Sözler değil eylem! Kitapların yasak olduğu Westcrown'da yaşananları anlatacak zeki birine ihtiyaç var. O kişi benim, Mat Magpie... Bu notlar ileride yazılacak büyük kitaba kaynak olsun, zeka dolu sözcüklerim genç yüreklere ilham versin, ilham dolu yürekler bana şarkılar yaksın, şiirler yazsın...
-KALP ŞARKI SÖYLER, BİR BAŞKA KALP ONA CEVAP VERİR-
"4'te, Wizio'nun yerinde..." Janiven'le tanışmam bu sözlerle başladı diyebilirim. Yanıma yaklaşıp bir şekilde yalnız olmadığımı, başkalarının da olduğunu dile getirip şarkı söyleyen kalbime eşlik etti. Sözlerime başlamadan önce nasıl bir korku şehrinde yaşadığımı anlatmaya çalışayım: Güzel şehrim Westcrown! Thrun ailesinin yönetimi ele geçirdiği güzel şehrim... Aroden'in ölümüyle kan ağlayan güzel şehrim... Asmodeus ile lanetlenen güzel şehrim... İomede ile umut bulan güzel şehrim... Hassas ruhum kaldırmıyor bu satırları. Belki ilerleyen zamanda, ilerleyen sayfalarda anlatılır güzel şehrimin başına gelenler...
-4'TE, WİZİO'NUN YERİNDE-
Janiven ve 3 yabancı adam; Orm, Orden, Tyron... Anladığım kadarıyla şehirdeki bu kaostan sıkılan sadece ben değilim. Buna karşı çıkan, bundan rahatsız olan birileri var ve Janiven bu insanları toplayıp bir şekilde örgütlü hale getirmeye çalışıyor. Asil bir hareket. Öğreniyorum ki sadece bizimle sınırlı değil bu karşı çıkan insanlar. Arael'i bekliyoruz, sohbet ediyoruz. Kapı deli gibi çalınıyor ve içeri küçük bir çocuk giriyor. Adının Tambor olduğunu öğrendiğim çocuk "Arael'i yakaladılar, buraya geliyorlar!" diyor. Kahramanlık kanımda var, hemen ayaklanıyorum, gözlerim 2 kızıl meşale, yüreğim demirci körüğü...
-ŞEHRİN ALTINDA ŞEHİR-
Janiven bizi acele ile şehrin altındaki lağım kanallarına sürüklüyor. Hellnight'lar peşimizde. Bir süre sonra peşimizdeki Hellnight'ları atlatmak için Janiven bizden ayrılıyor. Orm, Orden, Tyron, Tambor ve ben okları takip etmeye çalışıp çıkışa ulaşmak için uğraşıyoruz. Şehrin altında başka bir şehir var... Hellnight'lar ile dövüşüyoruz, goblinler ve hiç karşılaşmadığım garip yaratıklarla... Lağımlarda sergilediğim büyük kahramanlığı anlatmıyorum, böbürlenmek asil bir ruha yakışmaz...
-UZUN BİR KAÇIŞIN SONUNDA-
En sonunda çıkışı bulup asilerin karargahına geliyoruz. Eski bir İomede tapınağı. Kapıyı Ermalos açıyor -Yıllar önce kaybolan efsanevi Ermalos'un oğlu-. Janiven yaralanmış, yatıyor. Güzeller güzeli bir kız , Amaya -gözleri benim üzerimde- ve bir buçukluk, Fiose... Yıkanın ve dinlenin, sabah konuşalım diyor Janiven. 4 kahraman odalara çekiliyor...
-LAĞIM KAHRAMANLARI-
Sabah salona inice tezahuratlarla karşılanıyoruz. Gorvio, Larko, Rizardo, Sklavo, Tarvi, Vitti ve Yakapol; bizler gibi asiler. Önceki günkü kahramanlıklarımızdan olacak hayran hayran bakmaktalar. Lağım kahramanları ismini takmışlar bizlere. Tabi ki vakarımı koruyorum, böbürlenmek asil bir ruha yakışmaz... Arael şehrin dışındaki Hellnight karargahına götürülecekmiş bir sonraki gün. Bunu öğrenir öğrenmez yoldaşımızı kurtarma planları yapıyoruz. Planımız Arael'i taşıyan arabaya pusu kurmak... Pusu için uygun bir yer bulsunlar diye öncü bir grup yolluyoruz. Gorvio ve ailesi at tüccarı, onun bulduğu atlar ile yola çıkıyor Orm, Tyron ve ......... Akşama doğru geliyorlar. Plan aşağı yukarı şöyle: Hellnight Karargahına giden yolun üzerinde bir köprü var. Köprünün çevresine bir grup saklanacak, diğer grup önden arabaya eşlik eden atlı muhafızları kışkırtıp uzaklaştıracak. Yol üzerine kurdukları çivili tuzaklarla atlı muhafızları alaşağı edecekler, diğer grup ise saklandıkları yerlerden çıkıp arabaya saldıracak, Arael'i kurtaracak. Şimdi yapmam gereken iyi bir uyku, sağlam bir beden. Yarın benim gibi soylu bir ruha çok ihtiyaç var...