luxor'u sedyeye yatırıp köye döndük, katedrale gittik
-orada da iyileştirme çabaları
-sonra bu cinli, perili evleri soruşturduk; foxglove malikanesi, oymacının evi ve niska teyze'nin evi dediler
-niska'ya gittik, koya bizi içier almadı, pangar havayı kokladı, kokuyu tanıdı
-malikanesine gidip bu ilacın babası tarafından yıllardır kullanıldığını öğrendi. ağrı kesici, ateş düşürücü, calpol gibi bişeymiş. adı da geceyarısı sütü.
-bir gün sonra niska'ya yine gittik. ilaçla ilgili pangar koya'ya güzel eyyamlar yaptı.
-niska'nın kafa iyice gitmiş, herkesi karıştırdı. tam kalkacakken evander adamın zihnine girdiğinde gördüğü imgeleri niska'ya anlattı, o da taaa katedralin açılış günüde gördüğü rüyanın da buna benzediğini anımsattı
-rüyasını yazdığı kağıdı bulduk, alternatifleri düşündük
-oyun içinde das korvut'a gidip şarabını içtik tabii
12. oyun (8 eylül 2017, volkan yazdı)
‘Aptallığın Ödülü’ adlı horror dolu maceramızda yaşananlar:
Değirmenci ve kumarbazların cinayetleri üzerine düşündükten sonra 7 günah üzerinden cinayetler işleniyor diye bir şey geldi aklımıza. Kumarbazlara açgözlülük, değirmenciye sağa sola atlıyor diye şehvet dedik. Ama tam emin olamadık. Baş açgözlü Skar’ın peder, ilk önce onu keserlerdi filan dedik. Kumarbazların olayı nedir ne değildir ona bir bakmak lazım sanki tekrardan.
Buradan yola çıkarak bu kasabanın tembeli kim, açgözlüsü kim vs diye araştırmalar yaptık. Billy Bean miydi arabacı, en tembel ibne o çıktı. Başka kurban ihtimalleri de var tabii ki, bunlar için şerifi de uyardık amma benim pek umudum yok. Biz şimdi grupça bi gideriz malikaneye bakmaya, bir iki gün geç kalırız, arabacı da ölür, öbürü de ölür. Bunlar tavuk gibi bir oraya bir buraya koşar, rezillik sefillik amk. Sonra Pangar gelsin mevzuyu çözsün. İbneler.
Aslında ilk hedefimiz Foxglove malikanesine gitmekti. Hasta(dayak) yatağından kalkmış olan Luxor yol için ihtiyacımız olan atları temin etmek için şerif ve başkanla konuşmasından bi şekilde önce Oymacının mekanına bakmak lazım fikriyle geri döndü. Bir yandan grup olarak biz de bu fikre yakındık zaten, Evander hariç. Gelmem de gelmem, ucuna kadar gelirim, uzaktan bakarım gibi yan çizmelerle Pangar’ı uyuz ettiğini söylemek lazım.
Neyse sonuçta grup kararına uydu Evander ve bir noktaya kadar gelmeyi kabul etti. İplerle tehlikeli iniş ve çıkışlarla bir şekilde o acayip Oymacının Adasına vardık. Arada Rasmon yuvarlandı tepelerden götünü vura vura, onu da unutmayalım.
Oymacının Adasında(adası mıydı, tepesi miydi, neyiydi aq unuttum) ortam bir değişikti. Fazlasıyla sessiz, izole edilmiş gibi, karşıdan az gelen sesler, tekinsiz bir hava, bir gerginlik. Yanımızdaki muhafız arkadaştan gelen yussufyussuflarla insanlık düşmanı Oymacı’nın yakılıp kül edilmiş evine vardık . Ve tabii ki Pangar’ın keskin gözleri sayesinde yanmış taş evin zemininde gizli bir kapak bulduk. Yani demeyeyim diyorum ama diyeceğim yine: Be amına kodumun kasabalısı, Sandpointlisi, burayı meşaleyle yaktın, hadi yakmadan önce bakmadın, sonra niye doğru düzgün araştırmıyorsun.
Gizli kapağın sonrası ise gerçek horror’un başladığı anlardı. Yıllar sonra ateş başında biraları içerken güle oynaya anlatılacak ama ateş başından kalkıp ağaç dibine tek başına işemeye götürtmeyecek cinsten.
İlk olarak dibi görükmüyordu kapağın altının. Dandik merdivenler birkaç metre sonra karanlığa karışıyordu. Oradan bir götümüz attı. Luxor ayağını uzatıyor, karanlık. Sonra dedik aydınlatalım. Yanımıza ateş, meşale, yağ vs almamışız. Sanırım tam bu anda, ula bu boku nasıl yedik keşke Evander olsaydı derken Evander zuhur etti uzaktan. Sevgili rahibimizin adını seslene seslene. Oh dedik, geldi çocuk. Işığı yapar gireriz içeri. Yüreğimize su serpildi. İyi ki geldin ey sakallı Evander, sakallarını uzata uzata.
Ama gel gör ki, Evander’in büyüsü işe yaramıyordu. Kapağın altında, birkaç metre derinlikte hiçbir ışık çalışmıyordu büyülü olarak. Evander’in ışık büyüsü yaptığı taş söndü, çantasından çıkardığı her zaman yanan meşale söndü. O zaman da Pangar efendi bu sefer keskin aklıyla dedi ki, madem büyülü ateş yaramıyo, normal ateşe dönelim. Ve Skar başladı meşale üretmeye. Bir tanesi 10 dakikadan baştan 5 adet ,sonra yuvarlak hesap olsun, 1 saat olsun diye 6 adet meşale ediverdi. İşte aptallığın ödülü de bu oldu. Eğer yanımıza meşale almış olsaydık, ya da Skar o meşaleleri yapacam diye o kadar uğraşmasaydı, o kadar zaman harcamayıp çabucak aşağı inmiş olacak, o izbe, lanetli yerde yanımızdaki Evander’in sahte Evander olduğunu anlayamayacaktık. Çünkü gerçek Evander ‘Lan bu mallar gideli 2 saat oldu nerde kaldılar’ diye tam zamanında peşimize düşmeyecek ve aynen sahtesi gibi sevgili rahibimizi çağırarak geldiğinde muhtemelen bizim cesetlerimizi bulacaktı. Korkudan tir tir titreyen hallerimizi değil.
O an mükemmeldi. Oyun tarihimize geçicek anlardan biri. Alican yanımda, beraber geziyoruz, Engin diyor ki uzaktan Evander’in sesi geliyor, Alican’a bakıyorum, vicdansız bana bakıyor, Rasmoon Rasmoooon diye sesleniyor ve anlıyorum ki, yanımdaki Evander, Evander değil!
Abaaaav. Abaaaav. Sıçarcasına.
Yanımızda ağzı yüzü çarpılan akan Evander’e dalmaca başlıyor. Onun işi bittiği sırada gerçek Evander yukarıda, kapağın başında beliriyor.
Vijdansız Alican roleplay’in dibine vuruyor : )
Aşağıda büyü işlemiyor diye kıllanıp yanımızda komple büyüden oluşan bir adamla gezinmemiz de ayrıca harika bir ayrıntı bence.
Ve dehlizlerde başımıza gelenler. Bence yine frp tarihimizin en zorlu combatlarından birine dalıp ardından en tüyler ürpertici keşiflerinden birini yapıyoruz. O zavallı çocuk, Skar’ın gözlerine oklar attığı çocuk Das Korvut’un oğlu Simon’ın hayaletiymiş, ondan geri kalanlarmış. Onun lanetiymiş. Gerçekten tüyler ürpertici, bir o kadar üzücü bir an. Tüylerimiz diken diken bebenin kemiklerini topluyoruz. Oyuncak köpeği de yanımıza alıp lanetli topraklardan uzaklaşıyoruz.
Das Korvut’a haber vermemiz, adamın acılara gark oluşu, komple hüzün aq oralar. Napacaz o amcayı bilmiyorum. Herif baltayla kapı kapı gezse yeridir.
Şimdiki hedefimiz Foxglove malikanesine gitmek.
Son olarak birkaç aklımda kalan şeyi de söyleyeyim.
Kayıp marangoz ve bekçi. Foxglove malikanesine gidip geri dönmemişler. Bir soran soruşturan da yok amk kasabasında.
Oymacının yerinde bir şeylerin yarım kaldığı hissi var Pangar’da. Orada Simon’la konuşamamış olmak, üstüne okuldaki hocanın ve Başrahip’in de hafif mırın kırınlı konuşmaları, büyük bir lanet bu, geçmiş olmalı ama tam bilemiyoruz demelerinden sanki bir şeyleri eksik bıraktık, tamamlayamadık, o laneti tam kaldıramadık diye düşünüyorum.